"Sağ-sol bilmem, eline kim silah alırsa karşısında bizi bulacak" ifadesiyle tanınan eski Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul, 37 yıl önce bugün makam otomobilinin içinde otomatik silahlarla taranarak öldürüldü. Görev yaptığı dönemde "Türkiye'nin en genç emniyet müdürü" olan Yurdakul, henüz altı ay önce geldiği Adana'da henüz 37 yaşındayken hayatını kaybetti.
Yurdakul'un Hatay'daki başarıları nedeniyle Adana Emniyet Müdürlüğü'ne atandığı dönem Kahramanmaraş Katliamı davası Adana Sıkıyönetim Mahkemesi'nde başlamıştı. Yurdakul'un göreve başlamasıyla kentte çok sayıda ülkücü yakalanmış, dönemin MHP milletvekilleri Cengiz Gökçek ve Ali Gürbüz düzenledikleri basın toplantısında “Cevat Yurdakul görevi bıraksa da, yurtdışına kaçsa da yakasını elimizden kurtarılamayacak” demişti.
Mümtaz'er Türköne ve silah arkadaşları için 12 Eylül notu...
Kardeşi Necip Yurdakul, ölümünün 37. yıl dönümünde Cevat Yurdakul ile ilgili olarak şunları yazdı:
"Cevat Yurdakul'un Adana’ya gelmesinden sonra kimi çevreler rahatsızlıklarını açık açık dile getirdiler. Cevat Yurdakul'u direkt hedef aldılar. Ama Cevat Yurdakul, hiç ödün vermeden kararlılıkla olayların üzerine gidiyordu. Özellikle stokçuların da hedefine girmişti bu süreçte. Kimi margarin yağ depolarına baskınlar düzenlemişti. Tonlarca stok yağ ele geçirilmişti. Şimşekleri üzerine çekmesine yetiyordu.
Bunun yanında, sıkıyönetim komutanlığı emniyet müdürlüğüyle ortaklaşa iş yapmak yerine Cevat Yurdakul'u takip ediyordu. Ne acı bir durumdu bu..' Devletin kendi birimine güvenmediğinin en güzel kanıtıydı. Öyle ileri gitmişti ki sıkıyönetim komutanlığı, Cevat Yurdakul'u takip eder konuma gelmişti.
"Rahatsız oldular"
Ve bu durum aslında 12 Eylül 1980 faşist darbesinin ön hazırlıklarıydı. Öte yandan, Kahramanmaraşkatliamının davaları Adana'da sürmekteydi. Onun için Adana gerçekten kaynayan bir kazandı. Dönemin Adana Valisi Aydemir Ceylan'a, ''Sayın valim, ister sol , ister sağ olsun eline silah alan, yasalara karşı gelen herkes beni karşısında bulacak. Cumhuriyetin, devletin ve halkın polisi olduğumuzu kabul ettireceğiz, söz veriyorum size'' diyen bir insandı. İşte bu özelliğinden rahatsız olanlardan biri de aşırı sağcı Yunus Uzun'du.
"Aksine Cevat Yurdakul'u soruşturuyordu, nasıl bir insan diye"
Yunus Uzun, o dönemde cezaevinde yatmaktadır. Ama ne hikmetse sıkıyönetim kontrolündeki cezaevinden telefonla Cevat Yurdakul'u tehdit edebiliyordu. Bu kişinin daha sonra cezaevinden gardiyan elbisesi giyerek dışarı çıkarak eylem yaptığı biliniyordu.
Şimdi sormak gerekiyor dönemin Adana sıkıyönetim komutanı olan Nevzat Gölügıray'a; bunları biliyor muydun? Ne gibi işlemler yaptın? Hiçbir işlem yapmadı. Aksine Cevat Yurdakul'u soruşturuyordu , nasıl bir insan diye"