Gündem

Suriye tasarısını Rusya ve Çin veto etti

Suriye rejimine yönelik ağır eleştiriler yöneltilirken, en sert çıkış ABD'den geldi.

04 Şubat 2012 02:00


T24 - Suriye rejimine yönelik ağır eleştiriler yöneltilirken, en sert çıkış ABD'den geldi. Yazılı bir açıklama yayımlayan ABD Başkanı Barack Obama, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki rejiminin "acımasız vahşetine" karşı bir tutum belirlemesi gerektiğini ifade etti.




New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) binası, Suriye ile ilgili kritik bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. ABD Başkanı Barack Obama BM’yi Suriye’ye karşı durmaya çağırırken, Rusya’yı ikna çabaları ise sürüyor. Suriye'de dün güvenlik güçlerinin operasyonunda 200'den fazla kişinin öldüğü yönündeki iddialar, Batılı devletleri de harekete geçirdi.


ABD Rusya'yı ikna etmeye çalışıyor

Geçen hafta içerisinde Rusya'nın itirazları üzerine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a görevden ayrılması yönünde açık çağrı yapan bölüm Fas tarafından hazırlanan karar taslağından çıkarıldı. Ancak Cumartesi günü üyelerin elinde bulunan metinde, “Arap Birliği'nin, Suriye'de demokratik ve çoğulcu siyasi geçiş sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan 22 Ocak 2012'deki kararına tam destek verildiği" ifade ediliyor. Arap Birliği planı kapsamında, “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yetkilerini yardımcısına bırakması” öngörülüyor. Tasarının 15 üyeli Konsey'den geçmesi için hiçbir daimi üye (ABD, Fransa, İngiltere, Çin ve Rusya) tarafından veto edilmemesi ve en az dokuz üyenin “evet” oyunu alması gerekiyor.

Tasarıyla ilgili toplantı öncesi Rusya'nın itirazlarını gidermek ve uzlaşma sağlamak amacıyla ABD devreye girdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Münih'teki Güvenlik Konferansı çerçevesinde ikili bir görüşme yaptı.

Rusya'nın iki itirazı var

Lavrov, Münih'teki konferansta yaptığı konuşmada Rusya'nın itirazlarını da sıraladı. Rusya'nın en büyük itirazının, tasarının Esad hükümetine karşı önlemler almasına karşın, "barışçıl protesto gösterilerini manipüle eden silahlı grupları" hesaba katmaması olduğunu söyleyen Lavrov, "İkisini de yapmazsanız, iç savaşın tarafını tutmuş olursunuz" dedi.

Lavrov, ayrıca "Karar tasarısı onaylanır ve Esad gitmezse, ABD ve Avrupa'nın Suriye'yle ilgili gelecekteki planları ne olacak?" sorusunu yöneltti. Lavrov sabah saatlerinde Rusya'nın Rossiya televizyonuna yaptığı açıklamada, karar tasarısının mevcut haliyle oylamaya sunulması halinde, Batı'nın yeni bir "skandal" ile karşılaşabileceği uyarısında bulundu. Rusya ve Çin, BM Güvenlik Konseyi'nde Ekim ayında yapılan oylamada Suriye'yi kınayan bir karar tasarısını veto etmişti. Rusya'ya en sert tepki ise Fransa'dan geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe Güvenlik Konseyi'nde alınacak Suriye kararını engelleyeceklerin, "tarih karşısında büyük bir sorumluluk" alacağını söyledi.

BMGK'nın Fas tarafından geçen hafta sunulan ve üzerinde sonradan değişiklikler yaptığı karar tasarısını hemen oylamaya sunması beklenirken, Rusya oylamaya geçilmeden önce danışma toplantısı düzenlenmesini istedi. BMGK'nın basına kapalı danışma toplantısı devam ediyor. Rusya'nın Suriye karar tasarısında değişiklikler yapılmasını istediği öğrenildi. Tasarının, 15 üyeli BMGK'dan geçmesi için daimi üyeler (ABD, Fransa, İngiltere, Çin ve Rusya) tarafından veto edilmemesi ve en az 9 üyenin “evet” oyunu alması gerekiyor. Bu yüzden Rusya'nın kullanacağı oy büyük önem taşıyor.

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve dış istihbarat şefi eski Başbakan Mihail Fradkov'un 7 Şubat'ta Suriye'ye gideceği bildirildi. Münih'teki güvenlik konferansına katılan Lavrov, Rus haber ajansı RİA Novosti'ye yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in talimatı üzerine Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşmek için Fradkov ile 7 Şubat'ta Şam'a gideceklerini söyledi. Lavrov, ziyaretin içeriği konusunda bilgi vermedi. Sergey Lavrov, konferansta bugün yaptığı konuşmada, BM'nin Suriye ilgili son karar tasarısının genelde olumlu olduğu, ancak düzeltilmesi gereken son derece önemli “Bir-iki nokta” bulunduğunu belirterek, tasarının bu haliyle Güvenlik Konseyi'ne gelmesi halinde onaylamayacaklarını söylemişti.

Rusya'nın Suriye'ye silah satışının Ortadoğu'daki güçler dengesini etkilemeyeceğini savunan Lavrov, “Biz gerçekleri açıkladı: Bölgedeki diğer ülkelere ne verirsek verelim bunun bölgedeki güç dengesine bir etkisi yok. Biz uluslararası hukuk tarafından yasaklanmamış bir şeyi durdurma yönündeki talepleri kabul edemeyiz” demişti.

Rusya'nın Suriye'ye silah satışının Arap baharı öncesi güç dengesini değiştirmediğini ve mevcut durumu etkilemediğini belirten Lavrov, “Biz ateşli silahlar satmıyoruz. Bizim sattığımız şeyler çatışmalarda kullanılan şeyler değil “ diye konuşmuştu. Moskova, Ortadoğu'daki en büyük silah müşterisi olan Suriye ile 24 Mig-29M/M2 savaş uçağı ve 8 Buk-M2E hava savunma sisteminin satışı anlaşması imzalamıştı. Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Anatoliy Antonov önceki gün yaptığı açıklamada, Moskova'nın uluslararası hukuka ve ikili anlaşmalara uygun bir şekilde Şam'a silah satışına devam edeceğini söylemişti.

Esad'ı İstanbul'da protesto ettiler

Humus'ta düzenlenen askeri operasyonda 300’e yakın muhalifin hayatını kaybetmesi, Suriye ve Rusya Federasyonu’nun İstanbul Konsoloslukları’nda protesto edildi.

Suriye Konsolosluğu önünde İHH’nin çağrısı ile bir araya gelen yaklaşık 150 kişi, Başer Esad’ı protesto etti. 'Katil Esad Hesap Verecek’, 'Özgür Suriye’, yazılı dövizler açıldı. 'Ümmetin birliği, Baas’ı yıkacak’, 'Zalimler için yaşasın cehennem’ diye slogan atıldı.

Basın açıklaması yapan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Humus’un etrafı sarılmış, bombalanıyor. Ne yapıyorsunuz siz? Birazcık yüreğiniz yok mu sizin? Eğer zalim Esad’ın karşısında yer almazsanız, bütün liderler geleceğinden korksun. Bu halk, bu insanlar, bu gençler artık hiçbir zaman sessiz kalmayacak. Gerekirse hep beraber Suriye halkı ile beraber, Humus’tayız, Şam’dayız, Halep’teyiz. Bugün Esad rejiminin yapmış olduğu katliamlar, Siyonist İsrail’in Filistin’ de yaptığı katliamlardan çok daha büyük.

Bunu bilmeyenlere bir utanç vesilesi olarak buradan söylüyorum. O nedenle Esad rejiminin yanında yer olmak, akıl karı değil. Orada Müslümanlar kendi bağımsızlıklarını istiyor. Bir de ’Müslümanlar batından yardım istiyorlar’ diyorlar. Ey İslam alemi; Adam olun ki sizden yardım istesinler. Bu Suriye halkı hiçbirinin kapısına gitmedi. Suriye halkını hep beraber tebrik ediyoruz. Onlarla beraberiz" dedi.

Arap Birliği’ne ve İslam Konferansı’na çağrıda bulunan Bülent Yıldırım, "Görevinizi yapın. Çok konuşup, iş yapmıyor konumuma düşmeyin. Esad ile beraber masalarda yediğiniz yemeğin diyetini verin. Bölgede Amerika ve batı emperyalizmi istemiyorsanız, bu işi kendiniz çözün. Bütün gücümüzle Suriye halkına yardım etmeye devam ederiz. Sakın ola, Suriye halkından uzaklaşmayın" diye konuştu. Tepebaşı’ndaki Rusya Konsolosluğu önünde Suriye ve Türk bayrakları ile gösteri yapan 30 kişilik topluluk da Başer Esad’a destek verdiği gerekçesi ile Rusya Fedarasyonu’nu protesto etti.