Kültür-Sanat

Şavşat Kalesi tarihini arıyor

Artvin'in Şavşat ilçesindeki tarihi kalenin turizme kazandırılması amacıyla başlatılan kazı çalışmalarında 13-19 yüzyıllara ait çok sayıda seramik par&cced

20 Ekim 2008 03:00

Artvin'in Şavşat ilçesindeki tarihi kalenin turizme kazandırılması amacıyla başlatılan kazı çalışmalarında 13-19 yüzyıllara ait çok sayıda seramik parçaları ile taştan mancınık güllesi ortaya çıkarıldı.

Kazı Başkanı ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Osman Aytekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yüzüncü Yıl Üniversitesince Şavşat Kalesi'nde başlatılan kazı ve restorasyon çalışmalarının, Yüzüncü Yıl, Atatürk, Gazi, Selçuk, Erciyes ve Dokuz Eylül Üniversitelerinden bilim adamlarından oluşan ekiple yürütüldüğünü belirtti.

Geçen yıl başlatılan kazı çalışmalarının, bu yıl 27 Temmuz-26 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildiğini ifade eden Aytekin, 2007 yılındaki kazı sezonunda, alan temizliği ve silindirik kulede çalışmaların yürütüldüğünü söyledi.

Aytekin, bu yılki kazı döneminde ise yaklaşık 2 metre daha toprağın boşaltıldığını ve orijinal zeminin bulunduğunu ifade ederek, silindirik kulenin kazısının tümüyle tamamlandığını bildirdi.

Kısmi onarım yapılan kulenin geçici bir çatı ile kaplandığını anlatan Aytekin, "Böylece 19 metre yüksekliğinde ve 30 metrekare büyüklüğündeki kule, kapı ve penceresinin yenilenmesi sonucu olumsuz iklim koşullarından arındırıldı"
dedi.

Silindirik kulenin yanından başlanmak üzere iki açmada kazı faaliyetinin sürdürüldüğünü ve 1.5 metre derinliğine kadar tabana inildiğini anlatan Aytekin, "Bir yandan da kule başta olmak üzere kalenin genelinde, mimarlar tarafından plan-röleve ölçümleri gerçekleştirildi. Geçen yıl ve bu yıl yürütülen kazı çalışmalarında çok sayıda seramik parçaları ile taştan mancınık güllesi ortaya çıkarıldı" diye konuştu.

Aytekin, bu kazı sezonunda ortaya çıkarılan seramik buluntuların, yapılan analizlere göre, 13-19. yüzyıllara ait, zengin ve kaliteli seramikler olduğunun belgelendiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Böylece, Şavşat'ın Ortaçağ ve sonrasında çok değişik kültür bölgeleri ile yakın ticari-siyasi ilişkiler geliştirdiği bilimsel verilerle doğrulanmıştır.

Bu tür tespitlerin, kazının gelecek dönemlerinde ortaya çıkan verilerle daha da zenginleşeceği ve asıl yargının, kazı tümüyle bitirildikten sonra söylenebileceğini unutmamak gerekmektedir. Çok sayıdaki etütlük seramikler ile taştan mancınık güllesi, Rize Müzesi Müdürlüğüne teslim edilmiştir."

Artvin ve ilçelerindeki kazılar

Aytekin, gelecek kazı sezonlarında daha verimli olunabilmesi için yerel yönetimlerin ilgi ve desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"İki yıldır barınma konusunda çeşitli zorluklar çekmekteyiz. Belki de bu alanda en köklü çözüm bir kazı evine sahip olmak. Bunun için de Artvinli iş adamlarımızın sponsorluğuna ihtiyacımız var. Hemşehrilerimizin duyarlılık göstereceği ümidini taşıyorum.

Kazı çalışmasında yaşanan zorluklardan biri de Artvin'de müze olmamasıdır. Şavşat Kalesi kazısında çıkarılan kültür varlıkları mecburen Rize Müzesine teslim edildi. Artvin için hiç de iyi bir durum oluşturmuyor."

Yapının günümüze ulaşmış olmasının büyük bir şans olduğunu belirten Aytekin, özellikle, bundan sonra kalenin korunmasında, kolluk kuvvetleri ve Şavşatlıların daha özen göstermeleri gerektiğini dile getirdi.

Şavşat Kalesi'ndeki kazının en az 8 yıl daha süreceğini, kazı sonrasında kalenin aslına uygun şekilde restore edilerek ziyarete açılacağını kaydeden Aytekin, restorasyon döneminde çok sayıda kalifiye ustaya ihtiyaç duyulacağı, ancak yörede aşırı göçten dolayı vasıfsız işçi bulmada bile zorlandıklarını kaydetti.

Aytekin, Artvin'de, buna benzer çok sayıda kültür varlığının da kurtarılmayı beklediğini sözlerine ekledi.

Şavşat Kalesi

Artvin'in Şavşat ilçesinde 950 rakımda yüksek bir kayalığın üzerine konumlandırılmış Şavşat Kalesi, ilçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta, Artvin-Ardahan yolu güzergahında yer alıyor.

Hazine adına kayıtlı olup sur içi alanı 4 bin metrekare olan, sur duvarları ve kuleleri günümüze kadar daha sağlam durumda ulaşabilen kale, 1987 yılında koruma altına alınmıştı.

İç alanda yıkılmış durumda bir şapel ve ana kayaya oyulmuş sarnıç dikkat çekiyor. Alanın diğer kısmı ise sur duvarlarının içe çökmesi ile oluşan moloz taş yığınlarıyla kaplanmış durumdadır. Oval plana sahip yapının, ne zaman yapıldığı ve terk edildiği konusunda yeterli bilgi bulunmamakla birlikte, kalenin, 17. yüzyılda Osmanlı'ya bağlı ocaklık merkezi olarak kullandığı, Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde yer alıyor.

İlgili haberler:

Sivas tarihe kapı açıyor
Türkiye’nin kültür mirası ortaya çıkıyor