T24- ABD ve Rusya Federasyonu, 1991 yılında imzalanan ve Aralık ayında süresi dolan stratejik nükleer silahların azaltılması antlaşması START’ın yerini alacak yeni anlaşma üzerinde Mart ayı sonunda görüş birliğine varmıştı. Buna göre her iki ülke 2 bin 200 olan nükleer başlık sayısını 1550’ye, taşıyıcı sistemleri de yarı yarıya düşürerek 800’e indirecek. ABD Başkanı Barack Obama, söz konusu antlaşmayı son yirmi yılın en önemli silahsızlanma adımı olarak tanımladı. Obama, “Dünya genelinde stratejik silahların yayılmasının önlenmesi için çabalarımızı artırıyoruz. Diğer ülkeleri bu yöndeki sorumlulukları yerine getirmeleri için de teşvik ediyoruz.” diye konuştu.
Bir düşünce kuruluşu olan Washington'daki Amerikan Dış İlişkiler Enstitüsü’nden Wayne Merry, Başkan Obama’nın özellikle stratejik silahların yayılmasının önlenmesine büyük önem addettiğini belirtiyor. Wayne Mary, “Şu anki yönetim için silahların yayılmasının önlenmesi, Rusya’nın elindeki nükleer silahların kontrolünden daha önemli.” diyor.
Hedef: İran
Uzmanlara göre ABD, söz konusu antlaşmayı Rusya ile imzalasa da buradaki asıl hedef İran. Bu sayede Tahran yönetiminin nükleer silah üretebilme şansının azaltılması amaçlanıyor. ABD ve Rusya da bu konuda İran’a örnek olacak.
Amerikan Dış ilişkiler Uzmanı Wayne Merry, Washington yönetiminin önümüzdeki dönemde güvenlik ve nükleer malzemeyle ilgili bir dizi uluslararası toplantı düzenleyeceğini belirterek sözlerini “Bu antlaşmayla Obama iki ayrı amaç güdüyor: Birincisi Moskova ile ilişkilerde yeni bir başlangıç. Diğer yandan da Nisan ayında düzenlenecek nükleer güvenlik konferansı ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesi için mayıs ayında düzenlenecek toplantılara iştirak ederek, diğer ülkelerin de bu konuda BM Güvenlik Konseyi üzerindeki baskısını artırmasını sağlamak istiyor. Güvenlik Konseyi’nin İran’a yeni yaptırımlar getirerek, nükleer silah üretimini engellemesi amaçlanıyor.” şeklinde sürdürüyor.
"Güvensizlik sürecek"
Uzmanlara göre, Rusya ve ABD yeni antlaşmayı imzalasalar da her iki tarafın birbirine karşı eskiden beri var olan güvensizliği sürecek. Yeni START antlaşması üzerinde uzlaşmaya varılması sürecinde de silah indiriminin nasıl denetleneceğine dair sorun çıkmıştı.
Dış ilişkiler Uzmanı Wayne Merry, Rusya’nın ABD’den yapılan her açıklamayı kendilerince yorumladığını vurguluyor. Merry, “ABD stratejik anlamda ne yaparsa yapsın, Moskova bunu kendisine bağlıyor. Bu örneğin ABD’nin Çin ya da Kuzey Kore’ye ilişkin adımlarında da böyle. Amerikalılar ne yaparsa yapsın Ruslar asıl kastedilenin kendileri olduğunu düşünüyor.” diyor.