Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poors (S&P), Türkiye'nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunu mevcut "B+", uzun vadeli yerel para birimi cinsinden kredi notunun ise mevcut "BB-" seviyesinde bırakırken ekonominin seyrine ilişkin öngörülerde bulundu. Türkiye’nin bu yılki turizm sezonunu kaybedeceği öngörüsünde bulunan S&P, ihracatın da dolar bazında yüzde 15 küçüleceğini tahmin etti.
Türkiye’de yatırımların 2020'de yüzde 3 daralacağı öngörüsünde de bulunan S&P, TL’deki düşüşün döviz borçlarının ödenmesini güçleştireceği ve yeni yatırımlara alan bırakmayacağını vurguladı.
2020'de yüzde 3.1'lik küçülme
S&P’nin Türkiye’ye ilişkin temel senaryosu, ekonominin 2020’de yüzde 3.1 daralması ve 2021’de hızlı toparlanmayla yüzde 4.2 büyümesi yönünde. Kuruluş, 2022 ve 2023’te ise ekonomide yüzde 3.5’lik büyüme bekliyor.
Vergi gelirlerindeki azalmaya paralel olarak bütçe açığının milli gelirin yüzde 5’ine yükselmesini bekleyen S&P, kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının da yüzde 34’e çıkmasını bekliyor.
S&P, Merkez Bankası’nın geçtiğimiz yıl 30 milyar dolar olan net döviz rezervlerinin yıl sonunda 10 milyar doların altına inmesini de öngörüyor.
Denge ve denetleme sistemi zayıf
Demokratik gelişmelere dair öngörülerde de bulunan S&P, Türkiye’nin kurumsal düzenlemelerinin görece zayıf kalarak, kredi notu üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceğini belirtti. 2018’de başkanlık sistemine geçildiğini hatırlatan S&P, devletteki denge ve denetleme sisteminin zayıflığına ve gücün yönetim otoritesinin elinde toplanmasına dikkat çekerek, gelecekte izlenecek politikalara ilişkin öngörüde bulunmanın zorlaştığını vurguladı. S&P bununla birlikte, geçen yılki yerel seçim sonuçlarının iç politikada rekabetin bir ölçüde de olsa varlığını koruduğunu gösterdiğini belirterek, bu durumun kamu harcamalarının daha yakından izlenmesi sonucunu doğuracağını ifade etti.