Politika

Selvi: Esed'e itiraza devam ama öncelik Suriye’nin bölünmemesi için Rusya ve İran’la güç birliği

"Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler düzeldikçe, Rusya ilişkileri olumlu etkilenmeye başladı"

01 Haziran 2016 09:26

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Antalya’da düzenlenen G-20 Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmesinde Rusya Başkanı Putin’in Suriye’deki Cerablus bölgesine ilişkin olarak, “Amerikalılar orayı Kürtlere vermeyi planlıyor” dediğini iddia etti. Selvi, ABD’nin koalisyondan farklı bir ajandası olduğunu da iddia ederek “Biz başından beri Suriye’nin parçalanmasına karşı çıktık, toprak bütünlüğünü savunduk. Türkiye ile Rusya tam olarak anlaşmasa da Türkiye, Rusya ve İran’ın oluşturacağı güç birliği, Suriye’nin bölünmesi planını engelleyebilir. Bu durumda Esed’le ilgili itirazlarımızı sürdüreceğiz ama görünen o ki, Suriye’nin bölünmemesi daha önce geliyor” diye yazdı.

Abdulkadir Selvi’nin bugünkü (1 Haziran 2016) ‘Dış politikaya rötuş’ başlıklı köşe yazısı şöyle:

Güne Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'la kahvaltı ile başladık.

Yüksek yargı organlarının başkanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gezilere katılmasına ilişkin açıklamasına kafası takılmıştı.

O nedenle daha biz sormadan açıklama yapma gereği duydu.

“Anayasa’nın 104. maddesine göre cumhurbaşkanı devletin organlarının ahenk içerisinde çalışmasını gözetir, bundan sorumludur. En nihayetinde de bütün organlarla cumhurbaşkanının bir ilgisi vardır. Devletin başı olmak sebebiyle” dedi.

Ama yetinmedi.

“Yüksek yargı mensuplarının cumhurbaşkanı ile aynı yerde durmaları ne onların cumhurbaşkanının ermine girdiğini gösterir ne de cumhurbaşkanının yargıya müdahale ettiğini gösterir. Bu insani durum” dedi.

Yine yetinmedi.

“Benim gibi bir adama Türkiye’de yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı ve özellikle yargı bağımsızlığının demokrasinin en temel koşullarının birisi olduğunu bilen, özümseyen birisini böyle bir şey söylemiş gibi göstermenin doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.

 

Benim gibi adama; açıkçası üzüldüm

 

Ardından ilave etti.

“Açıkçası üzüldüm.”

Bakanlar Kurulu’ndan sonra yaptığı açıklamada, “Yargı en üst makama bağlı” ifadesi var. Numan Bey bu sözü, Anayasa gereği yargı cumhurbaşkanı ile ilgilidir anlamında kullandığını söyledi. Cumhurbaşkanı ile yüksek yargı arasında ast-üst ilişkisi anlamında kullanmadığını anlatmak için ciddi gayret sarf etti. “Bağlıdır lafını ilgilidir anlamında kullanmıştım.”

Numan Kurtulmuş’a çok şey sorduk, çok şeyi konuştuk. Hatta bir meslektaşımız MGK toplantıları öncesinde verilen görüntüyü merak etmiş. “Toplantı boyunca hep öyle ciddi mi duruyorsunuz?” diye sordu. “Görüntü alınırken haliyle öyle duruyoruz. Ama toplantı boyunca hep öyle durmuyoruz. MGK’da hava çok iyi, asker-sivil ayrımı yok” dedi.

Çok ciddi müzakereler yürütüldüğünü ama o ciddiyet içinde zaman zaman esprilerin de yapıldığını anlattı. MGK’daki uyumun altını çizdi. “Asker, polis, jandarma ortak operasyon yapıyor. Allah nazardan korusun” demeyi ihmal etmedi.

 

Dostları çoğalt, düşmanları azalt

 

En çok soru ABD’ye Cerablus’ta ortak operasyon yapma teklifi soruldu. ABD’nin ne cevap verdiği merak ediliyordu. Numan Bey, teklifin halen masada olduğunu ifade etti ama ötesine geçmedi. Hem de ısrarlı sorulara rağmen.

Binali Yıldırım hükümeti kurulduktan sonra, dış politikada bir değişim yaşanıyor. Binali Bey, “Dostları çoğaltıp düşmanları azaltmak” olarak formül etmişti bunu.

Numan Kurtulmuş da “Mutlaka bir değişikliğe gidilmesi zaruri görünüyor” diye konuştu. Görülen o ki sadece Başbakan değişmedi. Yeni hükümetle birlikte dış politikada bir revizyona ve restorasyona gidiliyor. Numan Kurtulmuş’un, “Ruslarla ilişkilerin düzelmesini istiyorum” sözleri yeni sürecin ipuçlarını veriyordu.

Ülke çıkarları söz konusu olunca, kurulmaz denilen ittifakların kurulduğu, “olmaz olmaz” diye bir şeyin olmadığı günleri yaşıyoruz.

Dış politikadaki değişiklikleri anlamak için kulak kabarttım. Yeni sürecin ruhunu yansıtan değerlendirmeleri paylaşmak istiyorum.

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler düzeldikçe, Türkiye-Rusya ilişkileri bundan olumlu etkilenmeye başladı.

 

Suriye üzerinden başka ittifaklar

 

Suriye üzerinden bozulan ittifaklar yine Suriye üzerinden başka ittifakları gerekli kılıyor.

ABD, Irak’ın kuzeyinde Talabani ve Barzani ile gerçekleştirdiği Kürt oluşumunu, Suriye’de PYD ile yapıyor. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde Kürt bölgesi oluşturma çabası Suriye’nin parçalanacağı anlamını taşıyor.

Rusya ile ilişkilerimizin iyi olduğu dönemde Putin, G-20 Zirvesi için bulunduğu Antalya’ya gelmişti. Erdoğan-Putin görüşmesinde masaya yayılan harita üzerinden, “Büyük Cerablus Operasyonu”na ilşkin bilgi verilirken Putin, “Amerikalılar orayı Kürtlere vermeyi planlıyor” demişti.

Ankara uzun bir süredir, ABD’nin, Türkiye’nin de içinde yer aldığı koalisyon güçlerinden farklı olarak Rusya ve PYD ile ayrı ajanda yürüttüğü kanaatinde.

 

Türkiye – Rusya – İran güç birliği

 

Biz başından beri Suriye’nin parçalanmasına karşı çıktık, toprak bütünlüğünü savunduk.

Rusya ve İran, Suriye’de rejimin güçlenmesini ama sonuç itibariyle Suriye’nin bütünlüğünü savunuyor.

Türkiye ile Rusya tam olarak anlaşmasa da Türkiye, Rusya ve İran’ın oluşturacağı güç birliği, Suriye’nin bölünmesi planını engelleyebilir.

Bu durumda Esed’le ilgili itirazlarımızı sürdüreceğiz ama görünen o ki, Suriye’nin bölünmemesi daha önce geliyor.

 

İlgili Haberler