12 Eylül davasına bugün de devam ediliyor. Sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya savunmasını yaptı. Müdahil avukatlar, sanıkların uluslararası çetenin parçası olarak darbe yaptığını iddia etti. Tahsin Şahinkaya, sorulan 235 soruyu yanıtsız bıraktı.
12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın bugünkü duruşması başladı.
Duruşmada, müdahil avukatlardan Fikret Babaoğlu söz alarak, sanıkların sistematik işkence ve kötü muamele suçları yönünden de savunmalarının yapılması gerektiğini söyledi.
Evren'in avukatı ise "İşkence iddiaları ayrı bir soruşturmanın konusudur. Sorgu sadece darbeden yapılabilir" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı, Evren ve Şahinkaya'nın sadece darbe suçlamasından yargılanacağını söyledi.
'İşkence ile ilgimiz yok'
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Evren'e, iddianamedeki suçlamaları özetledikten sonra sonra, ''Haklarınızı anladınız mı? Savunmanızı kendiniz mi yapacaksınız? Avukatınızla mı yapacaksınız?'' diye sordu.
Kenan Evren, işkence ile bir ilgisinin olmadığını savunmasını avukatının yapmasını istedi, Şahinkaya da avukatıyla birlikte savunma yapacağını söyledi.
Şahinkaya'ya tıbbi müdahale
Duruşmada, sanıklardan İstanbul GATA'da bulunan Tahsin Şahinkaya'ya tıbbi müdahale yapıldı.
Duruşmaya sanıkların ilaç alması için 10 dakika ara verilmesinin ardından devam ediliyor.
Müdahil avukatlardan Arif Ali Cangı, ''Sanıklar arasındaki astlık ve üstlük ilişkisi dikkate alındığında, sanıkların savunmasına Ali Tahsin Şahinkaya'dan başlanmasını'' istedi. Mahkeme, talebi yerinde gördü.
'Mahkemenin bizi yargılama yetkisi yok'
Savunmasına başlayan Şahinkaya, "Anayasa ile kurulmuş Milli Givenlik Konseyi üyesiyim. Konseyin her kararı anayasa çerçevesinde verildi. Milli Güvenlik Konseyi kurucu iktidardır. Kurucu iktidarların tasarrufları suç unsuru olamaz. Mahkemenin bizi yargılama yetkisi yoktur. TSK, Türk milletine olan görevini yerine getirdi. O gün Türk milleti için en doğru olanı yaptık. 12 Eylül müdahalesi Türk ve dünya tarihinde yerini almış büyük bir olaydır. Tarihi olayları ancak tarih yargılar. Bu çerçevede hiçbir soruya yanıt vermeyeceğim" diye konuştu.
Mahkeme, Şahinkaya'ya, ''Bireysel olarak bir darbe yapmanın gerektiğine ne zaman inandınız? Bu kararınızı kimlerle paylaştınız? Darbe yapılması yönündeki karara hangi tarihli toplantıda, hangi komuta kademesi ile hangi komutanlarla karar verdiniz? Sizin dışınızda kalan, yani emir komuta zinciri dışındaki TSK görevlilerince veya TSK dışında bir silahlı güç tarafından darbe yapılsaydı, buna o dönemdeki tepkiniz ne olurdu?'' sorularını yöneltti.
Şahinkaya, sorulara cevap vermeyeceğini söyledi.
Mahkemenin, ''12 Eylül 1980 askeri darbesinin yapılmasında ABD veya bir başka ülkenin bilgisi veya onayı var mıdır?'' sorusu üzerine, ''Arz etmiştim efendim, (yanıt) vermeyeceğim'' dedi.
'Uluslararası çetenin parçası'
Müdahil avukatlar Şahinkaya yanıt vermese de sorularını soracaklarını açıkladı.
Evren'in avukatı yanıt alınmamasına rağmen soru sorulmasının yasal olmadığını söyledi.
Müdahil avukatlar, küfür, hakaret olmadan soru sorulabileceğini belirterek, sanıkların uluslararası çetenin parçası olarak darbe yaptığını iddia etti.
Mal varlığı sorularına yanıt vermedi
Müdahil avukatlarından Ömer Kavili, Şahinkaya'ya çoğunluğu mal varlığıyla ilgili bir dizi soru yöneltti.
Tahsin Şahinkaya, sorulan 235 soruyu yanıtsız bıraktı.
'Susmak, kabul etmektir'
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, Baskın Oran'ın, korumasında silah bulunması kriz yarattı. Mahkeme Başkanı sinirlendi, silah zabıtlara geçti.
Baskın Oran, Şahinkaya'nın sorulara yanıt vermemesine "Susmak, suçlamaları kabul etmektir" sözleri ile tepki gösterdi.
Müdahil avukatlar da Şahinkaya'ya, "Vicdan azabı çekiyor musunuz?" diye soru yöneltti.
'Umarım hayırlı sonuç çıkar'
Pakistan'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''12 Eylül Davası ile ilgili bir ilk yaşandı. Sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya video konferans ile ifade vermeye başladılar. Siz de o dönemlere tanıklık eden biri olarak neler hissettiniz '' sorusuna karşılık, ''Telekonferans veya televizyonlar aracılığıyla kurulan bu sistemle, ekranlar aracılığıyla bu tür bir savunmanın yapılması bunlar zaten dünyada uygulanan sistemler. Gerek rahatsızlık sebebiyle, tabi bunun bazı gerekçeleri şüphesiz ki olmadan olmuyor. Bu gerekçelere dayalı olarak bu adımlar atılıyor. Burada da böyle bir adım atıldı. Bugün de bu süreç devam edecek. Temenni ederim ki burada yargı, hayırlı bir netice ile bu işi sonuçlandırır. Çünkü beklentiler çok yüksek'' değerlendirmesinde bulundu.