Erdoğan ve Atalay'a 'açılım raporu' sunan ANAR Genel Müdürü Uslu: İyimser havanın giderek dağıldığını belirttik. Vatandaşın sorunun çözümü konusunda karamsarlık içinde olduğunu analiz ettik. Parti, sigara yasağı konusunda yaptığı propagandayı, Kürt açılımında yapamadı. Halkla iletişime geçemedi. Muhalefet, kendi argümanlarını anlatmada hükümetten daha başarılı oldu.
Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk'ün, 'açılım raporu'nu hazırlayıp Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a sunan ANAR Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu ile gerçekleştirdiği röportaj şöyle:
Kandil'den gelen PKK'lıların AKP hükümetini zor durumda bırakan şova dönüşen gösterileri, ardından da İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın 'ıslak imzalı' orijinaline ilişkin iddialar Türkiye'nin gündemine oturdu. Hükümete sıkıntılı günler yaşatan 'Kürt açılımı' ve ihbar mektubundan çıkan 'ıslak imzalı' belgeye ilişkin tartışmalar sürüyor. Peki bu gelişmeler toplumda nasıl algılandı, AKP bu olaylardan hangi oranda etkilendi?
Başbakan Erdoğan ve diğer AKP'li yetkililer, sürekli kamuoyu araştırmaları yaptırdıklarını, 'hal ve gidiş'in iyi yönde olduğunu söylüyor. İlgili makamlara sunulan analizlerden birini de, kurulduğu günden bu yana AKP için araştırmalar yapan 'ANAR' adlı şirket hazırladı. ANAR'ın son gelişmelere ilişkin analizi, geçtiğimiz günlerde hem Başbakan Erdoğan'a hem de 'demokratik açılım' çalışmalarını yürüten ANAR'ın eski yöneticilerinden İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a sunuldu.
Bu kritik araştırmayı yapan ANAR şirketinin Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, gündeme ilişkin görüşlerini ve Başbakan Erdoğan'a sunulan analizin satırbaşlarını AKŞAM'a anlattı. Açılım tartışmalarından, 'belge' kavgalarına birçok konudaki sorumuza çekinmeden net yanıt veren Uslu, önemli tespitlerde bulundu...
'AKP müşterimiz'
AKP ile ilişkileriniz nasıl? Hala beraber mi çalışıyorsunuz?
AK Parti bizim kurumsal müşterimiz. Kurulduğu günden beri çalıştığı 3 araştırma şirketinden biri de ANAR'dır. Bundan dolayı da sevinçliyiz tabii. AK Parti bizim için değerli ve büyük bir müşteridir. Onlarla organik bağımız yok. Çünkü biz AK Parti'den 3 yaş büyüğüz. Onlar 2001'de bizse 1998'de kurulduk.
Son zamanlarda parti için yaptığınız bir çalışma var mı?
Son dönemde AK Parti için Kürt açılımıyla ilgili çalışma ve analizler yapıyoruz. Ayrıca iki ayda bir parti için gündem araştırmasında bulunuyoruz.
Vatandaş kötümser
Açılımla ilgili analizde, ne gibi sonuçlar elde ettiniz?
Kürt açılımı, zannedildiği gibi henüz seçmen davranışlarına yansımadı. Dolayısıyla şu an itibariyle 29 Mart yerel seçimleriyle ilgili dengeler bozulmadı.
Halkın olaya bakışı nasıl?
Bu sorunun çözülebileceğine olan inanç giderek aşınıyor. Karamsar bir duruma gelindi. Halkın çoğunluğu, sorun için 'Çözülemez' diyor. Yaklaşık olarak bu oran yüzde 40'lara çıkmış durumda. Toplumun büyük çoğunluğu karamsar.
Açılım konusunda partiye ne önerdiniz?
AK Parti'ye bir hafta önce açılımla ilgili rapor verdik. Seçmen desteğinin etkilenmediğini, ancak iyimser havanın giderek dağıldığını belirttik. Vatandaşın sorunu önemsediğini ancak çözümü konusunda karamsarlık içinde olduğunu analiz ettik. Toplumun çoğunluğu karamsar. Parti, sigara yasağı konusunda yaptığı propagandayı, Kürt açılımında yapamadı. Halkla iletişime geçemedi. Muhalefet, kendi argümanlarını anlatmada hükümetten daha başarılı olmuştur.
En çok oy kaybı Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de
Oy kaybı konusunda herhangi bir veriniz var mı?
Yaptığımız bazı özel çalışmalar var ancak bunu açıklayamayız. Ama tespitimize göre, şu an için seçmenlerin kafası karışık. Hükümetin bu açılım nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığı kaçınılmaz bir gerçek. Ama seçmen kaybı, son 6-7 yıllık dönemdeki ortalamayla aynı. Kendisine oy veren seçmenin yüzde 75'ini hala muhafaza ediyor. Ötekiler ise başka partiye gitmiyor, kafası karışık.
AKP en çok hangi bölgelerde oy kaybediyor?
Hükümet, 29 Mart'ta oy kaybettiği bölgelerde bu kaybını, ciddi oranda olmasa da sürdürüyor. Doğu ve Batı Karadeniz, Ege, Akdeniz bölgelerinde oy kaybı var. Güneydoğu'da ise oy kazancı yok. Ama ciddi bir kaybı da yok. İç Anadolu, diğer bölgelere nispeten daha muhafazakar olduğu için burada oy kaybı diğer bölgelerden daha az.
AKP 2011'de kazanırsa 100 yıl yaşar
Başbakan Köşk'e çıkarsa partinin dağılabileceği konuşuluyor. AKP'nin kaderi Erdoğan'a mı bağlı?
AK Parti giderek kurumsallaşıyor. Eskiden olsaydı 'Tayyip Bey giderse parti dağılır' diyebilirdik. Ama durum farklılaşıyor. 2011 seçimleri bu nedenle çok önemli. Eğer parti bu seçimden de başarıyla çıkarsa tıpkı İngilizlerin Muhafazakar Partisi, ABD'nin Cumhuriyetçi Partisi gibi 100 yıl yaşar. Bunu ülkemizde başarabilen bir tek CHP var. AK Parti 2011'de başarırsa bir CHP bir de AK Parti kalır. CHP Türkiye'nin ABD'deki Demokrat Parti'si, İngiltere'deki İşçi Partisi olur, AK Parti de Cumhuriyetçi Partisi, Muhafazakar Partisi olur.
Köşk yolu 2011'de belirlenir
Sizce Tayyip Bey Köşk'e çıkacak mı?
2011 seçimleri siyasal hayatımız için çok önemli. Tayyip Erdoğan'ın Köşk'e çıkıp çıkmayacağını da bu seçimler belirleyecek.
Belge gerçek çıkarsa e-muhtıra etkisi yapar
Tartışması süren İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesi AKP'nin oylarını arttırır mı?
Belgenin aslı ortaya çıkmadan AK Parti tabanı bu belgenin gerçek olduğuna inanıyordu. Doğru çıkması, tabanın partiye olan sadakatini artırır. Ama seçmenin bu konuda da hemen bir karar vermesi beklenemez. Sonucu bekler, ona göre kararını verir. Belge yüzde 100 doğru çıktığı takdirde, tıpkı 2007'deki bildiride olduğu gibi, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü benimseyen kesimler AK Parti'de bütünleşir.
Bu tür belgeler veya Ergenekon soruşturmasıyla askerin toplumdaki itibarı sarsılıyor mu?
Askerin toplumdaki itibarını bu belge sarsmaz. Yaptığımız araştırmalarda, Ergenekon'a adı karışan general ve diğer askeri personelin belirlenmesi ve 'Darbe Günlükleri' gibi konular, askerin toplumdaki itibarını sarsmamıştır. Yani toplum, bazı askerlerin Ergenekon'a karıştığına inanıyor ama küçük bir tavşan için koca bir dağı, pire için yorganı yakmaz. Yani askere olan güven sarsılmıyor. Ben bu belge olayında da aynı sağduyunun gösterileceğine inanıyorum.
PKK dağılırsa yüzde 45 olur
PKK'lıları karşılama töreni konusunda çalışmanız var mı?
Kamuoyunda buna dönük tepki oluştu. Ama bu siyasal dengeleri henüz etkilemedi. Hükümet de muhalefet de bu olay bağlamında hedeflerini gerçekleştirme anlamında başarılı olamadı. Muhalefet 'aslanlar gibi direndiği' halde oy toplayamadı, hükümet de 'riski göze alma pahasına' yola çıktığı halde oylarını yükseltemedi. Hatta Güneydoğu'daki Kürt oyları da hükümete yönelmedi. 29 Mart'taki durum neyse o.
Sizce 2011'de AKP önceki seçimlerdeki başarısını gösterebilir mi?
Bu, seçimin atmosferine ve yaşanacak gelişmelere bağlı. Diyelim ki seçime yakın zamanda PKK'nın silahlarına el konulup, kampları dağıtılırsa, AKP oyları yüzde 45'lerin üzerine çıkar. Ama tersine de olabilir. Hükümet, açılım programı gereği belli adımları atar, ama buna karşın PKK gücünü korursa, hükümet bunun hesabını halka veremez.
Hükümet gündem yaratıp kazanıyor
Ülke gündemindeki değişimlerin seçmene etkisi nasıl oluyor?
Farklı gündemler olduğu için inişler çıkışlar yaşanıyor seçmen nezdinde. Bir olayın olumlu etkisi başka bir olayın olumsuz etkisini bir anda yok edebiliyor. Böyle bir sürü gündemin olması hükümetin de işine yarıyor. Kürt açılımı ve Azerbaycan'la yaşanan sorunlarla yitirdiği prestijini, İsrail'e rest çekerek, Suriye'yle vizeyi kaldırarak geri kazanıyor.
Hükümet gündemi lehine çevirebiliyor mu?
Hükümetin çok büyük bir gündem yaratma başarısı var. Bunca krize rağmen oy oranını koruyorsa bu çok başarılı siyasi stratejidir. Hiçbir gelişmenin kendisini tepetaklak götürmesine izin vermiyor.