Özel Dosya

Siyasetin gülen yüzü; Recai Kutan

Siyasete 1973'te MSP'de başlayan Kutan, FP ve SP'de hep 'iyi bir emanetçi' olarak genel başkanlık yaptı. Erbakan'la tanışıklığı İTÜ yıllarına dayanan Kuta

25 Ekim 2008 03:00

Siyasete 1973 yılında başlayan ve genel başkanlık koltuğunu 26 Ekim 2008'de Prof. Numan Kurtulmuş'a bırakan Recai Kutan, FP ve SP'de hep 'iyi bir emanetçi' olarak genel başkanlık yaptı. Necmettin Erbakan'la tanışıklığı İTÜ yıllarına kadar dayanan Kutan, GAP'ın da mimarları arasında yer alıyor.

Yüzlerce şiir biliyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, 1930 yılında Malatya’da İsmail Bey ile Hatice Hanım’ın 3. çocuğu olarak hayata gözlerini açtı. Babası İsmail Bey, Malatya’daki Gazi İlkokulu’nun Başöğretmeni idi. İlkokulu burada, ortaokul ve liseyi ünlü edebiyatçı Arif Nihat Asya’nın müdürü olduğu Malatya Lisesi’nde okudu. Lise yıllarında Arif Nihat Asya’nın en has öğrencisiydi. Bugün dağarcığında 500 şiir olan bir siyaset adamı olmasını hem Asya’ya hem de rahmetli babasına borçlu olduğunu söylüyor.

1947 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’ni kazanan Recai Kutan, kendi deyimi ile ‘dolu dolu’ bir üniversite dönemi geçirir. Kutan’ın Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile omuz omuza verdiği 40 yıl süren mücadelesinin temeli de okul yıllarında atılır. Kutan, üniversiteye başladığında Erbakan hoca son sınıftadır. Kutan, o yılları şöyle anlatır: “Teknik Üniversite’nin bekçi kulübesini mescit yapmışlardı. İlk tanışmamız bu mescitte oldu. Ben mezun oldum, Erbakan ise Teknik Üniversite’ye hoca oldu. Sonra Gümüş Motor çalışmalarına başladı. Ben de 10 bin liralık hisse ile ortak oldum.”

GAP’ın mimarları arasında

Kutan, 1952 yılında inşaat yüksek mühendisi olarak mezun olur. 1952–1969 yılları arasında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nde kısım mühendisi, başmühendis, bölge müdürlüğü ve genel müdür muavinliği görevlerinde bulunur. Bu tarihlerde GAP Etüd ve Planlama çalışmalarında da görev alır. GAP’ın planlarını aylarca katır sırtında gezerek çizer. Keban ve Gümüşkaya Barajları’nın yapımında da görev alan Kutan, Tümaş Türk Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş. Genel Müdürlüğü görevinde bulunur.

Siyasete paraşütle indi!

Saadet liderinin siyasi hayata adım attığı tarih ise 1973 yılına rast gelir. O güne kadar Millî Nizam Partisi’ni gönülden destek vermesine rağmen fiilen içinde yer almamıştır. Recai Kutan anlatıyor: “MNP’nin kapatılmasından sonra Millî Selamet Partisi kuruldu. O zaman Tümaş Mühendislik Şirketi’nin genel müdürüydüm. Bir gün bir arkadaş geldi dedi ki; ‘Bugün genel idare kurulumuz toplandı. Süleyman Arif Emre teşkilat başkanlığından istifa etti. Tüzüğe göre iki kişi dışardan seçilebiliyor. Zatıâliniz tam ittifak ile teşkilat başkanlığına tayin edildiniz. Sayın Erbakan size bu haberi vermemi istedi’ dedi. Dedim ki, daha partiye üye değilim. Teşkilatı tanımam. Gittim Hoca'ya. ‘Vallahi kardeşim biz arkadaşlarla böyle bir karar verdik. Kabul edersen et. Etmezsen vebaline razı ol’ dedi. Böylece paraşütle iner gibi siyasete girdim. O sırada Tümaş’tayım. Oradaki mesaimi, maaşımla birlikte yarıya indirip partinin teşkilat başkanı olarak çalışmaya başladım.”

CHP de teklif götürdü

Dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile her kesim tarafından takdir edilen Recai Kutan’a DSİ Genel Müdür Yardımcısı iken İsmet İnönü’ye çok yakın olan Malatya milletvekillerinden birisi gelir. “İsmet Paşa seni partiye davet ediyor. Kendisi Malatya’da birinci sırada olacak sen de ikinci sırada olacaksın' der. Kutan ise, “Ben hep Halk Partisi'nin aleyhinde oldum. Kabul edemem” şeklinde cevap verir. ‘Neden beni CHP’ye çağırıyorsunuz?’ diye soran Kutan’a ise “AP’nin başında teknik konuları bilen Demirel gibi bir adam var. Bize de böyle bir adam lazım’ derler. Süleyman Demirel’in eşi Nazmiye Hanım ise Kutan’ın MSP’ye katılmasından sonra ‘Niye onlara gittin’ diye sitem eder.

1974–1980 yılları arasında Millî Selamet Partisi’nde Genel Başkan Yardımcılığı yapan Recai Kutan, 1977 yılında Malatya milletvekili olarak Meclis’e girdi. Süleyman Demirel’in aynı yılda kurduğu hükümette İmar ve İskân Bakanlığı görevinde bulundu.

Zincirbozan'da 11 ay

12 Eylül darbesinde, diğer siyasiler gibi o da Zincirbozan’a ‘zorunlu ikamete’ götürüldü. Kutan, 11 ay kaldığı Zincirbozan günlerini, “Kirazlıdere Tutukevi’nin Penceresi’nden 12 Eylül” isimli kitabında anlattı.
Kutan’ın kitabında yer verdiği eşi Mebrure Hanım’a yazdığı mektuplarda yer alan bazı bölümler şunlar: “Gevşemek, demoralize olmak yok. Bu hadiseler Cenab-ı Hakk’ın bir takdiridir. Bu itibarla bunları büyük bir tevekkül, metanet ve sabır içersinde karşılamalıyız. Onun için Mebrure Hanım, öyle gevşemek, demoralize olup, canı sıkılıp yatağa girmek yok. Önce sıhhatine, kılık kıyafetine itina etmeli çocuklarına örnek olmalısın. Hervele yapmanı istiyorum. Elhamdülillah çocuklarımızın utanacakları, boyunlarını eğecekleri hiçbir fiilim de yok. Onun için kendinizi salıp koyvermeyin.”

1998'de genel başkan oldu

Kutan, 1985–1997 yılları arasında Refah Partisi’nde genel başkan yardımcılığı yaptı. 1995 seçimlerinde 20. Dönem Refah Partisi Malatya Milletvekili iken 1996 tarihinde Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığındaki hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev aldı.
1998 yılında Fazilet Partisi Genel Başkanı oldu. Fazilet Partisi’nin kapatılmasından sonra 2001 yılında Saadet Partisi’nin kuruluşuna öncülük etti. Bir süre bu partinin genel başkanlığını yaptı. O dönemde Erbakan’ın 5 yıllık siyaset yasağını tamamlayarak Saadet Partisi saflarına tekrar geri dönmesiyle genel başkanlık emanetini 2003 yılında yapılan SP 1. Olağan Kongresi'nde sahibine teslim etti.
Erbakan, 'kayıp trilyon' davasında 2 yıl 4 ay hapis cezası alıp, siyasi yasaklı hale gelince, Kutan, 2006'da yapılan SP 2. Olağan Kongre'de yeniden SP Genel Başkanı seçildi. Kutan, 26 Ekim 2008'de yapılan 3. Olağan Kongre'de ise kendi isteğiyle yerini Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'a bıraktı.