Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne dair kaleme aldığı yazıda, "Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmiyor, hatta nefret ediyor olabilirsiniz. Ama kabul edin o bir lider... Onun 'lider' olduğunu tarih gösterdi." düşüncesini dile getirdi.
Uluç, "Cumhurbaşkanı 'Köprü başına, Hava Alanlarına, Meydanlara koşun.. Ben de şimdi İstanbul'a hareket ediyorum, Yeşilköy'de buluşalım' diye haykırdı. Onu gördüm.. Dinledim. İçimdeki karanlık açıldı. Kabuslarım sona erdi. Televizyonu kapadım. Ertesi sabah, pırıl pırıl bir Türkiye'ye uyanacağımdan emindim artık. Baş ucumdaki ışığı söndürdüm ve uykuya daldım. Neden bu kadar emindim?.. Çünkü ekranda bir 'lider' görmüştüm... Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmiyor, hatta nefret ediyor olabilirsiniz.. Ama kabul edin.. O bir lider.. Onun 'lider' olduğunu tarih gösterdi." ifadesini kullandı.
Uluç, "Kasımpaşa'da doğmuş büyümüş. İmam Hatip Lisesi'nde okumuş, kümesini bile bilmediğim İETT takımında üç beş kuruşa futbol oynayan bir delikanlı, bugün Cumhurbaşkanı, hem de 'Dünyaya kafa tutan' bir Cumhurbaşkanı ise, onu, sevin, nefret edin ama onda 'lider' vasıfları olduğunu kabul etmek zorundasınız. Ben sol fikirli bir insanım. İlk oy verme hakkını kazandığımdan bu yana, yerel, genel hiçbir seçimde bir sağ görüşlü partiye oy vermedim. Buna babamın kurduğu ve Aslan Amcamın (Türkeş) lideri olduğu MHP dahil" değerlendirmesinde bulundu.
Uluç yazısında şunları kaydetti:
Ama 1957'de başlayan ve beni hep siyasetin içinde tutan gazetecilik hayatımda "lider"in ne olduğunu çok iyi öğrendim..
Eisenhower'e (İke kısa adı ile bilinir) atfedilen bir laf vardır.. "Sizi peşinden sürükleyebilecek bir liderin peşinden gitmeyin" dermiş.. Kastı Hitler'di tabii.. Hitler, koca Almanya'yı peşine takmış ve felakete sürüklemişti.
Amerika'ya Başkan olan İke için siyasi tarihçiler "Amerika'nın Başkansız da yönetilebileceğini kanıtlayan adam" diye yazdılar.. İyi askerdi belki ama, siyasi lider hiç değildi çünkü.. Başkan olmak başka şeydir, lider olmak başka şey.. Eskilerin sık sık anlattıkları "Vezir olmak ile adam olmak" kıssası gibi.. 14-15 Temmuz gecesi ordusu, polisi, yargısı ele geçirilmiş Türkiye'yi, (Hem de öyle geçirilmişti ki, temizlik hala bitmedi. Her gün onlarla yenisi yakalanıyor, ama hala askerde, poliste, yargıda, bürokraside tonla FETÖ'cünün olduğunu dünya biliyor) halkının önüne düşerek kurtaracak bir lidere sahip olduğumuzu bildiğim, inandığım için o gece uykuya o kadar rahat daldım ve sabaha dek kesiksiz uyudum, işte.. Nokta...
Yazının devamı için tıklayın