Gündem

Şehitler son yolculuklarına uğurlandı

Beytüşşebap'ta şehit olan 10 asker bugün son yolculuklarına uğurlandı

04 Eylül 2012 19:54

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesindeki saldırıda şehit olan 10 asker bugün son yolculuklarına uğurlandı.

Şehit olan Er Uğur Sağdıç'ın cenazesi, Turhal ilçesi Gündoğdu Mahallesi'ndeki evine getirildi.

Şehidin babası Yılmaz, annesi Yeter ve dedesi Hamza Sağdıç gözyaşlarına hakim olamadı. Helallik alınmasından sonra cenaze, Yavşan Cemevi'ne getirildi.

Dede Hamza Sağdıç burada torunun fotoğrafını göstererek, ''Milletvekillerinin içinde PKK besliyoruz. Para veriyoruz. Benim hakkım oraya veriliyor işte. Hakkımı vermeyin onlara, Uğur'u öldürenlere sarılıyor bunlar'' şeklinde konuştu. Cemevinde, şehit için dua edildi.

Şehidin cenazesi, daha sonra Turhal Belediyesi önünde, İl Müftüsü Abdurrahman Koçak tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından Yavşan Mezarlığı'nda toprağa verildi.


'Abim aslanlar gibi şehit oldu'


Şehit Uzman Çavuş Ahmet Bozkurt da, memleketi Gaziantep'te son yolculuğuna uğurlandı.

Şehit Bozkurt için Bahaeddin Nakıboğlu Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Şehidin Türk bayrağına sarılı cenazesi, camiye getirilirken, annesi Rabia, babası Ali ile kardeşleri ve yakınları tabuta sarılarak gözyaşı döktü.

Kardeşinin tabutu başına gelen kız kardeşi Nuriye Bozkurt, ''Ağlamayacağım. Benim abim aslanlar gibi şehit oldu. Şerefiyle onuruyla tören yapıldı, gömülecek. O dağdakiler, leş sürüsü gibi itlere, çakallara yem olacak'' diyerek, tabutu öptü.

Şehit Bozkurt, Asri Mezarlık'taki aile kabristanında toprağa verildi.


'Ağlamayın, hainleri sevindirmeyeceğiz'


Şehit Piyade Uzman Çavuş Erdoğan Sönmez'in cenazesi Antalya’nın Kepez ilçesi Yeşiltepe Mahallesi Tevfik Fikret Caddesi'ndeki evine getirildi.

Şehit Sönmez'in annesi Günay ve kız kardeşi Pınar Sönmez tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Oğlunun cenazesinin yanından ayrılmak istemeyen anne, kendisine getirilen sandalyeye oturarak tabutun başında bekledi.

İzmir'de 10 günlük asker olduğu öğrenilen şehidin amcasının oğlu Malik Sönmez ise şehidin cenazesine sarıldığı sırada fenalık geçirdi. Bayılan Malik Sönmez'e ambulansta müdahale edildi.

Şehidin cenazesi burada okunan duanın ardından vatandaşların omzunda aynı caddede bulunan Barınak Camisi'ne getirildi.

Cenaze töreninde ağlamamaya çalıştığı gözlenen ve tabutu seven Baba İlyas Sönmez ise sık sık tabutun başında nöbet tutan askerlerin terini sildi.

CHP Milletvekili Deniz Baykal da şehit Erdoğan Sönmez'in cenaze törenine katıldı.

Baba Sönmez, cenaze töreninde yanında bulunan AK Parti Antalya Milletvekili Menderes Türel'e ''Ne olur bunları Meclis'ten atın'' dedi.

Baba Sönmez, ağlayan yakınlarına ise ''Ağlamayın, hainleri sevindirmeyeceğiz'' diye konuştu.

Cenaze namazının kılınmasının ardından, şehidin cenazesi Uncalı Şehit Mezarlığı'na getirildi ve saygı atışının ardından dualar eşliğinde toprağa verildi.


'Güldürmeyin o şerefsizleri'


Şehit Piyade Er Serdar Küpeli için, memleketi Adıyaman’ın Besni ilçesi Kesecik köyünde cenaze töreni düzenlendi. Şehidin kardeşi Tayfun Küpeli, törende ağabeyinin asker elbisesini giyerek asker selamı verdi.

Şehit babası Mehmet Küpeli de ağlayanlara seslenerek, ''Ağlamayın, bakın ben ağlıyor muyum. Güldürmeyin o şerefsizleri'' dedi.

Şehit Küpeli'nin özgeçmişinin okunmasının ardından Adıyaman Müftüsü Mehmet Ali Öztürkçü cenaze namazı kıldırdı. Şehit Küpeli, törenin ardından köy mezarlığında toprağa verildi.


'Seve seve askere gideceğiz'


Şehit Piyade Çavuş Ramazan Emre Ala'nın Türk bayrağına sarılı tabutu memleketi Konya'nın Karapınar ilçesindeki baba evine getirildi.

Şehidin babasının isteği üzerine son kez evinin avlusuna getirilen Ala'nın cenazesi, daha sonra yüzlerce aracın katıldığı konvoyla, törenin düzenleneceği ilçeye 15 kilometre uzaklıktaki Kesmez köyüne getirildi.

Kesmez Camisi önündeki törende şehidin kardeşleri Fatih ve Şammaz, ''Terör elbette bitecek. Biz de seve seve askere gideceğiz'' diyerek gözyaşı döktüler.

Tören boyunca metanetini korumaya çalışan baba Seyyar Ala ise ağladıklarını fark ettiği çocuklarının ellerinden tutarak, ''Dik durun evlatlarım, başınızı eğmeyin, ağlamayacağız, kimseyi güldürmeyeceğiz'' diyerek, onları teselli etmeye çalıştı.