Neue Osnabrücker Zeitung, sığınmacı dramının sona erdirilebilmesi için ne yapılması gerektiğine ilişkin şu yorumu yapıyor:
„Sınır kontrolleri, Akdeniz’de insan kaçakçılarına yönelik operasyonlar… Tüm bunlar Avrupalı siyasetçilerin bu devasa sorunlar yumağının altında ezilmemek için attığı ufak, sembolik adımlar. Alınan önlemler ile, sığınmacı akınına uyum sağlama konusunda zaman kazanılmasına çalışılıyor. Ayrıca insan kaçakçılığının bir nebze de olsa azaltılması hedefleniyor. Bunlar olumlu adımlar, ancak “kriz çözümü” olarak nitelendirilmek için yetersizler. Asıl, sığınmacıların terketmek zorunda kaldıkları ülkelerdeki sorunlara eğilinmesi gerek. Suriye, Irak, Afganistan, Eritre, Libya… Savaş ve koas ortamında dibe vuran ülkelerin listesi uzun. Bu ülkelerde yaşam cehennem demek. Milyonlarca insan bu yüzden yerini yurdunu bırakıp kaçıyor.”
Mainz'da çıkan Allgemeine Zeitung da Suriye'deki tabloyu yorum sütununa taşımış:
„Suriye nihai yıkım ile karşı karşıya. Kelimenin tam anlamıyla kan kaybından ölmekte. ABD’nin dışişleri ve güvenlik politikaları, tüm hava saldırılarına rağmen IŞİD’e karşı önemli bir başarı kaydedemediği ve açık ve net bir çizgi sergileyemediği için yine yoğun eleştirilere hedef oluyor. Belki de silahlar ancak Suriye ve insanlarından geriye neredeyse hiçbir şey kalmadığı zaman susacak. Hayatta kalma şansı yüksek görünen ise sadece Esad. Şimdi Avrupa’ya sığınmaya çalışan yüzbinler, işte bu ortamdan, bu dünyadan kaçıyor.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in IŞİD'e karşı uluslararası bir koalisyon oluşturma çağrısına ise ABD'den olumsuz yanıt geldi. Washington, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yer almadığı bir çözüm istiyor. Stuttgarter Zeitung ise konuyla ilgili şu yorumu sunuyor okurlarına:
„Rusya lideri Putin siyasi çözümün ancak Esad’ın katılımıyla mümkün olabileceğini söylüyor. Bu öncelikle ütopik bir düşünce, zira kendi halkına karşı savaşı başlatan Esad’ın ta kendisiydi. Ayrıca bu öneri BM Genel Kurulu’nun toplanmasından birkaç gün önce Putin’in dikkatleri üzerine çekme çabası. ABD Başkanı Obama yine de Putin’e istediği platformu sunmalı ve New York’ta kendisiyle konuşmalı. Karşılıklı olarak tabuları öne sürmek, kıyımı sona erdiremez. Ama Washington ile Moskova arasında bir işbirliği bunu başarır belki.”
Suriye'deki durum Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung adlı gazetenin de yorum konusu:
„IŞİD varlığını sürdürdükçe Suriye'deki insanların çilesi bitmeyecek. Batı bölgeye kara birlikleri göndermeme yönündeki kararını değiştirmiyorsa, Putin'in IŞİD'e karşı uluslararası bir koalisyon kurulmasına ilişkin önerisini ciddi bir şekilde düşünmesi gerek. Bu yolla epey gelişme sağlanabilir. Ancak Suriye'deki siyasi ve kanlı düğümü bombaların çözemeyeceği de bir gerçek. Putin'in müttefiki Esad üzerindeki nüfuzunu kullanması, şu anda diplomatik bir çözüm konusundaki tek opsiyon gibi görünüyor. Bunlar Batı için acı gerçekler. Ama daha fazla Suriyelinin hayatını kaybetmemesi ve sığınmacı akınının da günün birinde son bulması için, bahanelerin bitmesi gerek.”