Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, referandum sürecine ilişkin olarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın meydanlara çıkması, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Başbakan" gafı ve son olarak Almanya ve Hollanda'daki miting krizlerinin ardından "Hayır" rüzgârının tersine estiğini söyledi. Selvi, "İlk başlarda hayır yönünde esen rüzgârın artık tersine döndüğünü belirtiyor, 'Rüzgâr artık evet yönünde esiyor' diyorlar" ifadesini kullandı.
Abdulkadir Selvi, 15 Şubat tarihli yazısında referanduma giderken ‘evet’ rüzgârının tersine döndüğünü yazmıştı. Selvi “Evet Rüzgarı Tersine Döndü” başlıklı yazısında, ‘hayır’ diyenlerin terör örgütleriyle ilişkilendirilmesi, son akademisyen ihraçları, Varlık Fonu tartışmaları ve Meral Akşener’in Çanakkale’de engellenmesinin ‘evet’ oylarını etkilediğini ve rüzgarın ‘hayır’a döndüğünü ifade etmişti.
Selvi'nin Hürriyet'te "Hayır rüzgârı tersine döndü" başlığıyla yayımlanan (14 Mart 2017) yazısı şöyle:
Referandum için sandık başına gitmeye 32 gün kaldı. Peki kamuoyu araştırmaları neyi gösteriyor? Hollanda’da yaşananlar seçmen eğilimleri üzerinde etkili oldu mu?
Bu sorulara sağlıklı cevap verebilmek için kamuoyu araştırma şirketi yöneticileriyle konuşuyorum. Sıcak bir konu olduğu için önce Hollanda’da yaşananların seçmen davranışları üzerindeki etkisini yansıtmak istiyorum. Hollanda’da yaşananlar çok yeni olması nedeniyle evet ve hayır oyları üzerindeki etkisi ölçülmüş değil. Başta Hollanda olmak üzere Avrupa’da yaşananların seçmen davranışları üzerinde iki etkisinin olacağının üzerinde duruluyor.
1- Avrupa’da sandığa gitme oranını yükseltecek. Ama bu etki sadece Avrupa’da değil, Türkiye’de de seçimlere katılma oranı üzerinde olumlu etki yapacak.
2- 15 Temmuz’dan sonra milliyetçi duygularda bir yükseliş söz konusuydu. Hollanda’da sergilenen Türkiye düşmanlığı, bu duyguların güçlü bir dalgaya dönüşmesine yol açtı. Evet oylarında Avrupa ile sınırlı kalmayacak ölçüde motivasyon sağlaması bekleniyor. ‘Avrupa Avrupa duy sesimizi’ durumu.
Canlı bombanın taziyesine giden Tuğba Hezer’e hayır propagandası için bir tek kırmızı plakalı araç tahsis etmediğin kalsın ama Türkiye Cumhuriyeti’nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Türk vatandaşları ile buluşmasına, ‘Terör devletine özgü yöntemler’ kullanarak engel ol.
PKK’nın liderleri Cemil Bayık’ın, Murat Karayılan’ın Almanya’da video konferansla hitap etmesine imkân tanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk vatandaşlarına seslenmesine izin verme. Sergilenen Türk düşmanlığının Türk halkının eğilimlerini etkilememesi düşünülebilir mi?
Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın sınır dışı edilip, vatandaşlarımızın köpekler tarafından yerlerde sürüklenmesi sadece Hollanda’da da değil, Kars’ın Digor ilçesinde dahi etkili oldu.
Hayır oylarının rüzgârı kesildi
Kamuoyu araştırma şirketi yöneticileri üç neden sıralıyor:
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara çıkması.
2- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gafı.
3- Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa’daki Türkiye düşmanlığı.
Bu değerlendirmeler önemli ama asıl önemli olan seçmen tercihleri ne yönde gelişiyor? Rüzgâr hayır yönünde mi, evet yönünde mi esiyor?
İlk başlarda hayır yönünde esen rüzgârın artık tersine döndüğünü belirtiyor, “Rüzgâr artık evet yönünde esiyor” diyorlar. İbrenin ‘evet’e dönmesinde Hollanda’nın katkısını görmemek için kör olmak lazım. Ama ben kamuoyu şirketleri ile konuşmayı Hollanda rezaletinden önce yaptım. Sonra sadece güncelledim. Yukarıda üç madde olarak özetlenen nedenlerin bir de alt başlıkları var.
Hayır oyları erken form tuttu
1- Hayır oyları doyum noktasına ulaştı. AK Parti seçmeni hayır çıktığı takdirde Cumhurbaşkanı ve hükümetin yerinde kalacağı tezinin tuzak olduğunu fark etmeye başladı. Referandum sonuçlarını evet oylarının seyri belirleyecek. Rüzgâr evete döndü.
2- Kararsızların oranı hâlâ önemini koruyor. Kararsızlarda üçte bir oranında azalma gözlenmesine rağmen, hâlâ önemli bir kesimi oluşturuyorlar.
3- MHP’nin iç sorunları referandum sürecini etkilemeye başladı. MHP oylarının ‘evet’e mi, yoksa ‘hayır’a mı doğru gideceği sonuçlar üzerinde etkili olacak.
4- HDP ise ilk başlardaki dağınıklığı atlatıp, toparlanmaya başladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdar-
oğlu ise ince bir taktik izliyor. Cumhurbaşkanı ve hükümet değişmeyecek diyerek evetçileri rehavete sürüklemeyi amaçlarken, rejim değişecek, tek adamlık gelecek diye hayırcıları korkutuyor. ‘Havuç, sopa politikası.’
Tek eksiği, evetçilere yönelik taktiğinin bir tuzak olduğunun AK Parti seçmeni tarafından fark edilmesi. Bir de gafı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP liderinin gafını meydanlarda tepe tepe kullanıyor. Etkili de oluyor.
Başbakan meydanlara çıktı, Cumhurbaşkanı mitingler düzenledi ama yeni sistemi Kemal Bey kadar anlatamamışlardı. Kemal Bey bir konuştu, pir konuştu. Ondan sonra hayır rüzgârları kesildi.
Yoksa Kemal Bey, gizli ‘Evetçi’ mi?