AKP ve MHP'nin "erken seçim" kararının ardından, muhalefet partileri hafta boyunca "ortak cumhurbaşkanı adaylığı" ve genel seçimlerde "geniş tabanlı ittifak" arayışlarıyla geçirdi.
Muhalefet ittifak arayışlarını sürdürürken, cumhurbaşkanlığı seçim yasası hızla TBMM'den geçirildi ve Yüksek Seçim Kurulu da (YSK) seçim takvimini belirledi.
Baş döndürücü seçim trafiğinin yaşadığı Ankara'da gelinen nokta ve siyasi kulislerde son konuşulan senaryoları derledik:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, geçmişte "kardeşim" sözleriyle adaylığını açıkladığı 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak adayı olma olasılığına karşı partisinin kapalı toplantılarında, "Aday olsun, boyunun ölçüsünü alsın" dediği iddiaları basına yansısa da, çoğu yorumcu Gül'ün ortak adaylığını Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi açısından risk olarak görüyordu.
Başta Erdoğan olmak üzere AKP sözcülerinin, muhalefetin ortak aday ve "sıfır baraj" ittifakı arayışlarını, "proje, senaryo" sözcükleriyle tanımlanması, iktidar kanadının bu olasılıktan "tedirgin olduğu" yorumlanmasına neden oldu.
Erdoğan'ın Gül'e yakınlığıyla bilinen ve uzun süredir yakın temasta olmadığı eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la görüşmesi de bu olasılıkla ilgili "nabız yoklama" olarak nitelendirildi.
Kulislere yansıyan son iddia ise Erdoğan'ın Gül'ü adaylıktan geçirmek için bir gizli bir trafik de yürütüldüğü yönünde.
Habertürk gazetesi internet sitesi tarafından önce yayına konulan daha sonra kaldırılan habere göre, Erbakan ödülleri töreninde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Gül ile liseden arkadaş olan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı Gül'e adaylıktan vazgeçirmek için Gül'e gönderdi. Gazeteci Deniz Zeyrek de Hürriyet'te, İbrahim Kalın ve isim vermeden, "eski arkadaş" vurgusuyla Akar'ın Gül'le görüştüğünü yazdı. Bu iddialara dair taraflardan bir açıklama gelmedi.
Gül'ün muhalefetin ortak adaylığı ihtimalinin zayıflamasının AKP ve MHP'nin seçimlere dönük elini rahatlattığı şeklinde yorumlanıyor.
CHP, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimini "ilk turda" alma olasılığına karşı, Saadet Partisi'nin de dile getirdiği muhalefetin "ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarması" önerisi, aday olarak ismi öne çıkan Abdullah Gül'e CHP'nin tepkisi ve Meral Akşener'in hiç bir şekilde cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçmeyeceğini açıklamasıyla, son anda sürpriz bir gelişme olmazsa, sonuçsuz kalmış görünüyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kapalı grup toplantısında, "Gül adayımız değil" sözleriyle grubunu rahatlatırken, kimin olacağına ilişkin isim vermek yerine tarif vermekle yetindi.
Türkiye ekonomisindeki kırılganlığa dikkat çeken Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylarının niteliğini "Adayımız, ekonomiyi bilen, bilgi birikimi yüksek, ekonomiyi bilen ve başarı öyküsü olan birisi olacak. Kavgacı olmayacak" sözleriyle açıkladı.
Bu tarif üzerine CHP grubunda Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Tayyip Erdoan'ın eski yol arkadaşlarından, AKP hükümetinde başbakan yardımcılığı da yapan Abdüllatif Şener'in adı ön plana çıktı. CHP kulislerinde milletvekillerinden İlhan Kesici, Muharrem İnce, Özgür Özel'in de aralarında bulunduğu çok sayıda isim konuşuluyor. Ancak CHP'nin adayının, cumhurbaşkanı adaylığı için başvurunun son tarihi olan 5 Mayıs'ta netleşeceği ifade ediliyor.
15 milletvekilini İYİ Parti'ye "ödünç" vererek, iktidar kanadına ilk "ters köşe" çıkışını yapan CHP'nin bir başka önemli hamlesi de "Cumhur İttifakını" oluşturan AKP-MHP-BBP dışında, seçime girme yeterliliği olan 7 partinin "genel seçim" için ittifak yapmasıydı.
CHP bu ittifakla, cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan kazansa bile, parlamentoda çoğunluğun muhalefete geçmesi nedeniyle, istediği birçok yasal düzenlemeyi yapamayacağını, örneğin OHAL'in süresinin uzatılamayacağı ve bu şekilde iktidarın denetlenebileceğini savunuyor.
Ancak, ortak aday formülü yerine ilk turda herkesin kendi adayını çıkarmasını savunan Akşener'in "sıfır baraj" ittifakına da rezervleri bulunuyor.
Akşener'in, "HDP ile ittifaka girmesi halinde, milliyetçi seçmenin oyunu kaybedeceği" gerekçesiyle, 7 partili ittifak ittifaka soğuk baktığı belirtiliyor.
İttifak görüşmelerine ilişkin, CHP-Demokrat Parti, CHP-İYİ Parti ve İYİ Parti-SP arasında görüşmeler hafta başından bu yana sürüyor.
HDP'siz formüllerden biri olarak CHP-İYİ Parti-SP, DP ve Büyük Türkiye Partisi (BTP)'nin içinde yer alacağı ittifak modeli seslendiriliyor.
SP ise Kürt muhafazakarların kurduğu HÜDA-PAR'la görüşerek ittifak için nabız yokladı. CHP mümkün olduğunca geniş ittifak arasa da Akşener'in "İYİ Parti-SP-DP ittifakı" modeli üzerinde durduğu belirtiliyor. İttifak görüşmelerinin önümüzdeki hafta içinde sonuçlandırılması planlanıyor.
HDP ise gerek cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday gösterilmesi, gerekse "sıfır baraj" ittifakına kapıları açık tuttu. Ancak Akşener'in "milliyetçi oyları kaybedeceği" gerekçesiyle HDP'siz bir ittifak modelinde diretmesi, ittifak ve ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda rezervleriyle belirleyici konuma gelmesi HDP'de rahatsızlık yarattı.
Parlamentodaki 3. büyük parti olan HDP'nin Eşbaşkanı Sezai Temelli, partisinin ittifak formüllerinden dışlanmasına "Bizi ötekileştirerek yaptığınız siyasetin Saray'dan farkı kalmaz" tepkisini gösterirken, en geniş tabanlı ittifak modeli önerdi.
HDP'nin ittifak modellerinden dışlanması halinde, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda "sandığa gitmeme" dahil birçok seçeneğin tartışıldığı iddiaları kulislerde konuşuluyor.
Tutuklu eski Eşbaşkan Selahattin Demirtaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarmayı planlayan HDP, Demirtaş'ın yargılandığı davalardan ceza alıp adaylığının engellenmesi durumunda ise HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu'nun aday olabileceği ifade ediliyor.