Çeviri - Gonca Tokyol
Suriye ve Irak’taki savaş sadece bölgeyi değil, dünyanın dört bir yanına dağılan milyonlarca kişiyi etkilerken, öldürülen IŞİD üyelerinin çocuklarına ne olacağı sorusu ise yaşananların bir başka boyutunu oluşturdu. Suriye’nin kuzeyinde Kürt güçleri Rakka’nın derinliklerine doğru ilerlerken, Irak’ta de ordu ve Şii milisler terör örgütünü neredeyse tüm kent merkezlerinden çıkardı ve ‘IŞİD ailelerine’ saklanacak yer bırakmadı.
Uluslararası yardım kuruluşları ve hükümetler, kendilerine “IŞİD aileleri” anlamına gelen “DAEŞiler” adını veren topluluğun tam olarak kaç kişiden oluştuğunu belirlemekte sıkıntı yaşarken, yerel halkın birçok yerde bu kişilere tepki gösterdiği ve tehdit ettiği kaydedildi.
IŞİD’in yabancı uyruklu üyelerinden çocuk sahibi olan kadınların bazılarının, babanın doğduğu ülkelere sığınma talebinde bulunduğu belirtildi. Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmı ise bu talebi yanıtsız bıraktı.
"Çocuklar merhameti hak ediyor”
Guardian’dan Martin Chulov’a konuşan bir İngiliz yetkili, “Birleşik Krallık’tan ayrılmayı ve gitmeyi seçen kadınlar, yaptıklarından sorumlular. Eve geri dönmeyecekler. Çocuklara ise merhameti hak ediyor” dedi.
Cuma günü Fransız radyosunda konuşan Fransa Savunma Bakanı Florence Parly da “Annelerin değil ancak çocukların geri kabul edilebileceğini” söyledi. Parly, “Yerel yönetimlerin sorumluluğunda olan çocuklar ailelerinin tercihlerine göre orada kalabilirler ya da sosyal hizmetler tarafından bakılacakları Fransa’ya getirilebilirler” diye konuştu.
“Aitliklik hissiyle büyümeleri, okula gitmeleri ve barışçıl geleceğe inanmaları çok önemli”
Birleşmiş Milletler, 3 aydan uzun süredir IŞİD’e katılanların vatandaşı oldukları ülkelere Suriye ve Irak’ta doğan çocuklar konusunda bir çözüm üretmeleri konusunda baskı yapıyordu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) çocukların geleceği ve ‘devletsizlik’ tehdidi konusunda ciddi kaygılar yaşadığını ifade eden örgütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika sözcüsü Rula Amin, “Hükümetleri devletsizliği önlemek ve bu insanları korumak konusunda desteklemek UNHCR’nin görevi” dedi.
İlgili devletleri, IŞİD üyelerinin çocuklarının doğum kaydını yapmak konusunda yönlendirdiklerini söyleyen Amin, “Halihazırda çok fazla şey yaşamış ve tanık olmuş bu genç savaş mağdurlarının aileleriyle yasal bir şekilde bir araya gelmesini, aitlik hissiyle büyümelerini, okula gitmelerini ve barışçıl, yapıcı geleceğe inanmalarını sağlamak çok önemli” ifadelerini kullandı.
“IŞİD’in çocukları da kurban”
Musul’daki yetkililerin, bölgedeki kamplara dağılmış yüzlerce çocuk için bir çözüm bulmasını istediği Sukainah Mohamad Younes de Guardian’a yaptığı açıklamada, “Suriyeliler, Ruslar ve Çeçenler var. IŞİD’lilerin çocuklarından 13 tanesi daha yeni bir yetimhaneye gönderdim. Bazı çocukları gerekli belgeleri olmasa da okula yazdırabildim ancak onların bazılarının ayakkabıları bile yok. IŞİD’in çocukları da kurban. Yerlilerle yabancıları ayırdık ama iki grupla ilgili de ne yapacağımızı bilmiyoruz. Stratejik bir plan yok. Geçenlerde Çeçen bir lider 4 Çeçen kıza yardım etti, bir Rus kız da Rusya delegasyonu tarafından götürüldü. Yerlilerin durumu daha kötü. Onları kim alacak? Kimse. Kimsenin buna niyeti yok ve onların köylerine dönebileceklerini de sanmıyorum, orada iyi karşılanmayacaklar. Ancak bu nasıl bir çocuğun suçu olabilir? Eğer bu çocuklarla ilgilenmezsek, büyüyecekler ve IŞİD’den daha kötü olacaklar” diye konuştu.