Spor

Sadettin Saran: Şikeyi sadece Fenerbahçe yapmadı

Fenerbahçe'nin eski yöneticisi Sadettin Saran, şikenin Türk futbolunun kara lekesi olduğunu söyledi

05 Aralık 2014 01:11

Fenerbahçe'nin eski yöneticisi Sadettin Saran, sadece Fenerbahçe'nin şike yapmadığını ifade etti.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Fenerbahçe 'nin eski yöneticisi Saadettin Saran’ın katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirdi. Soru-cevap şeklinde yapılan söyleşide Saran mesleki tecrübelerini ve anılarını öğrencilerle paylaştı.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile sorunlar yaşadığını hatırlatan Sadettin Saran, "Ben 45 senedir Fenerbahçeli'yim. Zamanında Aziz Bey ile ters düştük ve beni kulüpten uzaklaştırdılar, hem de iki defa. Dünyada iki defa kulüpten uzaklaştırılan başkan adayı yoktur" dedi.

 

'Başkanlığa aday olacağım'

 

DHA'nın haberine göre, programın moderatörlüğünü yapan Yrd. Doç. Dr. Hasan Özer’in, "Aziz Yıldırım yine meydan okudu. Mayıs ayında kongre var. Bu reste karşılık verip tekrar aday olacak mısınız?" sorusu üzerine Saran, "Ben davamı kazandım kulübe geri döndüm. Ama Aziz Bey yine itiraz etti. Dolayısıyla bir süreç içerisindeyiz. Mayıs ayına yetişirse öyle bir niyetim var. Fenerbahçe’nin sahibi genel kurul, önemli olan onların kararı. Ama bildiğim kadarıyla şimdilik bir teveccüh var o da devam ettiği sürece Aziz Bey’in de itirazları bittiği zaman aday olacağım" dedi.

 

'Şikeyi sadece Fenerbahçe yapmadı'

 

"Fenerbahçe deyince insanların aklına şike geliyor. Bu insanların bilinçaltından nasıl silinebilir?" sorusu üzerine Saran, "Bunu sadece Fenerbahçe yapmadı. Bu Türk futbolunun kara lekesi maalesef" açıklamasında bulundu.

 

'Nuri Şahin'in Beşiktaş'a gitmesine izin vermedim'

 

Bir dönem Borussia Dortmund'un sahipleri arasında yer alan Saran, Alman kulübünün kaptanı Nuri Şahin'le ilgili bir anısını şöyle anlattı: "Ben Dortmund’un sahibiyken, Nuri Şahin daha o zamanlar 15 yaşında, Beşiktaş’a da Yıldırım Demirören yeni gelmiş ve Nuri Şahin’in babasıyla Beşiktaş bir anlaşma yapmış ve Beşiktaş’a transfer etmiş. Nuri de çok istekliydi. Ben bir Türk vatandaşı olmama rağmen o çocuğun Türkiye ’ye gelmesine engel oldum.

Çünkü o çocuk buraya gelseydi eğer bozulacaktı. Bunu söylemek her ne kadar hoş bir şey olmasa da maalesef Türkiye’nin gerçeği bu. Burada böyle bir ortam var. Futbolcular buraya gelince hemen arabalar Ferrari’ler farklı bir yaklaşım var. Ben bir yönetici olarak, bir spor adamı olarak, bir baba olarak bu durumdan rahatsız oluyorum."