Politika

Soruşturma kaplumbağa hızıyla yürüyor

Deniz Feneri skandalının Türkiye ayağıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada, Suudi Arabistan’a giden Başsavcı bekl

20 Eylül 2008 03:00

Deniz Feneri skandalının Türkiye ayağıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada, Suudi Arabistan’a giden Başsavcı beklendiği için, 10 günde yapılan tek işlem, Basın Savcısı Nadi Türkaslan’ın görevlendirilmesi oldu

Deniz Feneri skandalında Türkiye'deki bağlantılarla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmada, Adalet Bakanlığı heyetiyle birlikte Suudi Arabistan'a giden Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu'nun beklenmesi nedeniyle bir türlü harekete geçilemedi.
İşçi Partisi'nin (İP) 9 Eylül tarihli suç duyurusunu hemen işleme koyarak soruşturmayı başlatan başsavcılığın, aradan geçen 10 günlük sürede yaptığı tek işlem Basın Savcısı Nadi Türkaslan'ın soruşturmayı yürütmekle görevlendirilmesi oldu. Dosya da, tevzi bürosundan Türkaslan'ın odasına getirildi.

Soruşturmak zorunda
Deniz Feneri e.V ile ilgili davanın Almanya'da sonuçlanmasının ardından gözler, Türkiye'de başlatılan soruşturmaya çevrildi.
İP'nin, 9 Eylül tarihini taşıyan suç duyurusunda şu isimlerin soruşturulması isteniyor:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, RTÜK Başkanı Zahid Akman, Türkiye'de kurulu Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yöneticileri, Kanal 7 televizyonu ve bağlantılı şirketlerin yöneticileri, Kanal 7'nin ve Yeni Dünya İletişim A.Ş.'nin Başkanı Zekeriya Karaman ile Deniz Feneri e.V iddianamesinde adı geçen diğer kişiler."
Mevzuata göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki iddialar dışında kalan tüm iddiaları soruşturarak ya dava açması ya da takipsizlik kararı vermesi gerekiyor. Başsavcılığın, Erdoğan hakkında işlem yapma yetkisi ise bulunmuyor.

10 günde tek işlem
Bu iddiaların soruşturulabilmesi ise büyük oranda Almanya'daki Deniz Feneri e.V davası dosyasının incelenmesine bağlı bulunuyor. İP de suç duyurusunda, dosyanın Türkiye tarafından istenmesini talep etti.
Ancak soruşturmanın başlamasının üzerinden 10 gün geçmesine rağmen henüz ciddi bir adım atılamadı. 10 günde yapılan tek işlem, Basın Savcısı Türkaslan'ın soruşturmayı yürütmekle görevlendirilmesi oldu. Dosya, tevzi bürosundan, Türkaslan'ın odasına getirildi.

Boyrazoğlu bekleniyor
Gecikmeye gerekçe olarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Boyrazoğlu'nun yurtdışında bulunması gösteriliyor.
Boyrazoğlu'nun da yer aldığı Adalet Bakanlığı heyeti, resmi ziyaret için 13 Eylül'de Suudi Arabistan'a gitti. Olağan koşullarda savcıların soruşturma yürütürken başsavcıyı beklemeleri gerekmiyor. Ancak savcılık, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili karar verilebilmesi için Boyrazoğlu'nun dönüşünü bekledi.
Boyrazoğlu'nun bugün Türkiye'ye döneceği, pazartesi mesaisine başlayacağı bildirildi.

MASAK el koyabilir
Savcılık kaynakları, delillerin karartılmaması ve para trafiğinin nasıl gerçekleştiğini araştırmak için Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun da (MASAK) devreye sokulabileceğini kaydetti.
Savcılığın, genel merkezlerinin İstanbul'da olması nedeniyle Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve Kanal 7 televizyonu hakkındaki kısmı ayırarak, görevsizlik kararı verebileceği de belirtiliyor.