Yüzlerce kişinin yasağa ragmen gümrük kapısında ilahilerle karşıladığı Nakşibendi tarikatı Şeyh Haznevi izdihama neden oldu.
Nakşibendi tarikatının Suriye'de önde gelen liderlerinden Şeyh
Abdulgani Haznevi, Türkiye’ye gelişi sırasında Akçakale Sınır Kapısı'nı
dolduran müritleri izdihama neden oldu. Gümrüklü bölgeyi yasağa rağmen
dolduran yüzlerce nakşibendi müridi ilahilerle karşıladıkları Şeyh
Haznevi'nin elini öpmek için uzun kuyruk oluşturdu. Akçakale’de,
aralarında SP’li Akçakale ve MHP’li Harran belediye başkanlarının da
aralarında bulunduğu kalabalık tarafından karşılanan Şeyh Haznevi’nin,
dinlenmek için geldiği Karaköprü Beldesi’nde ise Şanlıurfa bağımsız
milletvekili Seyit Eyyüpoğlu elini öptü.
Suriye’nin Kamışlı kentinde yaşayan ve babası Şeyh Ahmet El Haznevi’nin
ölümünün ardından bu ülkedeki Nakşibendilerin başına geçen Şeyh
Abdülgani El Haznevi, müritlerini ziyaret etmek için dün saat 14.00
sıralarında Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi’nde bulunan Akçakale Sınır
Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı. Şeyh Haznevi’nin Türkiye’ye
geleceğini önceden duyan Doğu, Güneydoğu ve Akdeniz kentlerinde
yaşayan, başlarında takke ve sarık bulunan çoğunluğu cüppeli yüzlerce
müridi ise öğle saatlerinden itibaren Akçakale’ye gelerek, sınır kapısı
yakınlarında beklemeye başladı.
Saat 13.00 sıralarında, SP’li Akçakale Belediye Başkanı Abdülhakim
Ayhan, MHP’li Harran Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz ile bazı tarikat
üyelerinin Akçakale Sınır Kapısı'na giderek gümrüklü sahaya girdi. İki
başkan ve bazı tarikat üyelerinin içeri girdiğini gören yüzlerce mürit,
görevlmilerin engelleme çabasına karşın hep birlikte hücum ederek
gümrük sahasına geçti. Görevlilerin çabasına karşın bu sahayı
terketmeyen müritler, takviye olarak bölgeye çağrılan polislerin çabası
ve tarikatın ileri gelenlerinin araya girmesiyle alanı boşalttı.
Yüzlerce metre kuyruk
Saat 14.00 sıralarında tampon bölgeyi geçen 06 AG 5254 plakalı lüks
cipten Şeyh Abdülgani Haznevi’nin indiğini gören müritleri, bir anda
yanına koşarak elini öpmeye başladı.
Şeyh Haznevi elini öptürürken, yaklaşık 50 kişilik çocuk ve gençlerden
oluşan grup ise, Gümrük Müdürlüğü sahası içerisinde kol kola girip
ilahiler söylemeye başladı. Dakikalarca elini öpen müritleri yüzünden
ilerlemekte güçlük çeken Şeyh Haznevi, uyarıların ardından etrafının
boşaltılması ile sınır kapısı çıkışında oluşan uzun kuyrukla
tokalaşmaya başladı. Uzayıp giden kuyrukta uzun süre bekleyen
müritlerinin tek tek elini öptüğü Şeyh Haznevi, daha sonra cipe binerek
Harran İlçesi’ne gitti.
Milletvekili el öptü
Harran İlçesi'nde doğruca Hz. Hayati Harrani Türbesi'ne giden Şeyh
Abdülgani El Haznevi, türbe ziyaretinin ardından yanında müritlerinin
oluşturduğu yüzlerce araçlık konvoy ile Karaköprü Beldesi’ne geldi.
Dinlenmek ve onuruna verilen yemeğe katılmak üzere Karaköprü
Beldesi’nde bulunan Akpınar Öğrenci Yurdu’na geçen Şeyh Haznevi’yi
burada Şanlıurfa Bağımsız Milletvekili Seyit Eyyüpoğlu karşıladı.
Milletvekili Eyyüpoğlu aracından inince elini öptüğü Şeyh Haznevi ile
kısa süre Kürtçe konuştu.
Karşılamanın ardından yurda geçen ve bir süre burada müritleri ile
sohbet eden Şeyh Haznevi ve yanındakiler daha sonra hep birlikte yemek
yedi. Yemeğin ardından dinlenmeye çekilen Şeyh Haznevi’nin,
Şanlıurfa’da kavgalı iki aileyi barıştıracağı, ardından da bölge
illerini ziyaret edeceği söylendi.
Osmanlı'nın resmöi tarikatı
Nakşibendi tarikatı, 12’nci yüzyılın başlarında Türk soyundan olan
Muhammed Bahaüddin Nakşibend liderliğinde Buhara’da kuruldu. Günümüzde,
İslam ülkelerinde ve Türkiye’de milyonlarca müridi bulunduğu belirtilen
tarikat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de resmi tarikat olarak kabul
edildi.
Tarih içerisinde çeşitli kollara ayrılmasına rağmen, genel olarak
Nakşibendi olarak anılan tarikat Türkiye’de; İskender Paşa Cemaati,
Erenköy Cemaati, İsmail Ağa Cemaati, Adıyaman Menzil Dergahı olarak
bilinen oluşumlarla faaliyetini sürdürüyor. Farklı tarikatların aksine
sessiz zikir yapmaları ile bilinen Nakşibendiler’de, ‘Şeriat-ı
Muhammediye’ ve ‘Gafleti tamamıyla giderme’ konuları esas kabul
ediliyor. Esaslar, müritlerin gafleti kovarak şeriata uyması ve
tamamıyla Allah’ın emirlerinin yerine getirmesi şeklinde özetleniyor.