-SAÇAN HAKKINDA 8 YIL HAPİS CEZASI İSTENDİ İSTANBUL (A.A) - 25.05.2011 - Kamuoyunda ''Adnan Hoca'' olarak bilinen Adnan Oktar'ın grubuna yönelik operasyonda gözaltına alınanlara işkence yaptığı öne sürülen, dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ile 7 emniyet görevlisinin yargılanmasına devam edildi. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Metin Rakipoğlu, Osman Köprü, Serdal Akça ve Vedat Mercan ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, müştekiler Müstak Berker, Kartal İş, Halil Hilmi Müftüoğlu, Tarkan Yavaş, Burak Avacı, Aylin Atmaca ve Mihrinas Tuba Babuna da hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar Adil Serdar Saçan, Ahmet Erdoğan, Sami Günaydın ve Necati Kurt duruşmaya gelmedi. Duruşmada mahkemeye gelen evrakı okuyan Mahkeme Başkanı Tevfik Güngören, emekli emniyet müdürü olan doktor Salih Güngör'ün mahkemeye dilekçe gönderdiğini belirterek, Güngör'ün söz konusu dilekçede, sanıklardan Adil Serdar Saçan'ın kendisine de işkence yapmaya çalıştığını anlattığını kaydetti. Müşteki avukatlarından Ceyhun Gökdoğan'ın mahkemeye sunduğu dilekçede mağdurlar tarafından teşhis edilen polislerin listesini çıkardığını ifade eden Güngören, aynı avukatın daha önce verdiği bir başka dilekçede işkence faillerinin hangi mağdura işkence yaptıklarına yer verdiğini bildirdi. Tutuksuz sanık Saçan'ın avukatı Serkan Saçan tarafından mahkemeye sunulan dilekçede ise işkence gördüğünü ifade eden Salih Güngör'ün dilekçesinin dosyadan çıkarılarak Güngör hakkında suç duyurusunda bulunulması talep edildi. Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından Uğur Poyraz, tüm kanıtların toplandığını belirterek, davanın 18 Kasım 2014'te zaman aşımına uğramaması için, toplanan kanıtlara göre mahkemenin karar vermesi gerektiğini söyledi. Saçan'ın avukatı Serkan Saçan da Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca mağdurlar hakkında düzenlenerek gönderilen raporların, müvekkilinin mahkumiyeti için yeterli delil oluşturmadığını, tam tersine mağdurlara işkence yapılmadığını ortaya koyduğunu söyledi. -SAVCI: ''İNSANLIK ONURUYLA BAĞDAŞMAYAN MUAMELEYE MARUZ KALINMIŞ''- Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Emin Selimoğlu, sanıkların dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın katılımı ve emriyle 26 mağdur ile müşteki Hasan Basri Güner'e 12-18 Kasım 1999'da gözaltına alındıkları esnada işkence yaptıkları gerekçesiyle 765 sayılı TCK'nın 94/1. maddesi uyarınca 27 defa cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığını hatırlattı. Müştekilerin 12 Kasım 1999'da gece vakti evlerinden ve Adnan Oktar'ın kurduğu Bilim Araştırma Vakfından alınıp emniyet müdürlüğüne götürülerek uzun süre ayakta tutulduğunu belirten Savcı Selimoğlu, müştekilere emniyette, suç ortaklarının isimleri, faaliyet alanları, hangi örgüte üye olduklarının sorulduğunu, bir kısmının da kaba dayak, hakaret, tehdit, saç çekme, sırt ve yüze vurma, askıya alma, testis sıkma, üzerlerine soğuk su dökme gibi söz ve eylemlere muhatap kılındığını söyledi. Savcı Selimoğlu, müştekilerin insanlık onuruyla bağdaşmayacak muamelelere maruz bırakıldığını belirterek, bir kısım sanıkların, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 3. maddesine muhalefet ettiği kanaatine varıldığını ifade etti. Bir kısım müştekilere sanıklardan Adil Serdar Saçan'ın emriyle, dava dışında olan Ahmet İhtiyaroğlu ve Selahattin Kıraç'ın da işkence yaptıklarının sabit olduğunu kaydeden Savcı Selimoğlu, sanıklar Adil Serdar Saçan, Ahmet Erdoğan ve Vedat Mercan'ın, müşteki Hasan Basri Güner ile 13 arkadaşına işkence yapma suçundan eski TCK'nın 243/1 ve 80. maddeleri uyarınca 8'er yıl hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı Selimoğlu, diğer sanıklar Serdal Akça, Metin Rakipoğlu, Sami Günaydın, Necati Kurt ve Osman Köprü'nün beraatlerine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarına savcının mütalaası hakkında görüşlerini beyan etmeleri için süre vererek duruşmayı erteledi. -İDDİANAMEDEN- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, mağdur ve müştekilerin, kamuoyunda ''Adnan Hocacılar'' olarak bilinen gruba yönelik çalışmalar sonucunda 12 Kasım 1999'da gözaltına alındıkları ve suçlamaları kabul etmeleri için kötü muameleye maruz bırakıldıklarını bildirdikleri belirtiliyor. Konuya ilişkin soruşturmada verilen takipsizlik kararının Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesince kaldırıldığı bildirilen iddianamede, bu nedenle dava açma zorunluluğu doğduğu kaydediliyor. İddianamede, söz konusu tarihte Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli sanıkların, 27 kişi için ayrı ayrı olmak üzere 3 ile 12 yıl arasında hapis cezası öngören ve ''işkence yapma'' suçunu düzenleyen TCK'nın 94. maddesi uyarınca cezalandırılmaları isteniyor.