Gündem

Sarıgül iktidara seslendi: Bu belediyeleri kaybettiklerini artık içlerine sindirmeleri lazım

"Kimsenin sokağa çıktığı yok ama, Sayın Erdoğan muhalefeti sokakla tehdit ederek, gerginlik yaratarak ekonominin konuşulmasını engelliyor"

10 Ocak 2022 16:06

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, belediyelere yönelik baskı ve engellemeleri eleştirerek, “Bu belediyeleri kaybettiklerini artık içlerine sindirmeleri, ayrımcılık yapmamaları lazım” dedi.

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin genel merkezinde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sarıgül, "Sayın Erdoğan, geri adım atmamak için bulduğu yolları tedbirler diye göstermek, model olarak sunmak gayreti içindedir. Bunlar tedbir falan değildir. Bunlar topu taca atmaktır. Vakit kazanmaya çalışmaktır. Kimsenin sokağa çıktığı yok ama, Sayın Erdoğan muhalefeti sokakla tehdit ederek, gerginlik yaratarak ekonominin konuşulmasını engelliyor."

"Elektrik, doğal gaz ve suda KDV oranını yüzde 1'e düşürün"

Basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Sarıgül, TDP iktidarında gazetecilerin "korkmadan" haber yapacaklarını ve iktidarın medyasının olmayacağını ileri sürdü.

İktidarın ekonomi ve özelleştirme politikalarını eleştiren Sarıgül, "Asgari ücreti, açlık sınırının üstüne, en düşük emekli maaşını da mutlaka asgari ücret düzeyine çıkaracak şekilde üç ayda bir güncelleyin. Elektrik, doğal gaz, su faturalarını ödeyemeyen yoksul ve işsizlerin elektrik, gaz ve suyunu kesmeyin. Elektrikte düşük tarife sınırını aylık 150 kilovatsaatten 230 kilovatsaate yükseltin. Elektrik, doğal gaz ve suda KDV oranını yüzde 1'e düşürün" dedi.

“Fransız'ı, Amerikalısı bizim suyumuzu bize satıyor. Biz de damacana ve şişe suyu fiyatları aldı başını gidiyor diye şikayet ediyoruz” diyen Sarıgül, Türkiye Değişim Partisi iktidarında herkesin musluktan temiz su içebileceğini söyledi.

“Paraya mı sıkıştınız yoksa valiz mi topluyorsunuz”

Sarıgül, iktidarın devletin limanlarını, arsalarını, binalarını devrettiğini, orman arazilerini, askeri kışlaları imara açtığını, dolar karşılığı vatandaşlık hakkı sattığını belirterek, “Paraya mı sıkıştınız yoksa valiz mi topluyorsunuz” dedi.

Haftalık basın açıklamasında,,İstanbul Belediyesi ile ilgili tartışmalara da değinen Sarıgül, belediyelere yönelik baskı ve engellemeleri eleştirerek, “Bu belediyeleri kaybettiklerini artık içlerine sindirmeleri, ayrımcılık yapmamaları lazım” dedi.

"Kıskanılan Türkiye gitti, fatura Türkiye'si geldi"

Elektriğe yapılan zamların nedeninin kömür ve doğalgaz fiyatlarının artması olarak gösterilmesine karşı çıkan Sarıgül, “20 yıldır siz ne yaptınız? Ağustos böceği gibi cır cır öttünüz. Yerli enerji kaynaklarına neden ağırlık vermediniz?” diye sordu. Basın açıklamasında, “Zam, zam, zam, zam… Yazık değil mi bu millete? Gülmeyi unuttuk, sevinmeyi unuttuk. Kıskanılan Türkiye gitti. Fatura Türkiye'si geldi” diyen Sarıgül sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asgari ücreti açlık sınırının üstüne, en düşük emekli maaşını da mutlaka asgari ücret düzeyine çıkaracak şekilde üç ayda bir güncelleyin.Elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödeyemeyen yoksul ve işsizlerin elektrik, gaz ve suyunu kesmeyin. Elektrikte düşük tarife sınırını aylık 150 kilovatsaatten 230 kilovatsaate yükseltin. Elektrik, doğalgaz ve suda KDV oranını yüzde 1'e düşürün"

"20 yıldır yaptığı gibi kimlik siyaseti üzerinden muhalefete kendi oyununu kabul ettiriyor"

Türkiye'nin Sayın Erdoğan'ın iktisat bilimi kurallarının tersine hareket etmesi ve piyasalarla zıtlaşmasının ceremesini çektiğini anlatan Mustafa Sarıgül şunları söyledi:

"Sayın Erdoğan, geri adım atmamak için bulduğu yolları tedbirler diye göstermek, model olarak sunmak gayreti içindedir. Bunlar tedbir falan değildir. Bunlar topu taca atmaktır. Vakit kazanmaya çalışmaktır. Kimsenin sokağa çıktığı yok ama, Sayın Erdoğan muhalefeti sokakla tehdit ederek, gerginlik yaratarak ekonominin konuşulmasını engelliyor. Maalesef bizim dışımızdaki muhalefet bu oyuna geliyor.20 yıldır yaptığı gibi kimlik siyaseti üzerinden muhalefete kendi oyununu kabul ettiriyor. Kendi sahasına hapsediyor, ofsayta düşürüyor." (AA)