Türkiye - Suriye sınırında neler yaşandığına ilişkin bilgiler, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık üçgeninde sürekli güncelleniyor. Ankara'ya göre, Türk uçaklarının bir Suriye uçağını düşürmesinin ‘birdenbire yaşanan bir gelişme’ olarak görülmemeli ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamalar da ‘daha özenle’ okunmalı.
Ancak Suriye uçağının düşürülmesinin ardından Suriye’nin buna misillemede bulunduğu şeklindeki haberler, Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamalarının doğru yorumlandığını gösteriyor. Genelkurmay’ın sınırdaki son durumla ilgili açıklamasındaki bilgiler, Suriye uçağının vurulmasından önceki duruma işaret ediyor. Peki bu ne anlama geliyor?
Diplomatik yetkililer, cumartesi günü, yani Suriye uçağının vurulduğu gün yaşananların yeniden sıraya konulması gerektiğini belirtiyor. Buna göre; cumartesi günü, Suriye füze sistemleri 4,5 dakika boyunca Türk F-16’larına kilitlendi. Havada devriye görevi yapan Türk F-16 uçağına Hatay üzerindeyken, Suriye’de konuşlu SA-5 füze sistemince 4,5 dakika süreyle radar kilidi muhafaza edilerek tacizde bulunuldu. Ve bunlar yaşanırken Türk uçakları henüz Suriye uçağını düşürmemişti. Suriye uçağının düşürülmesi ise bu tacizin ardından gerçekleşti.
Aynı gün iki Suriye uçağının Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiğine dikkat çeken yetkililer, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu iki uçağın ihlali üzerine “Geri dön” çağrısı yaptığına dikkat çekiyor. Uyarının ardından uçaklardan biri geri döndü, ancak diğeri rotasına devam etti. Açıklamalara göre, bunun üzerine sınırda devriye görevi yapan F-16'lar da Suriye uçağını vurdu ve Rus yapımı MİG-23 uçak Suriye tarafına düştü. Yapılan açıklamalarda uçağın Türk sınırının 7-8 mil içinde vurulduğu belirtiliyor.
Uçağın Türkiye sınırının içinde mi yoksa ötesinde mi düşürüldüğüne dair çelişkili yorumlar gündeme gelince Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da bir açıklama yaptı. Davutoğlu da "Olayın seyri çok açıktır. Suriye uçağı, sınırımızı 1 kilometre derinliğinde ihlal etmiştir. Bu konuda elimizde çok güçlü deliller var” dedi.
‘Süleyman Şah’ alarmı
Sınırdaki sıcak gelişmeler BM'ye ve NATO ile de sürekli paylaşılıyor. Suriye’ye karşı yalnız olmadığına işaret eden diplomatik yetkililer, masada her seçeneğin bulunduğu ve bunu Türkiye'nin müttefikleri ile değerlendirdikleri mesajı veriyor. Ankara'da Suriye'nin Türk uçaklarını hedef alan bir misillemeye başlaması durumunda sınırötesi operasyonun da zaten başlamış olacağı görüşü öne çıkıyor. Ancak bu noktada Ankara için Esad'ın tavrı 'belirleyici' olacak.
Ankara’nın öncelikli hedefi Irak Şam İslam Devleti (IŞID) isimli terör örgütünün, “Süleyman Şah Türbesi boşaltılıp, Türk bayrağı indirilsin yoksa türbeyi yerle bir ederiz” tehdidini tamamen savuşturmak. Türkiye’nin bu tehdide göre hareket etmeyeceğini, ancak gerekli her türlü tedbiri aldığını belirten askeri kaynaklar da “F-16 filolarının bölgedeki gelişmeleri sürekli izlediğini, Türk uçaklarının zaman zaman Suriye ordusuna bağlı hava savunma sistemlerinin taciziyle karşılaştığını ve türbeye saldırı olması halinde, Türkiye'nin bölgeye operasyon düzenlemesinin uluslararası hukuka aykırı olmayacağını" belirtiyor.
Türkiye'nin ülke dışındaki tek toprağı olan Halep'teki Süleyman Şah türbesinde 25 asker görev yapıyor. Buradaki askerlerin ihtiyaçları Türkiye'den karayoluyla gönderilen malzemelerle karşılanıyor ve personel periyodik olarak değiştiriliyor. 'Karakol' statüsündeki türbede personelin kendini koruma imkanları sınırlı olduğundan, olası bir çatışma riskinin belirmesi halinde, Türk F-16 savaş uçakları anında bölgeye ulaşacak. Duruma göre bordo bereli özel kuvvetlerin de bölgeye uçarbirlik harekatı düzenleyebilecekleri belirtiliyor.
Uzmanlar, Türk askerinin olası bir saldırı anında türbe bölgesine operasyon düzenlemesinin karşısında uluslararası hukuk bakımından engel bulunmadığına dikkat çekiyor. Türbe; 1921 tarihli Ankara Antlaşması uyarınca Türk toprağı sayılıyor. Türkiye ile Suriye arasında 1998'de imzalanan teröre karşı işbirliği amaçlı Adana Mutabakatı da olası bir operasyonu uluslararası hukuka uygun kılıyor.
IŞİD'in tehdidinin ardından bölgede devriye uçuşu yapan Türk F-16 savaş uçaklarının sayısı 6'ya yükseldi. Türk F-16’ları, Türkiye sınırına yaklaşan Suriye uçak ve helikopterlerini bölgeden uzaklaştırıyor. Türkiye 2012 yılında Türk keşif uçağı RF-4'ün düşürülmesinin ardından angajman kurallarını değiştirmişti. Bu değişiklikle sınır ihlali olduğunda tüm Suriye unsurlarının vurulacağı duyurulmuştu.