Afrika'da yakalandığı sıtmadan ölen işadamı Ömer Halaç'ın ailesi, Acıbadem Hastanesi ve Doktor Murat Saruç aleyhine rekor tazminat davası açtı. Geç teşhis konulduğunu iddia eden halaç ailesi, hastaneden 10 milyon YTL'si maddi, 1,8 milyon YTL'si de manevî olmak üzere toplam 11,8 milyon YTL talep etti.
Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek dava, bugüne kadar tıbbî hata gerekçesiyle türkiye'de açılan en yüksek tazminat talebini içeriyor.
İstanbul Özel Acıbadem Hastanesi'nde 5 Mayıs 2008'de tedaviye alınan İstanbul Altın Rafinerisi'nin sahibi Ömer Halaç, 12 Mayıs'ta yoğun bakım servisinde vefat etti.
Halaç ailesi, 'sıtma olabilir' uyarılarını dikkate almayan doktorların 'sıtma' tanısını 4'üncü günde koyduğunu ileri sürdü. Halaç'ın yakınları hastalarının geciken tanı ve buna bağlı olarak tedavide gecikilmesi sonucu öldüğünü iddia etti. Aile, kendilerinin getirdiği ilaçlarla teşhisten bir gün sonra tedavinin ancak başlayabildiğini ifade etti.
Davayla ilgili bilgi veren Halaç'ın kardeşi Özcan Halaç, "Kardeşim hastaneye yatırıldığında zaten sıtmaymış ancak hastanede 4 günde teşhis edilmiş. Bu teşhisin konulması zor değil, nasıl olurda böyle bir hata yaparlar " dedi.
Harçlar 160 bin YTL
Ömer Halaç'ın ailesi, mahkeme harcı olan 25 bin 800 YTL'yi yatırdı. İlk duruşmalardan sonra ödenen harç tutarı 150 bin YTL'yi aşacak. Ailesinin davayı kaybetmesi halinde harçlar ve mahkeme masrafları dahil 160 bin YTL'lik masrafı olacak.
Toplam 11,8 milyon YTL'lik tazminat davası, 'fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla' açıldı.
Rekor tazminat talebiyle karşı karşıya kalan Acıbadem Hastanesi ise uluslararası standartta bir hastane olduklarını ve Ömer Halaç ile ilgili tüm gereklilik ve zorunlulukları yerine getirdiklerini, hastanenin bir kusuru olmadığını savundu.
İşadamı 38 yaşında öldü
İşadamı Ömer Halaç (38), katıldığı Afrika seyahatlerinden sonra bu ülkelerde altın madeni sahaları almıştı. Bunlardan Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki sahada ilk üretimi yerinde görmek amacıyla 16 Nisan 2008'de iki çalışanıyla bu ülkeye gitti ve farkında olmadan Anofel cinsi sivrisinekten sıtmayı da burada kaptı. 1 Mayıs'ta yaptığı Kırgızistan gezisinde hastalık belirtilerini gösterdi. Tedavi için yattığı Acıbadem'de 12 Mayıs'ta vefat etti.