Kültür-Sanat

Sergiye büyük ilgi 'Reenkarnasyon'

Bienal'in en dikkat çekici sergisi "Reenkarnasyon", Bienal kapsamında en çok ziyaretçi alan sergide tüm eserler sergi açılmadan satıldı.

11 Eylül 2009 03:00

Bienal kapsamında en çok ziyaretçi alan sergide tüm eserler sergi açılmadan satıldı.

Bu yıl 11.si gerçekleştirilen ve Türkiye'nin dünyada en çok ilgi gören sanat etkinliği İstanbul Bienali önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Ressam Haluk Akakçe'nin "Reenkarnasyon" sergisi büyük ilgi gördü.

Kapıların açılmasından bir saat sonra yaklaşık 2 bin kişinin gezdiği sergide sanatçının 13 eseri ve 2 adet videosu bulunuyor. Aynı zamanda satışa da sunulan eserlerin tümü, açılış gerçekleştirilmeden yüksek fiyatlara alıcı buldu.

Türk sanatseverler ile buluşan Akakçe, sergisi için "yeniden doğuş anlaımda. Beden ve ruh arasındaki senkronizasyon, fizik ve metafizik arasındaki birbirini dengeleme teması üzerine yapılmış işler. Belli bir grup içinden seçilmedi. Hepsi sergi içinde yapıldı. Son bir seneden beri devam eden çalışmalar diyebilirim" yorumunu yaptı. Galerist & Tabanlıoğlu iş birliğiyle gerçekleştirilen sergide Galerist'in kurucusu Murat Pilevneli ise Akakçe'nin Dünya çapında bir sanatçı olduğunu ve Leonardo Da Vinci'nin de içinde yer aldığı Sanat Tarihindeki en Önemli 501 sanatçı'dan bir tanesi olarak anıldığını söyledi.

Türk sanatseverler ile en son 2 yıl önce Bienal kapsamında buluşan sanatçının sergide 13 eseri ve 2 adet videosu bulunuyor.

Bienal kapsamında heyecan verici bir diğer sergi ise Suzanne Egeran'ın düzenlediği "Arada - In The Between" adlı heykel, film ve yerleştirmelerden oluşan uluslararası sergi. Bu sergide ise Hüseyin Alptekin, Peter Coffin, Martin Creed, Martha Friedman, Tom Friedman, Diana Al-Hadid, Ali Kazma, Christian Marclay, Ivan Navarro, Ahmet Öğüt ve Cerith Wyn Evans'ın çalışmaları yer alıyor. Arada sergisinde ise bütün sanatçılar tarafından minimalist yaklaşım kullanılarak, geometrik, kübik ve basitleştirilmiş formlar ile endüstriyel malzeme gibi öğelerle çalışılmış.

Sergideki bütün sanatçılar minimalizmin dilinden yararlanıyorlar; geometrik, çoğunlukla kübik ve basitleştirilmiş formlar, tekrarlama ve endüstriyel malzeme gibi öğelerle çalışarak ve çeşitli yöntemlerle dönüştürülmüş günlük objeleri kullanarak sanat eserleri yaratıyor. Yani sergideki sanatçılar zaten hayatta kullanılan malzemeleri alıp, bir şekilde onları değişime uğratıp, beklenmedik sonuçlar elde etmiş. Örneğin serginin en yaşlı sanatçısı olan Tom Friedman’ın 10 tane Köpek biskivüsü kutusunu alıp küçük küçük parçalara kesip, çok daha büyüğünü optik ilizyondan yararlanıp ortaya çok daha farklı bir eser çıkartması gibi. Yine sergide Venedik Bienali’nde Şili’yi temsil eden Şilili sanatçı Ivan Navarro’nun camları kullanarak sonsuzluk yaratan eseri dikkat çekiyor.