Gündem

Star yazarı: Çarşı davası saçmalığını ve aptalca Gezi davalarını Fethullahçı savcılar uydurdu

Cem Küçük: Tek tehdit FETÖ’dür, gerisi palavradır

03 Haziran 2015 20:25

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümet kanadının “paralel yapı” dediği Gülen cemaatinin yargı, emniyet ve bürokrasideki varlığını köşesine taşıyan Star yazarı Cem Küçük, “Türk savcıları ve hakimleri FETÖ dışında kalan ve Türkiye için tehdit arz etmeyen diğer dosyaları bir kenara koymalıdır. Mesela Çarşı Davası gibi saçmalıkları sırf hükümet zora düşsün diye Fethullahçı savcılar uydurmuştu. Açıldığı ilk günden bu yana Çarşı davası ve diğer aptalca Gezi davalarının kumpas olduğunu yazdım” dedi.

Cem Küçük, yazısında “Şu an FETÖ dışı unsurlara açılan her ceza davası FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmektedir. FETÖ kendisine yönelecek haklı yargısal operasyonları engellemek için AK Parti muhalifi tüm unsurlar tutuklanacak yalanını yaymaktadır” ifadelerine yer verdi.

Cem Küçük’ün Star gazetesinin bugünkü (3 Haziran 2015) nüshasında yayımlanan, “Tek tehdit FETÖ’dür, gerisi palavradır!” başlıklı yazısı şöyle:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resmi kararıyla Fethullahçı Terör Örgütü adını alan paralel çete tamamen çıldırma aşamasına geldi. Dün FETÖ’nün yasadışı ekranında Erhan Başyurt, Tarık Toros ve paralel medya şefi Ekrem Dumanlı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kin ve nefretlerini kustular. Türkiye Cumhuriyeti’nin savcılarını, polislerini, hakimlerini isim vere vere tehdit ettiler. 2 saatlik yayın içinde binlerce yalan söylediler ve onlarca suç işlediler. Bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı’na düşman bir istihbarat örgütünün elemanı gibi hunharca saldırdılar. Artık ekranlarından alenen her gün Türk Devleti’ne saldıran Fethullahçı terör örgütü meselesi şu an itibariyle Türkiye Cumhuriyeti için birinci tehdit değil TEK TEHDİT unsurudur. Türk Devleti için acil ve yakın tek tehdit FETÖ ayaklanmasıdır. Eğer FETÖ meselesi çözülmezse diğer hiçbir meselenin anlam ve önemi yoktur. Türk Devleti şu an tüm unsurlarıyla acil ve yakın tehdit olan FETÖ’ye odaklanmıştır. Türk savcıları ve hakimleri FETÖ dışında kalan ve Türkiye için tehdit arz etmeyen diğer dosyaları bir kenara koymalıdır. Mesela Çarşı Davası gibi saçmalıkları sırf hükümet zora düşsün diye Fethullahçı savcılar uydurmuştu. Açıldığı ilk günden bu yana Çarşı davası ve diğer aptalca Gezi davalarının kumpas olduğunu yazdım. Şu an FETÖ dışı unsurlara açılan her ceza davası FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmektedir. FETÖ kendisine yönelecek haklı yargısal operasyonları engellemek için AK Parti muhalifi tüm unsurlar tutuklanacak yalanını yaymaktadır.

AK Parti muhalifi olup FETÖ ile organik bağlantısı olmayan her kesimin hakları ve özgürlükleri garanti altındadır. FETÖ’nün yalanlarına kanmayın. Ben Aydın Doğan’ı en çok eleştiren adamım ama Doğan’ın FETÖ’den tutuklanma ve Hürriyet’e el koyulma ihtimali diye bir olay yoktur. FETÖ Aydın Doğan’ı ve tüm diğer muhalifleri de korkutarak kendi bataklığına çekmek istemektedir. Bilakis Aydın Doğan’ı yok etmek isteyen FETÖ polisleri ve maliyecileriydi. Aydın Bey bunu yazısında aynen ifade etti. 8 Haziran’da siyasi partiler ve meşru medya grupları arası kavga sona erecek ve normal demokratik hayat devam edecektir. Fakat her koşulda hepimizin düşmanı olan FETÖ ve medyası tarihten silinecektir. Ben CHP, MHP ve HDP’li yurttaşların özgürlükleri için kellemi bile ortaya atarım. Fakat FETÖ ile mücadele için de kellemi veririm çünkü bu Türkiye’nin bağımsızlığı meselesidir. Fethullahçılar CHP, MHP, HDP seçmenleri tarafından da nefret edilen bir çetedir. Bu FETÖ bataklığı kurutulacaktır. Bu konuda hiçbir güç Türkiye Cumhuriyeti’ni engelleyemez...

Kumpas kurup binlerce askerimizi haksız yere tutuklatan Fethullahçı suç örgütü kendisinden hesap sorulacağı için korku ve dehşet içinde titriyor şu an. Türk Solu gibi ajan provokatör dergiler kurup Atatürkçü rektörleri tutuklatan Fethullahçılar tavuk gibi korkuyor şu an. Milli ordumuza ve istihbaratımıza kumpas kuran bu terör örgütü aynı tezgahı asırlık çınar Fenerbahçe Spor Kulübü’ne ve Başkan Aziz Yıldırım’a da kurmuştu. Aynı şekilde yüzlerce BDP’li Kürt siyasetçiyi haksız yere içeri attırmıştı. Onurlu aydın Hrant Dink’i kasıtlı ihmalleriyle öldürdüler ve sonrasında da Dink davasının üstünü kapattılar. Devrimci Karargah bahanesiyle suçsuz solcuları ve muhafazakar Hanefi Avcı’yı bile içeri tıktılar. Selam Tevhid kumpasıyla tüm Müslüman muhafazakar kesimi içeri tıkma planı yaptılar. Evet şimdi tüm bu kumpas organizasyonlarını yapanlar bedelini ödeyecek. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk, Hrant Dink, KCK Devrimci Karargah, Selam-Tevhid ve 3 Temmuz operasyonlarına dair yüzlerce somut ve net kanıt savcıların elinde şu an. Bu davalarda kumpasları kuran polisler, savcılar, hakimler, gazeteciler ve bürokratlar. Artık her şey belgelendi.

Fethullahçı kumpas davalarında 4 suç ayağı var... Birinci ayak Fethullahçı polis çetesi ayağı. Zaten bu ayak sebebiyle bu yapı haklı olarak silahlı terör örgütü olarak anılıyor. Bu polis çetesinde 1 Numara büyük kriminal zeka Ali Fuat Yılmazer. Bu AFY denen adam kriminoloji tarihine geçecek bir kumpas ve komplo uzmanı. Tam bir suç makinesi. İkinci ayak Fethullahçı yargı çetesi. Bu ayak daha çok polislerin kontrolünde olan bir ayak. Adeta polis çetesi ne derse bu yargı çetesi onaylıyor. Üçüncü ayak bürokrasi ayağı. Özellikle Adli Tıp ve TÜBİTAK gibi yerlerde örgütlü bir şebeke bu çetenin üçüncü ayağı ve nihayet dördüncü ayak Fethullahçı medya çetesi ayağıdır.

Kuzguncuk’taki çete merkezi Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı bu karanlık şebekeyi yönetmektedir. Erkam Tufan Aytav denen adam bu noktada utive prodüktördür. Sakın hiç kimse medyayı polislerden ayırmasın. Eğer Fethullahçı medya çetesi olmasaydı binlerce insan böyle pervasız tutuklanamazdı. Eğer Fethullahçı örgüt sadece 3 ayaklı olsaydı 1 kişiyi bile tutuklayacak güçleri yoktu. Binlerce insanı haksız yere tutuklatan esas güç Fethullahçı medya çetesidir. Eski Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğ’u ve CHP milletvekili olacak Dursun Çiçek’i FETÖ medyası tutuklatmıştır. Haklı olarak bu insanlar da tüm bu Fethullahçı terörün tamamından şikayetçidir. Hukuken Ali Fuat Yılmazer ile Ekrem Dumanlı arasında Zekeriya Öz ile Erhan Başyurt arasında Yurt Atayün ile Tarık Toros arasında fark yoktur. Hepsi aynı çetenin üyesidir ve hepsi beraber yargılanacaktır...