İSTANBUL, (DHA) AKCİĞER kanseri tüm dünyada ve ülkemizde kanserden ölümler arasında birinci sırada yer alıyor. Akciğer kanseri vakalarının yüzde 85’ini ise sigara içen kişiler oluşturuyor. 10 yıl boyunca günde 1 paket sigara içmek hastalık riskini ciddi ölçüde artırırken, akciğer kanserine yakalanan pasif içicilerin de sayısı gün geçtikçe artıyor. Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Adnan Sayar, “1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” öncesinde akciğer kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
AKCİĞER KANSERİ KADINLAR ARASINDA SIK GÖRÜLMEYE BAŞLADI
Prof. Dr. Sayar, akciğer kanserinin artık kadınlar arasında da sık görülmeye başladığını ancak kanserin yıllık artış hızının gelişmekte olan ülkelerde artarken gelişmiş olan ülkelerde ise azaldığını belirtti ve şunları söyledi:
\"Gün içinde içilen sigara miktarı akciğer kanserine yakalanmada oranında önemli role sahiptir. Eğer kişi 10 yıl boyunca günde 20 adet sigara içerse akciğer kanserine yakalanma riski ciddi miktarda artar. Bunun yanı sıra çevresel maruziyetde yani doğadan maruz kaldığımız bir takım radyoaktif ve kanserojen maddeler, modern şehir yaşantısında maruz kaldığımız kimyasallar da bunu hızlandırmaktadır. Akciğer kanserlerinin yüzde 85’i sigarayla ilişkilidir. Ancak yüzde 15’lik bir oran sigara dışı sebeplerle olabilir. Ayrıca genetik faktörlerin de çok ciddi rolleri vardır.”
\"RİSKİNİZİ ÖĞRENMEK İÇİN SOYAĞACINIZI BİLİN\"
Pasif içicilerde de akciğer kanserine yakalanma riskinin ciddi oranda yükseldiğini belirten Prof. Dr. Sayar, \"Hem içenler için hem de pasif içiciler için sigaranın en kötü tarafı hemen bir şey yapmaması ve on yıllar sonra zararlı etkilerinin görülmesidir. Sigara içilen evlerde pasif içicilerin de akciğer kanserine yakalanma riski artmaktadır. O evlerdeki çocuklarda akciğer enfeksiyonlarına yakalanma ihtimalleri de yüksektir. Ayrıca ailesinde akciğer kanseri olan kişiler çok ciddi risk altındadır. Yakın akrabalarında özellikle anne, baba gibi çok yakın akrabalarında akciğer kanseri bulunanlarda akciğer kanserine rastlama ihtimali 4-5 kart artar. Eğer bu kişiler ilaveten sigara içiyorlarsa bu onlarca kat artacak demektir. Onun için hem sigaradan hem de bu bahsedilen kimyasallardan mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır” dedi.
\"DOLU ÖKSÜRÜKTEN ŞÜPHELENİN \"
Kişinin 40 yaşın üzerindeyse, 15 gündür geçmeyen öksürüğü varsa, balgam çıkartıyorsa veya bir kez dahi olsun kanlı balgam olduysa mutlaka bir uzmana başvurması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sayar sözlerini şöyle noktaladı:
\"Bütün bu şikayetlerle doktora gidildiğinde akciğer kanseri tanısı için önce radyolojik incelemeler yapılır. Düz film ve tomografi çekilir. Sonrasında tanısal işlemler yapılır; bunlar iğne biyopsileri, bronkoskopi gibi günübirlik yapılabilecek non-invaziv yöntemlerdir. Bunlar yapıldıktan sonra hastanın evrelendirme aşamasına geçilir. Akciğer kanserleri tanıdan sonra küçük hücreli ve küçük hücreli dışı diye ayrılır. Küçük hücreliler genellikle onkolojik tedavilere yani kemo-radyoterapilere aday olan hastalardır. Ama küçük hücreli dışı olanların bir grubunda cerrahi ön plana çıkar. Hastanın tam evrelendirilmesi için beyin MR’ı, PET görüntüleme ve mümkünse mediastinoskopi, endoskopik göğüs boşluğu içinde videotorakoskopik incelemeler yapılır. Eğer hastalık erken evre olarak tespit edilirse bütün bu incelemelerin sonunda cerrahiye aday olur. Ameliyata aday olma durumu akciğer tanısı almış hastaların ancak yüzde 15’ine karşılık gelir. Bu yüzde 15’lik küçük grubu tam evrelendirmesi yapılmış, lenf bezi tutulumu ve uzak yayılımı olmayan, tümörü çıkartılabilir durumdaki hastalar oluşturur. Diğer grup hastalar, ya hastalığın yaygınlığı ya genel durum bozukluğu veya yetersiz solunum kapasitesi nedeniyle cerrahi adayı olamazlar.\"
(FOTOĞRAFLI)