Dünya
Deutsche Welle

Sarraf: Hakan Atilla'ya rüşvet vermedim

ABD'deki davada Rıza Sarraf'ın çapraz sorgusu başladı. Sarraf Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'ya hiçbir zaman rüşvet vermediğini söyledi. Duruşmayı takip eden Seda Sezer Bilen'in haberi.

06 Aralık 2017 01:37

ABD'de İran'a yönelik ambargoların delindiği iddiasıyla açılan, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada bugün Rıza Sarraf 'ın çapraz sorgusu başladı. Sanık Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Ann Fleming, Sarraf’a çok sayıda soru yöneltti. Fleming'in, "Atilla sizden pek hoşlanmıyordu" ifadesini doğrulayan Sarraf, Mehmet Hakan Atilla’ya hiçbir zaman rüşvet vermediğini söyledi. Sarraf, Atilla için "Benden hiçbir zaman para talebi olmamıştır" dedi.

Savunma avukatı Fleming, dinlenen bazı ses kayıtlarının ardından başladığı sorugusunda Sarraf'a "Halkbank ile işbirliği yaptığınız dönemde, Hakan Atilla'yı dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'a şikayet ettiniz?" şeklinde bir soru yöneltti. Sarraf da buna "Kesinlikle doğru" yanıtını verdi.

Fleming'in, "Hakan Atilla’nın telefon numarasının sizde olmadığı doğru mu? sorusu üzerine ise "Doğrudur. Daha çok Süleyman Bey’le iletişim halindeydim" diye konuştu. Avukat Fleming Süleyman Aslan ile Sarraf arasında binlerce mesaj gönderildiğini söyleyerek, "Suçunuzu kabul etmeden önce tapeleri dinlediniz mi?" diye sordu. Sarraf ise "CD geldiğinde birkaç tanesini meraktan dinledim ama çoğunu dinlemedim. Çoğunu 17 Aralık‘tan biliyordum" dedi.

Babek Zencani’nin adı geçti

Avukat Fleming Sarraf’a, İran’da tutuklu iş adamı Babek Zencani ile ortaklığı olup almadığını da sordu. Sarraf ise "Hiçbir zaman hiçbir ortaklığım olmamıştır. Ticarette diğer İranlılar gibi o da hesabıma para gönderdi" yanıtını verdi. Sarraf, Zencani adına hesapta para tutup tutmadığı yönündeki soruyu, "Hayır" şeklinde yanıtladı.

Sarraf Gana’dan 1.5 ton altın yüklü bir uçakla ilgili soru üzerine, "Babek Zencani‘nin 1.5 ton altını benim şirketime satmak üzere Gana’dan Türkiye‘ye göndermiş olduğu, doğrudur" dedi.

Sarraf Fleming’in "İran’a gitme konusunda endişeniz var mı?" sorusuna, "Endişem her zaman oldu. Ama İran'a gitme konusundaki endişem yaşam tarzımdan dolayı" yanıtını verdi. Avukatın, "Babek Zencani’den dolayı?" sorusu üzerine ise "İran’a gitme konusundaki endişem hiçbir zaman Babek Zencani ile alakalı değil" diye konuştu.

Avukat Fleming daha sonra Sarraf’a FBI ve savcılıkla yaptığı işbirliğine dair sorular yöneltti. Avukat "Artık hapishanede değilsiniz"derken, Sarraf, "Evet Metropolitan Detention Center’da (MDC) değilim" dedi. Sarraf söz konusu cezaevinde hapishane kıyafetleri giyilmesinin zorunlu olduğunu, belli saatlerde kilitli tutulduklarını kaydetti ancak, "MDC’nin çok da hakkını yememek lazım" diyerek salonda gülüşmelere neden oldu. Sarraf söz konusu hapishanede tutukluların yemek pişirebildiğini de sözlerine ekledi.

Avukatın, FBI ve savcılıkla işbirliği için kaç kez görüştüğü yönündeki sorusu üzerine Sarraf, rakamı tam olarak hatırlamadığını belirtti.

FBI ve savcılıkla görüşme Ağustos 2017'de yapıldı

Sarraf, avukatlarının savcılık ve FBI ile Ağustos 2017’de anlaşma yapmak amacı ile ilk kez görüşme yaptıklarını ancak avukatlarının bundan bir yıl önce Ağustos 2016’da anlaşma yapılıp yapılmayacağı konusunu yetkililere sorarak araştırmaya başladıklarını belirtti. Sarraf, FBI ve savcılıkla işbirliği anlaşmasının da Ağustos 2017'den sonra olduğunu ancak tam tarihini hatırlamadığını söyledi. Diğer yandan Sarraf, avukatları 2016 yılında araştırma yapmaya başlamasına rağmen kendisinin o dönem işbirliğini düşünmediğini de sözlerine ekledi.

Atilla'nın avukatı Cathy Flemming, Rıza Sarraf’a FBI ile işbirliği yapması öncesindeki sürece dair de sorular yöneltti. Flemming'in "New York eski Belediye Başkanı Rudy Giuliani ve eski Adalet Bakanı Michael Mukasey'i serbest bırakılmanızı sağlamaları için tuttunuz değil mi? İlk bir sene bunun işe yarayacağını mı düşündünüz?" sorusuna, Sarraf, "Bunun olabileceğini düşündüm" yanıtını verdi. Avukatın, "Bunun gerçekleşmemesi nedeniyle Türkiye'deki insanlara kızgındınız değil mi?" sorusunu ise Sarraf, "Hiç kimseye kızgın değilim" diyerek yanıtladı.

Duruşmada Sarraf'ın dünkü duruşmada aktardığı İran'a mal sevkiyatı konusu da gündeme geldi. Savcı İran'a yapılan tavuk budu satış belgesine atıfta bulunarak, "Hiç dondurulmuş tavuk budu ticareti yaptınız mı? Hindistan cevizi yağı, zeytin yağı ticareti?" diye sordu. Sarraf'ın bunların hiçbirinin fiilen ticaretini yapmadığını söyledi.

"17 Aralık sonrası hiçbir Halkbank çalışanına rüşvet vermedim"

Rıza Sarraf dünkü duruşmada, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanıp Şubat 2014 sonrasında serbest bırakılmasının ardından yaşadıklarını aktarmıştı. Sarraf 17 Aralık 2013'te tutuklandığını, serbest kalabilmek için kısmen rüşvet ödediğini ileri sürmüştü. Sarraf serbest bırakıldıktan sonra altın ve gıda ticaretine kaldıkları yerden devam ettiklerini söyleyerek, ancak 17 Aralık sonrası hiçbir Halkbankası çalışanına rüşvet vermediğini söylemişti.

Suçlamalar ne?

İran'a yönelik uluslararası ambargoyu delmek ve kara para aklamak suçlamasıyla Mart 2016'da ABD'de tutuklanan Sarraf, suçlarını itiraf ederek savcılık lehine tanıklık olmayı kabul etmişti.

İlk kez geçen hafta çarşamba günkü duruşmada tanık koltuğuna oturan Sarraf, İran ambargosunu delmek için Türkiye'deki Halkbank ve dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’la kurdukları düzeni anlatmıştı. Sarraf, Çağlayan'a 45-50 milyon euro civarında rüşvet verdiğini söylemişti.

Sarraf'ın tanık olduğu davada, tutuklu tek sanık eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla da duruşma salonunda bulunyor. Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Zafer Çağlayan hakkında ise aynı dava kapsamında yakalama kararı bulunuyor.

Seda Sezer Bilen/New York

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle