Somali'deki Türkiye Büyükelçiliği'ne yapılan intihar saldırısı uzmanlar tarafından yorumlandı. Eylemin perde arkasında İslamcı gruplarla yürütülen gizli görüşmelerin yer aldığı belirtildi.
Somali'nin başkenti Mogadişu'da bulunan Türkiye Büyükelçiliği'nin ek binasına yapılan bombalı intihar saldırısı sonucu yaşamını yitiren, Özel Harekât mensubu ve ağır yaralanan üç polis Türkiye'ye getirildi. Saldırının El Kaide'ye bağlı El Şebab örgütü tarafından üstlenildiği açıklandı.
Türkiye'nin Suriye politikaları ve Somali'deki saldırıya ilişkin Taraf gazetesinden Hüseyin İstemil, emekli diplomat ve dış politika uzmanlarıyla konuştu. Uzmanlar aşırı islamcı örgütlerle girilen ittifakların her zaman istenilen sonucu vermeyeceğine işaret ederken, Türkiye'nin söz konusu örgütlerle girdiği ilişkilere dikkat çekti.
Hüseyin İstemil'in Taraf gazetesinde yayımlanan röportajının devamı şöyle,
“Saldırıyı El Kaide bağlantılı El Şebab örgütünün üstlenmesi, Türkiye’nin Suriye politikasını etkiler mi” sorusunu yanıtlayan Emekli Büyükelçi Temel İskit, “Keşke etkilese. Çünkü Türkiye’nin El Nusra irtibatlı, El Kaide bağlantılı muhalefete yardım etmesi yanlış bir politikadır” dedi. Semih İdiz ise, “Elçiliğe yapılan saldırıyla ilgili, İslamcı gruplarla yapılan flörtün her zaman istenen sonuçları vermeyeceğini söyleyebilirim. Suriye’de de El Nusra ile flörtün kötüye gittiğini görebiliyoruz” ifadelerini kulandı.
Türk diplomatlar hedef haline geldi
Somali’nin Başkenti Mogadişu’da önceki gün Türkiye Büyükelçiliği’nin ek binası önüne araçla gelen üç kişilik bombalı intihar timi, binadaki polisler tarafından fark edildi. Çıkan çatışmada iki saldırgan öldürüldü; fakat üçüncü saldırgan, üzerindeki bombayı patlattı. Saldırıda binada görevli Özel Harekât polisi Sinan Yılmaz hayatını kaybederken, üç polis de yaralandı. Saldırıyı üstlenen El Şebab örgütü, twitter adresinden paylaştığı mesajda, Türk diplomatların hedef alındığını duyurdu. El Şebab, Türkiye’yi “Mürtet rejime destek veren ve şeriat düzenini yok etmeye çalışan ülkelerden biri” olmakla suçladı.
Türkiye Müslüman laik ülke olarak hedef alınmış olabilir
Emekli Büyükelçi Temel İskit: “El Kaide çatı bir örgüt. Aşırı İslamcı hatta terörist bir çatıya sahip. Bunun içinde Ortadoğu’ya yayılmış olan çok sayıda grupçuk var. Ortak siyaset izlediklerini sanmıyorum. Ülkesine göre terör faaliyetleri yapıyorlar. Türkiye Büyükelçiliği’ne Suriye irtibatlı olarak eylem yaptıkları aklıma gelmiyor. Buna fazla ihtimal vermiyorum. El Kaide’nin ‘Türkiye laikliği temsil ediyor’ gibi beyanları da var. Somali, aşırı İslamcı çetelerin cirit attığı bir yer. Devlet çökmüş vaziyette. Dolayısıyla saldırıyı Suriye’deki El Kaide gruplarıyla irtibatlı görmüyorum. Somali’de Türkiye Büyükelçiliği’nin hedef alınmasının nedeni, söylenen ‘laiklik temsilcisi’ lafı ve Türkiye’nin orada BM ile yaptığı çalışmalarda bir Müslüman-laik ülke olarak faaliyet göstermesi, hedef alınmasına neden olmuş olabilir.
Keşke saldırılar Suriye politikamızı etkilese
İskit, “Saldırıyı El Kaide bağlantılı El Şebab örgütünün üstlenmesi, Türkiye’nin Suriye’de aşırı gruplara yönelik politikasını etkiler mi” sorusuna ise, “Keşke etkilese” diyerek şöyle devam etti: “Çünkü Türkiye’nin El Nusra irtibatlı El Kaide bağlantılı muhalefete yardım etmesi yanlış bir politikadır. Keşke bu saldırı Suriye politikamızı etkilese, böyle bir politikadan külliyen vazgeçsek ve daha yerinde bir politika olan Kürtlerle barışma politikamız çerçevesinde, barış süreci çerçevesinde PYD’ye daha şartsız destek versek.”
Saldırıyı El Şebab’ın üstlenmesi çok ilginç
Dış Politika Uzmanı, gazeteciyazar Semih İdiz: “Saldırıyla ilgili olarak, aşırı İslamcı gruplarla yapılan flörtün her zaman istenen sonuçları vermeyeceğini söyleyebilirim. Suriye’de de Türkiye’nin El Nusra ile flörtünün kötüye gittiğini görebiliyoruz. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da geçen günlerde yaptığı açıklamada, “Bu gruplar, muhalefete ihanet ediyor” gibi sözler sarf etti. Somali’de El Kaide bağlantılı El Şebab diye bir grup var. Elçiliğe yapılan saldırıyı El Şebab’ın üstlenmesi daha da ilginç. Çünkü kanıtlanmamakla beraber, diplomatik çevrelerde, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde, Büyükelçilik saldırısının perde arkasında El Şebab’la görüşmeler gerçekleştirildiğine dair söylentiler dile getiriliyor. Elçilik saldırısı, Afrika politikasından ziyade, İslami gruplarla olan politikaları ilgilendirir. Saldırıdan sonra Suriye’deki gruplara desteğin kesilip kesilmediği konusuna gelirsek, destek zaten yavaş yavaş kesiliyor. Türkiye, Batı’yı Suriye’deki muhalefeti silahlandırma konusunda ikna edemedi. Türkiye, o silahların kimin eline geçeceği endişesini yaşıyor. Bu yüzden, Suriye’deki gruplar, Türkiye için dezavantaj haline dönüştü.”