Milliyet gazetesi spor müdürü Tayfun Bayındır ve gazeteci Attila Gökçe, dün (18 Kasım 2017) hayatını kaybeden olimpiyat ve dünya şampiyonu eski milli halterci Naim Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye kaçışını anlattı. Şifreli yazışmalardan, Bulgaristan'a Naim Süleymanoğlu için ödenen 1 milyon dolara kadar pek çok konu hakkında konuşan Bayındır ve Gökçe, milli halterci hakkında pek çok şey anlattı.
tedavi gördüğü hastanede 50 yaşında yaşamını yitirdi. 1967 yılında Türkler'in yoğunlukta olduğu bir yerleşke olan Kırcaaeli'de dünyaya gelen efsane sporcu, Naum Shalamanov adıyla Bulgaristan adına yarışmaktaydı.
"Türkiye'ye Tuvaletten kaçırdılar"
Milli sporcunun kaçacağından korkulmasından dolayı 1986 yılındaki Dünya Halter Şampiyonası'na götürülmediğini vurgulayan Tayfun Bayındır şunları kaydetti:
"Naim’in kaçışının hikayesi apayrıdır. Bu kaçış, bir yıl öncesinden planlanıyor ve şifreli olarak yazışmalar yapılıyor. Naim, Melbourne’deki Dünya Şampiyonası’nı kazandıktan sonra bir anlık boşlukta kafileden ayrılıyor. Bir kafede oturuyor, onu arkadaki tuvaletten kaçırıyorlar, Datsun marka sarı bir otomobile bindirip bir kahvehaneye götürüyorlar. Sonra Naim, başka bir grupla bir caminin yolunu tutuyor."
"Geldiğinde camideki Türk topluluğu namazda, o da namaza giriyor, sonra çıkıyorlar, bir eve yerleşiyor, büyükelçiliğe haber veriliyor. Büyükelçilik durumu hemen Turgut Özal’a iletiyor, Özal 'Derhal gelecek' diyor ve Naim önce Londra’ya, ardından özel uçakla İstanbul’a ve son olarak Ankara’ya getiriliyor."
Naim Süleymanoğlu'nu kariyeri boyunca en yakından takip eden insanlardan olan gazeteci Attila Gökçe de Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye getiriliş sürecinden Türkiye'ye ve Türk sporuna neler kazandırdığını anlattı. Attila Gökçe'nin açıklamaları şöyle:
"Naim Süleymanoğlu sadece Türk sporunun kaybı olarak adı bir kenara yazılacak bir sporcu değildi."
"Basketbolda Michael Jordan, futbolda Pele, Diego Maradona, Lionel Messi, Cristiano Ronaldo gibi o sporlara büyük onur kazandırarak o sporları dünyaya sevdirerek adeta büyü yapmıştır.
"Naim Süleymanoğlu da halterin büyüsüydü. Çünkü olimpiyat oyunlarında ona gelinceye kadar üst üste 3 olimpiyat oyununda altın madalya kazanan yoktu."
"Bulgarlar 1987'de Naim Süleymanoğlu devletin büyük operasyonuyla gizli servis operasyonuyla Avustralya'da Türkiye'ye bir kardeşimiz olarak kazandırılırken, iltica ederken kıyameti kopardı."
"Dediler ki 'Biz harika bir çocuk bulduk ama Türkler onu heder edecekler. Sportif olarak onu formda tutmak, antrene etmek Türklerin yapabileceği bir şey değildir.' Türkiye, bu tezlerin hepsini çürüttü."
"Sayın Turgut Özal'ı saygıyla anmak gerekiyor çünkü başbakanlığı döneminde bu operasyonun ardından Bulgar hükümetine 1 milyon dolar yani bir tür yetiştirme parası vererek olimpiyat oyunlarında yarışması için iznini aldı."
"Naim Süleymanoğlu 1988'de Seul Olimpiyat Oyunları'nda 180 kilo yani vücut ağırlığının 3 katı artı 10 kilogramla dünya rekoru kırıp altın madalya almıştı."
"Kırdığı dünya rekoru sayısını son olarak 75 diye hatırlıyorum. Bulgarlar Stefan Topurov'u çıkardı Naim'e karşılık olarak ancak Naim ona 30 kilo fark attı."
"Bulgarlar 1992'de bu defa Nikolai Peshalov'u çıkardılar. Ona toplamda 15 kilo fark atarak hem altın madalyayı kazandı."
"1996'da bu defa Yunanistanlı sprocu Valerios Leonidis, Naim'e meydan okudu. Ona da 2,5 kilo fark yaparak dünya rekorunu kırdı. Çok çekişmeli bir müsabakadan sonra altın madalyayı aldı."
"Naim'in bütün şampiyonlukları ve dünya şampiyonlukları iftihar ederim ki doping açısından tertemiz zaferlerdi. Naim sürekli çok zor koşullarda yapılan antrenman, seyahatler, halterin zorlayıcı hayatında elbette ki çok etkilendi."
"Anormal derecede sayılan kalıcı bir bel ağrısı vardı. Sporu bıraktıktan sonra yaşadığı hayat, seçtiği yollar mesela siyasete girmek istedi tatmin olmadı."
"Dünya Halter Federasyonu 2. Başkanlığı yaptı, ondan da keyif alamadı. Antrenörlüğü, himayeci abi olmayı denedi o da Naim'i tatmin etmedi ve sosyal hayatı istemediği şekilde gelişti."
"Derken bir karaciğer operasyonu gerekti çok ağır koşullarda. Tıp ve hükümet, devlet elinden geleni yaptı Naim için. Naim sonsuzluğa göçtü. Biz şimdi Naim için ne kadar üzülüyor ve kederleniyor isek daha büyük ölçüde Naim'e sahip çıkarak, Türkiye'de çalıştırarak eşsiz bir sporcu olarak tarihe kazandırmanın gururunu yaşıyoruz."
"Bence bu gurur hepimizin paylaşabileceği çok güzel bir duygudur. Kaybetmemizin acısı elbette ki çok büyüktür ama tarih Naim'i bir kahraman olarak yazacaktır. Bu büyüklüğün önünde de saygı duymak gerekiyor. Hepimizin başı sağ olsun."
Türkiye'ye getirilişi
"Naim çok samimi, candan bir çocuktu, kardeşimizdi. Avustralya'daki şampiyonadan sonra MİT tarafından o kadar güzel bir operasyonla kazandırıldı. Tereyağından kıl çeker gibi bir operasyonla bizim elçiliğimize sığındı."
"Otelden çıkışı, otelin etrafında küçük bir gezi gibi küçük tur atması, Bulgarlar'a normal geldi ama bizim hükümetimiz ve MİT aylar çncesinden hazırlanarak bu operasyon ugerçekleştirdi."
"Naum Shalamanov adını vermişti Bulgarlar ona. Todor Jivkov'u bugünkü gençler bilmez Türkler'e zulmeden, mezalim gösteren zalim bir başbakandı."
"Türklerin adını değiştiriyor, yerlerini değiştiriyor, yükselmelerine imkan vermiyor, kültürlerine, Türkçe gazete çıkarmalarına engel oluyor, Naim'e yaptığı gibi uydurma isimler veriyordu."
"Bütün Türkler'e bizim oradaki kardeşlerimize hayatı çekilmez hale getiriyordu. Hükümet birçok kez Bulgar Türkler'ine kapıyı açtı."
"Bulgar hükümetinin bu göçlere engel olmaması için uluslarası ilkelere uyarak notalar verdi. Bulgaristan'da yaşayan yüzlerce soydaşlarımız Türkiye'ye döndü."
"Naim'in Türkiye'ye iltica etmesi, Bulgaristan'da Türkler'e yapılan zulmü bütün dünyaya kabul ettiren çok önemli gösterge oldu."
"Naim bütün dünyanın tanıdığı bir yıldızdı bütün dünyanın dikkati o yıldızla birlikte bu soruna döndü."
"Sonradan yaşanan gelişmeler, demir perdenin yıkılması... Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ilişkileri normale döndü."
"Oradaki soydaşlarımzıa özgürlüklere iade edildi hatta parti kuruldu. Naim bu anlamda bir özgürlük kahramanıydı."
Naim'den öncesi ve sonrası
"Naim Süleymanoğlu gelinceye kadar Salih ve Mehmet Suvar kardeşler Adanalı, Sadık Pekünlü bir trafik polisiydi o da kahraman bir bu memleketin evladıydı, bir trafik kazasında kaybettik."
"Onların çabaları, gayretleri Akdeniz Oyunları, Balkan Şampiyonları'nın önüne geçemedi. Sadık Pekünlü'nün kazandığı Olimpiyat 11.liği de kolay bir şey değildir."
"Naim geldikten sonra dünya ve olimpiyat sahnesinde sadece Naim değil, özellikle Halil Mutlu'yu da anmak gerekiyor Türk halteri bir anda sınıf atladı."
"Kadınlarda özellikle verdiği enerji, büyü diyoruz biz ona o kadar yüksekti ki aileler kızlarının halter sporunu yapması için teşvik ettiler."
"Biliyorsunuz Anadolu'da kızlarımızın sporla uğraşması gelenek görenek açısından hoş görülmez ancak Naim o duvarı da yıktı."
"Tüm şampiyonlukları tertemizdi maalesef kızlarımızda ve bazı şampiyonlarımızda olimpik anlamında, doping anlamında aynı temizliği göremedik."