T24 - İstanbul Tekstil Hammadde İhracatçıları Birliği'nin yarın seçimli kongresi yapılacak. Bu kongrede oy kullanmak için bir çok şirket yılın son işlem günü 1 ile 3 dolarlık ihracat yaptığı ortaya çıktı.
Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, şirketleri yaptığı bu ihracatlar için "Ortada devlet memurlarının da karıştığı bir hayali ihracat ve evrakta sahtekârlık suçu var" dedi.
Mehmet Y. Yılmaz'ın " Akıl durduracak bir sahtekârlık" başlığıyla (6 Nisan 2010) yayımlanan yazısı şöyle:
Yarın İstanbul Tekstil Hammadde İhracatçıları Birliği’nin seçimli kongresi var. Birçok kişiyi (ve bu arada beni de) hiç ilgilendirmeyen bir durum aslında! Ancak seçim öncesi yaşananlara dikkat ederseniz, bugünkü Türkiye fotoğrafına da daha iyi hâkim olabilirsiniz.
Bu seçimde oy kullanacak olanlar, tekstil hammaddesi ihraç eden firmalar.
Aydın Ayaydın, Vatan’da yazdı: Yılın son işlem günü itibariyle “tekstil hammaddesi ihraç ettiği için” oy kullanma hakkı kazanan 150 şirket, 1 ile 3 dolar arasında ihracat yapmış!
Yanlış okumadınız: 1-3 ABD Doları!
Mesela içlerinde 15 enerji şirketi var. Yılın son günü 1-3 dolarlık ihracat yapmışlar, oy hakkı kazanmışlar.
Silah ve av tüfeği üreten şirketler var. Madencilik şirketleri var. Atlas Jet bile var! 3 dolarlık kumaş ihraç etmişler!
Gayrimenkul yatırım ortaklıkları, reklam şirketleri, yat tersaneleri, temizlik şirketleri de ihracat aşkına kapılıp, yılın son günü 2’şer dolarlık kumaş satmayı başarmışlar.
Bir tek amaçları var: Tekstil hammaddesi ihraç edip seçimde oy kullanma hakkı kazanmak.
AKP’nin ele geçirmekte zorlandığı üç-beş yerden birini daha ele geçirmek!
Böylece 3 dolarlık ihracat yapanlar, milyonlarca dolar ihracat yapanların birliğini yönetme hakkını da ellerine geçirecekler. Bizim “liberal”ler, bunu da “çevrenin merkezi ele geçirmesi” olarak değerlendirecekler mi, merak ediyorum.
Şimdi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na alenen ihbar ediyorum: Bu ihracatların hepsi hayali.
Ne oldu da yabancı şirketler, bu işle hiç ilgisi olmayan şirketlerden 1-3 dolarlık kumaş alma ihtiyacı hissettiler, bunu bulmak savcının görevidir.
Ortada devlet memurlarının da karıştığı bir hayali ihracat ve evrakta sahtekârlık suçu var.
Bu aynı zamanda AKP zihniyetinin, Türkiye’nin tüm kurumlarını ele geçirme planını uygulamaya koyarken, her türlü sahtekârlığı yapabileceğinin de bir örneğidir.
İktidardan korkmayan bir savcımız kaldıysa, dikkatlerine sunarım!