SGK, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na 83 bin TL ceza kesti

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Gezi Parkı eylemlerinde yaralananlara yardım eden Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na 83 bin 329 lira para cezası kesti. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından yapılan açıklamada TİHV hakkında SGK tarafından Gezi Parkı eylemleri sırasında yapılan denetim sonucu vakıfa para cezası kesildiğini belirtti.

Vakıf tarafından yapılan açıklamada, vakfın bir süredir haksız denetime maruz kaldığı ileri sürüldü ve 09 Mayıs tarihinde de Ankara 14. İdare Mahkemesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na dava açıldığı vurgulandı. Vakıf, cezanın neden kesildiğine de yapılan açıklamada şöyle yer verdi: 

“Bugüne gelen süreç, 26 Şubat 2011 yılında, TİHV’e yolladığı yazıda yarı zamanlı bir çalışanı hakkında bildirdiği eksik çalışmanın belgesini, tam gün çalıştığı iddiasıyla, geçerli bulmamasıyla başlamıştır. Tüm kayıtlarımızı ve belgelerimizi hukuka uygun tuttuğumuz ve usulüne uygun bildirimde bulunduğumuz için ve en önemlisi kayıt dışı istihdam gibi bir iddianın Vakfın itibarının zedelenmesi amacından bağımsız düşünülemeyeceği için SGK’dan 09 Haziran 2011 tarihli yazıyla denetim talep edilmiştir. SGK, denetim talebimize 2013 yılının Şubat ayında cevap vermiş, tam da Gezi Eylemlerinde işkence görenlere yoğun olarak hizmet sunulan bir döneme denk gelen 18-21 Haziran 2013 tarihinde Vakıfta denetim gerçekleştirmiştir. Bu denetim sonunda Yönetim Kurulu kararı, kişinin sigorta kayıtları, kişi ile yapılan sözleşmeler, mali kaynaklar ile imzalanan projeler geçersiz sayılmış ve Vakıfta yarı zamanlı hizmet sunumuna ilişkin tüm ispat araçları sunulmuş olmasına rağmen, dahası SGK’nın kendi kayıtlarından kişinin başka işyerlerinde de çalıştığının tespit edilebilir olmasına rağmen mevzubahis kişinin neden tüm ay hizmet sunuyormuş gibi gösterilmediği; bordronun neden ona göre düzenlenmediği ve neden yasal defterlere ona göre kaydedilmediği konularındaki ısrar gereği Vakfa 83.329.00 TL idari para cezası uygulamasına gidilmiştir. Para cezalarına yapılan itiraz reddedilmiş ve dava yoluna gidilmek zorunda kalınmıştır. Ancak dava yolu üzerimizdeki mali tehdidi ortadan kaldırmamaktadır.”