Politika

Şeker fabrikaları tartışması ‘Türk erkeğini kısırlaştırma' iddiasına döndü; TBMM'deki doktor vekiller uzmanlıklarını konuşturdu

"Şeker fabrikalarının satışının Türk erkeğini kısırlaştırma projesidir"

07 Mart 2018 23:25

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, AKP iktidarı döneminde, son on beş yılda erkeklerdeki kısırlık oranında yaklaşık olarak 3 katlık bir artış olduğunu söyledi. Arık “Amerika, AKP hükûmeti eliyle Türk erkeğini kısırlaştırıyor. Son günlerde millî ve yerli olan şeker fabrikalarının satılma kararı ve nişasta bazlı şekerin kotasının artırılması da Türk erkeğini kısırlaştırma projesinin bir parçasıdır” dedi. AKP, MHP ve HDP’nin doktor vekilleri kısırlık konusunda uzmanlıklarını konuşturdu.

TBMM  Genel Kurulu’nun dünkü oturumunda, CHP’nin ‘Kısırlığa yol açan faktörlerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Önergesi’nin görüşmesi öne  alınarak görüşüldü. CHP Grubu adına söz alan Kayseri Milletvekili Çetin Arık, son on beş yılda hızlı bir biçimde erkek infertilitesi, erkeklerdeki kısırlığın artığını söyledi. Şeker fabrikalarının satışının Türk erkeğini kısırlaştırma projesi olduğunu ifade eden Arık’ın konuşması şöyle:  

CHP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ ÇETİN ARIK: Kısırlık nedir? Kısırlık, bir çiftin korunmaksızın bir yıl içerisinde çocuk sahibi olamaması hâlidir. Kısırlık, üreme çağındaki kadınların yaklaşık olarak yüzde 10 ila 15’ini etkilemektedir. Bilimsel verilere göre de Türkiye’de 2,5 milyon kişi kısırlık sorunuyla karşı karşıyadır. Bunlardan yaklaşık 1 milyonu yardımcı üreme tekniklerine yani tüp bebek tedavisine muhtaçtır.

Değerli milletvekilleri, bundan yaklaşık on beş yıl önce erkeklerdeki kısırlık oranı yüzde 10 ila 15 seviyesindeyken bugün bu oran yüzde 45’ler seviyesindedir. Yani AKP iktidarı döneminde, son on beş yılda erkeklerdeki kısırlık oranında yaklaşık olarak 3 katlık bir artış olmuştur.

Peki, AKP iktidarı döneminde erkeklerdeki kısırlık neden bu kadar artmıştır? Aslında, kısırlığın başlıca nedenlerine baktığımızda bu sorunun cevabını da görüyoruz. Stres, insülin direnci, diyabet, obezite, GDO’lu gıdalar, sigara, alkol, çevre kirliliği, uyuşturucu madde kullanımı, varikosel, testis tümörleri, inmemiş testis vesaire kısırlığın başlıca nedenleridir. Bunların hepsi de AKP iktidarı döneminde artış göstermiştir.

Şimdi, beyler, beni iyi dinleyin: Amerika, AKP Hükûmeti eliyle Türk erkeğini kısırlaştırıyor. Evet, yanlış duymadınız, Amerika, AKP Hükûmeti eliyle Türk erkeğini kısırlaştırıyor. İşte, son günlerde millî ve yerli olan şeker fabrikalarının satılma kararı ve nişasta bazlı şekerin kotasının artırılması da Türk erkeğini kısırlaştırma projesinin bir parçasıdır. “Şeker fabrikalarının satılmasıyla kısırlığın ne ilgisi var?” diye sorabilirsiniz. Ben size açıklayayım sayın milletvekilleri: Nişasta bazlı şeker ne demek, pancar şekerinden farkı nedir? İnsanlar hangi şekeri tüketirlerse tüketsin karaciğer o şekeri ayrıştırır ve metabolizma bunların içinden glikozu kullanır. Glikoz vücudun enerji kaynağıdır. Vücutta enerji oluşabilmesi için glikozun hücre içine girmesi ve hücre tarafından yakılması gerekir. Glikozun hücre içine girebilmesi için de pankreasın insülin hormonu salgılaması gerekir. İnsülin hormonu hücrenin kapısını açar, hücreye giren glikoz da yakılarak enerjiye dönüştürülür. Nişasta bazlı şekerde ise izoglikoz vardır. Nedir izoglikoz? İzoglikoz, metabolizmanın kullandığı glikozun izomeridir yani glikozun tersten bir kopyasıdır. Metabolizma glikozun tersten kopyası olan izoglikozu tanımadığı için insülin hormonu salgılayamamaktadır. Biz bu duruma insülin direnci diyoruz ki bu durum da kısırlığın en önemli nedenlerinden biridir. Vücut izoglikozu kullanamadığı, şeker ihtiyacını karşılayamadığı için sürekli yeme ihtiyacı devam eder. Bu da neye neden olur? Obeziteye. Obezite neye neden olur? Kısırlığa neden olur. İnsülin hormonu salgılanamayınca izoglikoz hücre içine giremediği için kanımızda birikip diyabete yani şeker hastalığına neden olmaktadır. Kısırlığın bir diğer nedeni neydi? Şeker hastalığı.

Bu işler öyle siyasilerin düğün törenlerine katılıp çiftlere “3 çocuk, 5 çocuk yapın.” demeyle olmuyor Sayın Tamer. Çünkü bu zehrin en çok etkilediği yerlerden biri de kılcal damarlardır. 3 çocuk için, 5 çocuk için kan akımı lazım. Nasıl yapsın gariban 3 çocuğu, 5 çocuğ

Şeker pancarı aynı büyüklükteki orman alanlarından 3 kat daha fazla oksijen üretiyor. Siz Eskişehir’de olduğu gibi halkın sağlığıyla oynamaya, termik santralleri yapmaya devam edin. Ben bu milletin bir ferdi olarak gerçekten çok merak ediyorum, bu Amerika sevdanız, Cargill aşkınız nereden geliyor Allah aşkına? Çoğu Avrupa ülkeleri nişasta bazlı şekeri yasaklamış, en fazla yüzde 2,5 kota vermişken bizim millî ve yerli Hükûmetimiz neden şeker fabrikalarını kapatıp da nişasta bazlı şekerin kotasını yüzde 15’e çıkarmış? Amerika bir taraftan ürününü satıp kâr ediyor, diğer taraftan da vatandaşımızın sağlığını bozarak şeker ilacını, kanser ilacını, kısırlık ilacını satarak kâr ediyor hem de Türk milletinin soyunu kurutuyor. Bugün vatandaşımız kısırlık ilacını alabilmek için tarlasını, ahırındaki hayvanını, evini satmak zorunda kalıyor. Ben, buradan vatandaşlarımızı uyarıyorum: Eğer çocuk sahibi olmak istiyorsanız, neslinizin devam etmesini istiyorsanız…

Türk milletinin nesli devam etsin diyorsanız, daha düne kadar birbirlerine idam ipi atanların, birinin yüzde 50’yi, diğerinin yüzde 10’u bulamama korkusuyla birbirine can simidi gibi sarıldıkları sözde cumhur ittifakına, aslında al gülüm, ver gülüm ittifakına, koltuk ittifakına, kirli ittifaka itibar etmeyin, oy vermeyin; benden söylemesi.

MHP GRUBU ADINA AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) – Değerli milletvekilleri, muhterem vatandaşlar; halk arasında kısırlık olarak bilinen infertilite hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım.

Muhterem vatandaşlar, kısırlık birey ve toplum sağlığı üzerinde ciddiye alınması gereken etkilere sahip, önemli bir sorundur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatandaşlarımızın sağlık sorunlarını anlamak ve çözüm üretmek üzere vatandaşlarımızla hem de akademiyle sık sık temas hâlindeyiz. Yapılan bilimsel çalışmalarda kısırlığın görülme sıklığı yüzde 10 ile 15 aralığındadır. Ülkemizde yaklaşık 2,5 milyon çift çocuk sahibi olmakta sorun yaşamaktadır. Artık her altı aileden birinin bu sorunla yüz yüze olduğu bilindiğine göre “Vatandaşlarımızı bu dertten nasıl koruyabiliriz?” sorusunu ciddi olarak değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.

Öncelikle, kısırlık sorununun büyük oranda çevresel şartlardan ve gıda güvenliğinden etkilendiğini de bilmek zorundayız . Temiz hava, temiz su, genetiği değiştirilmemiş gıdalara ulaşım günden güne zorlaşıyor. Çalışma hayatı ve günlük yaşamlarımız baştan sona stres kaynağı. Hâl böyleyken çiftlerin çocuk sahibi olmaları da gitgide zorlaşıyor. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk milletinin huzurunu sağlamak ve vatandaşlarımızın sağlığını korumak adına Türk aile yapısını daima korumayı ve geliştirmeyi arzu ediyoruz.

İnfertilite, yalnızca bireylerin değil toplumumuzun da dinamiklerini etkileyen genel bir sorun durumundadır. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisi olarak önerilerimiz, çevre şartlarının iyileştirilmesi ve doğanın korunması adına geniş kapsamlı bir seferberlik başlatmak zorundayız. Ayrıca kısırlık tedavisinde araştırma geliştirme faaliyetlerine yönelik bütçe ayrılmalı, ihtiyaç sahibi ailelerin kısırlık tedavilerini devlet olarak üstlenmeliyiz. Partimizin önerdiği koruyucu sağlık politikası kapsamında infertiliteye neden olan sigara, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıkların önlenmesi için aktif bir şekilde mücadele edilmelidir. Ayrıca, önleyici tıp politikamız çerçevesinde kısırlığa neden olan tümör ve Varikosel gibi hastalıklara erken tanı konularak infertilitenin önüne geçilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak önerdiğimiz koruyucu ve önleyici tıp anlayışımızı hayata geçirerek hava kirliliği ve radyasyon başta olmak üzere çevresel şartların en iyi seviyeye getirilmesini amaçlıyoruz.

HDP GRUBU ADINA BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) –Evet, “infertilite” deyince, “kısırlık” deyince akla hep kadınlar gelir ama maalesef öyle değildir. Olayın bilimsel yönüne baktığımız zaman kadın ne kadar kusurluysa erkekte de o kadar kusur vardır ama maalesef hep sanki kadın suçluymuş gibi muamelelere, öyle bir kanıya varıyoruz.

Şimdi, erkekte infertilitenin nedenleri: Hormonal nedenler olur, sperm sayısındaki bozukluklar olabilir, genetik anomaller olur, inmemiş testis, sperm kanallarındaki tıkanıklıklar, varikosel, vazektomi travma, kanser gibi nedenler sayılırken kadında yine infertilite yani kısırlık nedeni olarak yumurtlamada meydana gelen düzensizlikler, tüplerin tıkalı olması, süt hormonunun yüksek olması, endometriozis, rahimde bulunan patolojiler, tiroit hormon bozuklukları -guatr gibi- genital organlarda geçirilmiş enfeksiyonlar, rahim ağzıyla ilgili servikal faktörler ve son zamanlarda her iki cinsi ilgilendiren bazı nedenler var ki bunların üzerinde durulması gerekir. Önergenin amacı da bence buna hitap ediyor. Radyasyon, kimyasal atıklar, ağır metallere maruziyet, hava kirliliği, böcek ilaçları, genetiği değiştirilmiş gıdalar tüketilmesi, sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanımı ve obezite başka nedenler olarak sıralanabilir.

Şimdi, bu oranlar yüzde 50, yüzde 50 gibi görünüyor ama sanki tek suçlu kadınmış gibi, hatta doğan çocuğun cinsiyetini sanki kadın belirliyormuş gibi kadına haksız suçlamalar getiriliyor. Kadınlar şiddete uğruyor, hatta üzerine ikinci, üçüncü evlilikler yapılıyor, kumalar getiriliyor. Bunu da buradan şiddetle protesto ettiğimi söyleyeyim çünkü bu konuda hem bize hem iktidara hem de üniversitelere büyük görevler düşüyor. Bilgilendirmenin, eğitimin çok çok önemli olduğunu bilmeliyiz ve bunu kamu spotlarıyla sık sık işlemeliyiz. İktidara düşen görevlerden biri, kısırlıkla ilgili merkezler var, bu merkezlerin desteklenmesi gerekir. Üniversiteler ilgileniyor ama bakıyoruz üniversiteler, üniversitelikten, bilimden çıkmış. Kendi üniversitem üzerine bir örnek söyleyeceğim. Bir rektörümüz var ki ne diyor biliyor musunuz? “Kadın eli sıkmak, ateş tutmaktan daha korkunçtur.” Buyurun, üniversitelerin geldiği duruma bakın. Bir üniversite rektörünün bunu söylemeye, kadınları böyle şeytanla özdeşleştirmeye hakkı var mı, takdiri size bırakıyorum.

AK PARTİ GRUBU ADINA RECEP ŞEKER (Karaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisi üzerine grubum adına söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Bu vesileyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

Kısırlık yani infertiliteye sebep olan hastalıklardan inmemiş testis, genetik ve hormonal nedenler, bebeğin anne karnına düşmesiyle birlikte başlayan aile hekimlerindeki sıkı takip, doğum sonu ve bebeklik döneminde de kontroller, muayeneler ve aşılarla devam etmektedir. Bütün bunlar hastalıkların tespitini, dolayısıyla da tedavi başarısını artırmıştır.

İnfertilite sebebi diğer hastalıkların tedavisi çocuk cerrahisi, üroloji, kadın hastalıkları ve doğum gibi ilgili kliniklerde yapılmaktadır. Obeziteyle ilgili aile hekimleri, persentil takipleriyle kendine bağlı nüfusu takip etmekte, gerekli önlemleri vatandaşlarımızla birlikte almaktadırlar.

Ayrıca seçim bölgem Karaman’da İl Sağlık, İl Gençlik ve Spor ve İl Millî Eğitim Müdürlükleri ortak bir çalışmayla obez çocukların tespiti, doktor kontrolü, diyetisyen ile ailenin ortaklaşa düzenlediği diyet menüleri ve Gençlik Spor hocaları nezaretinde sevdiği sporları yaparak, düzenli bir takiple sağlıklı yaşamı hayat tarzı hâline getirmek üzere özel projeler yapmaktalar.