18 Nisan 2025 11:56
Güncelleme: 18 Nisan 2025 20:36
Saraçhane protestolarına katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 99 öğrenci, 8 gazeteci ve 4 avukatın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya MLSA Direktörü Av. Veysel Ok’un “Yargı makamı dosyayı ciddiye almamaktır. Siz de mesleğinizin onurunu koruyun” savunmasıyla başlandı. Çekilen fotoğraflarda gazetecilerin ekipmanlarının gözükmemesinin gazeteci olduklarını değiştirmediğini söyleyen Ok, basın özgürlüğüne aykırı olduğu için gazetecileri gözaltına alan polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğini söyledi. Avukatlar yetki itirazlarının olduğunu söyledi. İtirazları almadan yargılamaya geçmek isteyen hakim, tepki gösterilmesi üzerine salondan çıktı. Hâkimin salona geri gelmesiyle duruşmaya avukatlarının itirazlarının alınmasıyla devam edildi. Hâkimin ara kararı ile; 8 gazeteci ve 4 avukatın dosyası 99 kişinin yargılandığı davadan ayrıldı, ayrı bir gün görüşme günü verilme kararı verildi. Duruşma 87 öğrenci sanığın yargılanmasıyla devam etti. Öğrencilerin beyanlarının ardından avukatlar "derhal beraat" taleplerini tekrarladı. Mahkeme talebi reddetti. Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
Saraçhane eylemleri nedeniyle yargılanan çoğu genç 99 kişinin duruşması 3 Ekim'e ertelendi.
65. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeterli alan bulunmadığı için 13. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen 90 sanık öğrencinin yargılandığı diğer Saraçhane davası 4 Temmuz tarihine ertelendi. |
İBB soruşturmasına tepki gösteren eylemlere katıldıkları için tutuklanan öğrenciler ile protestoları takip ederken tutuklanan; Bülent Kılıç, Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Gökhan Kam, Kurtuluş Arı, Ali Onur Tosun, Hayri Tunç ve Emre Orman adındaki 8 gazeteci "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" iddiasıyla suçlandıkları davanın ilk duruşmasında hâkim karşısına çıktı. 189 kişilik sanık listesi ve yoğun katılım sonucu salonun yetersiz görülmesi nedeniyle 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi beklenen duruşma 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı. Duruşma öncesinde polis, gazetecilerin adliyeye girmesine engle oldu. Turkuaz Basın Kartı olmayan gazetecilerin alınmayacağını söyleyen polis, “Başsavcının emri” diye konuştu. Basın mensuplarının itirazları sonucu gazetecilerin bir kısmı içeri alındı. Duruşma başlamadan adliye önünde sanıklardan Özenç İslamoğlu gözaltına alındı. Gözaltındaki sanığın salona getirilmesinin ardından dava başladı. Duruşmayı CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, DİSK Basın-iş başkanı Turgut Dedeoğlu salonda takip etti. Duruşma MLSA avukatı Veysel Ok’ün gazeteciler hakkındaki savunmasıyla başladı.
Av. Veysel Ok gazetecilerin savunmasına “Bir gazeteci meydanda ne yapıyor sa sizin burada yaptığınız iş gibi kendi işini yapıyor. Gazetecilerin davasının ayrılmasını gerektiğini düşünüyoruz. Yargı makamı dosyayı ciddiye almamaktır. Siz de mesleğinizin onurunu koruyun” ifadeleriyle başladı. Gazetecilerin mesleki ekipmanlarının çekilen fotoğraflarda kesildiğini söyleyen Ok, gazetecilerin beraat etmeleri gerektiğini ve gazetecileri görevlerinden alıkoyan polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğini söyledi.
Savcı, duruşmaya devam edilmesi ve sanıkların ifadelerinin alınmasını talep etti. Avukatlar, hakimin savcının talebini kabul etmesi üzerine karara tepki gösterdi. Beraat vermeyerek avukatların itirazlarını da reddedip duruşmaya devam etme kararı alan hakim, salonu izleyicilerin yuhalamaları ve alkışlarıyla terk etti.
Tepkiler üzerine salonu terk eden hakim, avukatların itirazlarını dinlemek üzere salona geri geldi. Sanık avukatı, "İddialardan bir tanesi ihtara rağmen dağılmama. Polis ihtarı ne zaman, ne şekilde yaptığını söyleyemiyor. O yüzden derhal beraat talep ediyoruz. Kanuna aykırı soruşturma ile hazırlanan iddianamenin kabul edilmemesi gerekirdi. Ne delil araştırmaya ne de duruşmaya devam etmeye gerek var" ifadeleriyle tüm sanıkların beraat etmesi gerektiğini belirtti.
Avukatlar, gazetecilierin dosyasının ayrılmasını istemesi üzerine mahkeme heyeti 8 gazeteci ve 4 avukatın dosyasını ayırdı. İddianamede gazeteci olarak "kabul edilmeyen" isimler tutanakta "gazeteci sanıklar" olarak yer aldı. 12 kişi için daha sonradan duruşma günü verilecek.
Davada yargılanan sanıklardan Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel, duruşmada şöyle konuştu:
"Bu ülkenin yurttaşlarının hakkını savunmak için eyleme gitmemiz nedeniyle yargılanıyoruz. Yargılanmamızı garipsemem gerekirdi, sonuçta anayasal hakkımızı kullandığımız için yargılanıyor olmak kulağa garip gelebilir. Ancak hukukun sürekli bir baskı aracı olarak kullanılması nedeniyle zaten bu ülkede sürekli birçok kişi anayasal hakkını kullandığı için yargılanıyor.
Anayasal hakkımızı kullandığımız için burada yargılanıyor olmamızı yalnızca baskı ve kuralsızlık olarak tarif etmek yetersiz kalmaktadır. Bugün burada sadece bizler değil, Milyonların, halkın örgütlenme ve siyaset yapma hakkı yargılanıyor.
Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. İncelediğim kadarıyla iddianame içeriksiz ve dayanaksız hazırlanmıştır. Tarafımın ve benimle birlikte sadece burada yargılananlar dışında da olan yüzlerce yurttaşın yargılanma nedeni boyun eğmemektedir. Operasyonların usulü, şekli ve metodu hukuki değil, siyasi amaçlarla gerçekleştirildiğini gösteriyor. Ancak sadece anayasal hakkını kullanan ne ben ne de buradaki onlarca arkadaşımız bu yürütülen politikaya boyun eğmeyiz. Bu bir ajitasyon ifadesi filan değil, buradaki herkesin yüzündeki umudun ve dik başlığının ifadesidir."
Duruşma öğrenci sanıkların savunmalarıyla devam ederken ses duyulmadığı için avukatlar ses sisteminin kullanılmamasına tepki gösterdi. Bir avukat, "Adil yargılama için burada bütün sanıkların yapılan savunmaları duymaya hakkı var. Ses sistemini kullanmayarak bu hakkı gasp ediyorsunuz" diye tepki gösterdi.
62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan öğrencilerin beyanları bitti. Avukatların tekrarladığı "derhal beraat" talepleri mahkeme tarafından reddedildi. Duruşmaya yarım saat ara verildi.
Aranın ardından avukatlar beyanlarını sundu. Saraçhane eylemleri nedeniyle İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan çoğu öğrenci 99 kişinin duruşması 3 Ekim'e ertelendi.
Ne olmuştu?İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasına karşı yapılan eylemleri takip ederken gözaltına alınan gazeteciler hakkında iddianame hazırlandı. Savcılık, Saraçhane eylemlerini takip eden 7 gazetecinin cezalandırılmasını talep etti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İmamoğlu’na yakın isimlerin tutuklanmasının ardından 23 ve 24 Mart tarihlerinde İstanbul ve İzmir’de yapılan protestoları takip eden 11 gazeteci gözaltına alındı. Aynı gün savcılığın itirazı üzerine tekrar mahkemeye çıkarıldılar ve tutuklanarak cezaevine gönderildiler. 7 gazeteci, MLSA avukatlarının itirazı sonucunda 27 Mart’ta Silivri Cezaevi’nden tahliye edildi. Savcılık: Gazetecilik yaptıklarına dair delil yok Saraçhane eylemlerini takip eden 7 gazeteciye dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, gazeteciler hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılma” suçlaması yöneltildi. Savcılık, sanıkların olay yerinde gazetecilik faaliyeti yürüttüklerine dair bir tespit bulunmadığını ve bu nedenle verdikleri beyanlara itibar edilmediğini ileri sürdü. İddianamede, gazetecilerin uyarılara rağmen dağılmadıkları ve 2911 sayılı Kanun’un 32/1 maddesine aykırı davrandıkları öne sürüldü. İddianamede ayrıca, gazetecilerin “kasıtlı” suç işledikleri değerlendirilerek, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca güvenlik tedbirlerinin uygulanması istendi. Gözaltında ve tutuklu kaldıkları sürenin ise cezadan düşürülmesi talep edildi. Savcılık, gazetecilerin açık yargılamayla yargılanmasını ve eylemlerine uyan suçlardan dolayı cezalandırılmalarını istedi. Hakim önünde gazetecilik yaptıklarını kanıtlamaları istenen gazeteciler hakim karşısına çıktı. |
© Tüm hakları saklıdır.