İbrahim Şahin’in affını sağlayan raporu veren Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi üyelerinin, iki ayrı olaydaki hatalı raporlar nedeniyle meslekten men cezası aldığı ortaya çıktı
Ergenekon tutuklusu eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in Susurluk davasında aldığı 6 yıl hapis cezasını tamamlamadan salıverilmesini sağlayan “sürekli sağlık sorunları” bulunduğuna dair raporu veren Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun sabıkası kabarık çıktı. Nur Birgen başkanlığındaki kurul üyeleri, daha önce de verdikleri kararlar nedeniyle iki kez meslekten men cezası aldı.
Susurluk davası sanıklarından İbrahim Şahin, 2001 yılında geçirdiği trafik kazası sonucunda hafızasını yitirdiğini iddia ederek, cezasını tamamlamasına 1 yıl kala sağlık nedenleriyle affedilmesini talep etti. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen “Sürekli sağlık sorunları bulunduğu”na dair rapor üzerine Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Şahin’i affetti.
‘Yüksek’ onaylı ceza
O dönemde kurul, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi Başkanı Uzman Dr. Nur Birgen, Prof. Dr. Ömer Can Gökdoğan, Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı, Prof. Dr. Sema Umut, Prof. Dr. Esin Öztürk ve Dr. Oktan Aktürk’ten oluşuyordu.
Kurul, aynı yıl çok tartışmalı bir raporla daha gündeme geldi. Kurulun, cezaevinde Korsakoff hastası hükümlülere çelişkili rapor vererek, hükümlülerin tekrar cezaevine girme yolunu açtığı suçlamasını değerlendiren İstanbul Tabip Odası (İTO) Onur Kurulu, 3. İhtisas Dairesi Başkanı Prof. Nur Birgen ve kurumda görevli beş doktoru cezalandırdı.
Korsakoff hastası Bekir Balyemez, Enver Yanık ve Aslıhan Gençay’ın yakınlarının başvurusunu inceleyen İTO, Nur Birgen, Oktan Aktürk ve Ömer Can Gökdoğan’a 3’er ay, Erbil Gözükırmızı ve Esin Öztürk’e 2’şer ay, Cemal Yalçın Ergezer’e de 1 ay meslekten uzaklaştırma cezası verdi.
Kurul üyelerinin itirazı üzerine, kararı değerlendiren Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da cezaları onadı.
İşkenceyi gizledi iddiası
Birgen adı daha önce de 1995’te Cem Boyner’in liderliğindeki YDH’nın İstanbul İl Binası’nı işgal eden protestocularla ilgili verdiği raporla tartışıldı. Birgen, Beyoğlu Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nde işgal sonrası gözaltına alınan protestocular hakkında adli tıp uzmanı olarak “Vücutlarında darp izi bulunmadığına” dair rapor verdi.
Sanıklar gözaltına alındıkları gün Taksim Devlet Hastanesi’nden “ödem”, “eritem”, “ekimoz” gibi darp izleri bulunduğuna dair ayrı bir rapor almışlardı. Sanıkların avukatlarının şikayeti üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, soruşturma yürüterek 11 Şubat 1998 tarihinde Birgen’in “şahısların muayenesi ve rapor yazımında kusurlu olduğu ve travmatik lezyonlara sebebiyet verenleri koruduğu” kanaatine vardı. Kurul, Birgen’in 6 ay meslekten men cezasıyla cezalandırılmasına oybirliğiyle karar verdi. Birgen’in TBB Yüksek Onur Kurulu’na ve İdare Mahkemesi’ne yaptığı itirazlar ise reddedildi.
İşkence önleme eğitimi krizi
Bu arada Kurul Başkanı Dr. Nur Birgen’in adı son olarak Türkiye’de işkenceyle mücadele eğitimi için, AB’nin destek olduğu projeyle gündeme geldi. Projenin hayata geçirileceği 2006 yılında, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, organizasyonun başına Birgen’i getirdi. Birgen’le ilgili iddialar üzerine projenin diğer yürütücüleri arasında yer alan Türk Tabipler Birliği ve İnsan Hakları Vakfı, eğitim projesinden çekilme kararı aldı. Kriz üzerine, Birgen’in projenin başına getirilmesinden vazgeçildi.
İstanbul polisinden eylem uyarısı
Ergenekon operasyonunda İbrahim Şahin ve ekibinin deşifre olmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, Şahin grubundan henüz yakalanamayan ve tespit edilemeyen kişilerin gereçekleştirebileceği olası tepki eylemine karşı dikkatli olunmasını istedi. Bu kapsamda, Şahin’e ait özel dokümanlardan tespit edilen kişi ve diğer hedeflere yönelik eylem olasılığına karşı gerekli önlemlerin alınması gerektiği belirtildi.
İbrahim Şahin ve Prof. Yalçın Küçük Silivri’de
“Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanarak Metris Cezaevi’ne konulan yazar Prof. Dr. Yalçın Küçük ile eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ne nakledildi. Avukatı Hasan Fehmi Demir, Küçük ile Şahin’in, jandarmaya ait cezaevi nakil aracıyla, “Ergenekon” davası kapsamında yargılanan tutuklu sanıkların bulunduğu Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ne götürüldüğünü belirtti.
