"Fetullahçı kriminal örgütün 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümleri, bu hadiseyi hatırlamanın yanı sıra, kalkışmayla ilgili olarak açılmış olan davalarının seyrini gözden geçirip bir envanter çıkartmak açısından da bir fırsat yaratıyor." düşüncesini dile getiren Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, "2021’den itibaren top herhalde artık yalnızca istinaf mahkemeleri ve Yargıtay’ın sahasında olacaktır" görüşünü savundu.
Ergin, "Davalardan çıkan mahkûmiyetlere bakarsak, general rütbesindeki sanıklardan 72’si ağırlaştırılmış müebbet, 20’si müebbet, 18’i süreli hapis cezası almıştır. Subay sanıklarda bu üç kategorideki mahkûmiyetlerin sayısı aynı sıra içinde 900, 429 ve 689’dur. Astsubaylarda ise bu sıralama 190, 149 ve 268, uzman çavuşlarda 51, 164, 368, askeri öğrencilerde ise 61, 352 ve 30 şeklinde beliriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ergin, "Tabii, buraya kadar verdiğimiz sayılar birinci derece mahkemelerde açıklanan hükümleri yansıtıyor. Bu davaların bir de bölge adliye mahkemelerindeki istinaf ve en son Yargıtay’daki temyiz aşamaları var. Şimdiden sonuçlanan bazı dosyalarda birinci derece mahkemelerde mahkûm olduğu halde istinaf ve Yargıtay aşamalarında haklarında verilen mahkûmiyet kararları bozulan sanıklar da var. Sonuçta, beraat eden asker sanıklarla ilgili olarak verdiğimiz oranın özellikle Yargıtay aşamasından sonra daha da yükseleceğini pekala gerçekçi bir tahmin olarak ileri sürebiliriz." yorumunu yaptı.
Ergin, "Ancak beraatların sayıca artması keyfiyeti, hatırı sayılır bir bölümü 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan ve mahkûm olan darbe faillerinin sayısının ciddi bir orana karşılık geldiği gerçeğini göz ardı etmemelidir. Birinci derece mahkemelerde ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve süreli hapis cezasına çarptırılan sanıkların oranı yüzde 56’dır. Yine de yargılama sürecinin zaman içinde ilerlemesiyle darbe davalarında kim suçlu-kim masum ayrımını yapabilmemiz açısından ilk döneme kıyasla daha dengeli bir fotoğrafın yerleşmekte olduğunu söyleyebiliriz. Ne yazık ki, bütün bu süreç ağır bir şekilde işlemektedir. Ve insani düzeyde maruz kalınan mağduriyetler, çekilen acılar, yaşanan sıkıntıları telafi etmek mümkün olmamaktadır." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın