Gündem

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi: Vizenin yeniden kaldırılması 1,5 yıl alabilir

"PYD büroları NATO üyesi ülkelerde de var, kapatılmaz"

04 Eylül 2016 14:16

Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Gennariyeviç Karlov, iki ülke vatandaşlarının geçmişteki gibi vizesiz seyahatleri için süreye ihtiyaç olduğunu, ilişkilerin düzelmesinin bir veya 1,5 yıl alacağını söyledi.

Türkiye’nin Suriye’deki Fırat Kalkanı operasyonuna karşı çıkmadıklarını söyleyen Karlov, “Suriye’de Kürtler dâhil olmak üzere seçici davranmaya davet ediyoruz…” ifadesini kullandı. Suriye’nin “iki ülkenin ilişkilerinde ciddi rol oynayan önemli bir konu olduğunun” altını çizen Karlov,  BM terör örgütleri listesinde ve Rus mahkemeleri kararlarında bulunmadığı için PYD’yi terörist örgüt olarak kabul etmediklerini açıkladı. 

Karlov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapatılmasını talep ettiği PYD’nin Moskova’daki bürosunun, “NATO üyesi ülkelerde de var” örneğini de vererek açık kalacağını bildirdi.

Karlov, Rusya’nın 2006’dan itibaren Fethullah Gülen okullarını kapatıp, öğretmenlerini sınır dışı ettiğini de anımsattı. 

Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya'nın sorularını yanıtlayan (4 Eylül 2016) Rus Büyükelçi Karlov'un açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

Soru: Darbe girişiminin ardından ilk arayan liderin Putin olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı. Gülen okullarını  2006’da kapatan Başkurdistan’da olduğu gibi kapatan ve  öğretmenlerini de sınır dışı eden Rusya, gelişmeleri nasıl  yorumluyor? Putin bu konuda Erdoğan’a bir şeyler söylemiş  olabilir mi?

Cevap: Devlet Başkanımız Putin, Sayın Erdoğan’ı arayarak  başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimini kınayan ve Sayın  Cumhurbaşkanı’nı destekleyen ilk lider olmuştur. Sayın Putin  ile Sayın Erdoğan arasında geçen konuşmayı bilmiyorum. İki  lider arasındaki ilişkilerin çok samimi olduğu herkesin  malumu… Görüşmelerinde çoğu konu kapılar kapandıktan  sonra iki lider arasında ele alınır. Ele alınan konuların birçoğu  tercüme yapanlar tarafından bilinir. Fethullah Gülen okulları  2006 yılından itibaren Rusya’da yasaklandı. Gülen okulları  için verilen mücadele bizim için tarih olmuştur, çünkü çok  uzun yıllar geçti. Bunu yapmamızın sebebi Gülen’in yaptığı  çalışmaların Rusya Federasyonu mevzuatına aykırılığından  dolayı yasaklamış olmamızdı. Bu sorunu kalıcı bir şekilde çok  önceden hallettik.

Soru: Suriye’de ortak operasyonlar olabilir mi?

Cevap: Suriye dâhil olmak üzere uluslar arası terörizme karşı  herhangi bir ülke ile işbirliğine girmeye hazır olduğumuzu çok  önceden ifade ettik. Bununla birlikte herhangi bir ülkenin  topraklarında ortak operasyon için de çoklu koşulun olduğunu  da düşünmekteyiz. Uluslararası hukuk gereği bunun iki  alternatifli olabilir, birincisi BM Güvenlik Konseyi’nin kararı  ile yürütülmesi ikincisi de operasyonun yapılacağı ülkenin  oluruna dayanması gerekir. Bilindiği gibi Suriye devletinin  yaptığı müracaat sonucu Rus Hava Kuvvetleri operasyonlarını  yürütmektedir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi herhangi bir  ülke ile bu konuda işbirliğine hazırız. Sonuçta Türkiye de  uluslararası bir koalisyonun parçası ve bu tarz operasyonlara  katılmaktadır. Vurgulamak istediğimiz husus uluslar arası  hukuk çerçevesinde götürmelidir. 

Soru: Türk savaş uçaklarının Suriye üzerinde uçması, uçak düşürülme hadisesi sonrası pek mümkün olmuyordu. Bu  ortadan kalktı mı? 

Cevap: Türk Hava Kuvvetleri’ne herhangi bir kısıtlayıcı  önlem koyduğumuzu hatırlamıyorum. Yanılmıyorsam 2015  Eylül veya Ekim’de ABD ile imzalanan bir mutabakat zaptı  çerçevesinde bizim ve uluslararası koalisyonun yaptığı  uçuşlarda herhangi bir çatışmayı önlemeye yönelik anlaşma  sağlanmıştı. Bu mutabakat zaptı, bizim veya uluslararası  koalisyonun yaptığı uçuşlarda herhangi bir çatışmayı  önlemeye yönelik anlaşmaydı. Söz konusu mutabakat zaptı  Rusya Federasyonu (RF) ile ABD arasında imzalanmakla  birlikte, ABD bu mutabakat zaptı şartını diğer müttefiki  ülkelere de yansıtma görevini üstleneceğini taahhüt etmiştir. 

Soru: Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu’na nasıl  bakıyorsunuz? RF Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova’nın,  Türkiye’ye çağrısı ne anlama geliyor? 

Cevap: Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Suriye’nin  kuzeyindeki hareketlerini dikkatle izlemekteyiz. Türkiye’nin  bir çok vatandaşının hayatını kaybettiği terör saldırılarının  planlandığı İŞİD’e ait terör üsslerini yok etmeye yönelik  çabalarını  anlıyoruz. Uluslararası hukuk içinde hareket  edilmesi gerektiğine, herhangi bir askeri harekatın bağımsız  bir devletin hükümetiyle yürütülmesinden yana olduğumuzu  ifade ediyoruz. Bu malum RF’nin kalıcı görüşüdür, başından  itibaren de bir değişikliğe uğramadı. Teröre karşı yürütülen  faaliyetlerde Türk partnerlerimizi hedefleri seçerken çok seçici  davranmaya davet etmekteyiz. Tek cephe olarak tüm tarafların  çabalarını birleştirerek başta IŞİD olmak üzere terör  hedefleriyle mücadeleye odaklamaları gerekmektedir. IŞİD’in  Türkiye’deki terör faaliyetlerini ve saldırılarını da hatırlıyoruz,  RF olarak şiddetle kınadık. 

 

"PYD, BM'nin terör listesinde yok"

 

Soru: Erdoğan, Putin ile buluşmasında PYD’nin  Moskova’daki bürosunun kapatılmasına ilişkin ricada  bulunmuştu. Bu da dikkate alındığında, RF,  PYD’yi hangi  konsepte değerlendiriyor? 

Cevap: Terör örgütleri listesini yaparken iki farklı unsur  kullanmaktayız. Biri BM Güvenlik Konseyi’nin açık terör  nitelemesi yaptıklarıdır. Diğeri de RF mevzuatı gereği ilgili  mahkemelerimizin gerekli değerlendirmeleri yaparak  oluşumun terör örgütü olup olmadığına ilişkin kararlara  bağlamaktır. Terör örgütü olarak adlandırılan örgüt (PYD) ne  BMGK listesindedir, ne de RF mahkemelerinin vermiş olduğu  karar doğrultusunda bir terör örgütüdür. Sırf bundan dolayı  geçmişte PYD’nin Moskova ofisinin açılmasına müsaade  edilmiştir. Bu örgütün temsilciliği sadece Moskova’da değil,  NATO üyesi birkaç ülkede de mevcuttur. İfade ettiğiniz gibi  bu talep St. Petersburg’da Sayın Erdoğan tarafından iletilmiş  ve Sayın Devlet Başkanımız Putin’in de bunu  değerlendirmeye alacağını söylediği de malumumuzdur.  

Soru: PYD’nin Suriye’deki varlığını gelecek için nasıl  değerlendiriyorsunuz. Türkiye’nin güneyinde Cezire, Kobani  ve Afrin bandının Akdeniz’e kadar uzaması çabasını nasıl  değerlendirir? 

Cevap: Suriye’de olup bitenler ilk önce orada yaşayan Suriye  halkını ilgilendiren hususlardır. Bu ülkenin içişleri ile ilgili  konularda seçilmiş Suriye hükümeti sorumludur. Biz hiçbir  zaman dayatma şeklinde hareket edemeyiz. Bu prensip Suriye  için de geçerlidir. Bilindiği gibi hem hükümet kanadı, hem de  muhalifler Suriye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı olduğu  konusunda mutabıktır. Haliyle ülkenin siyasi yapısı, seçimleri  ve idari yapıyı yeni Anayasa’da belirlenecek hususlardır.  Muhalefet kelimesini ifade ettiğimizde biz terör örgütlerini  hesaba katmıyoruz. 

Soru: Bu cümlelerinizden Moskova’nın, Türkiye’nin Suriye  operasyonunun PYD’yi de kapsamasından rahatsız olduğunu  ve terör örgütü olarak görmediğini mi anlamalıyım? 

Cevap: Dışişleri Bakanlığımız Sözcüsü Bayan Zaharova’nın  net bir şekilde ifade ettiği gibi; biz Türkiye’nin IŞİD ile  mücadelesinde kararlı sürdürdüğü faaliyetleri destekliyoruz. Fakat yine de Ankara’ya yapılan çağrı kapsamında uluslararası hukuk çerçevesinde hareket edilmesi gerektiği ve yürütülen  tüm faaliyetlerin operasyonun yapıldığı ülkenin hükümeti ile  koordineli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söylüyoruz. Türk partnerimizi, teröre karşı operasyonların yürütülmesinde  ve hedef seçilen noktalarda IŞİD’e karşı faaliyet yürüten  muhalefet ve etnik gruplara, Suriye’de Kürtler dâhil olmak  üzere seçici davranmaya davet ediyoruz.

Soru: Charter seferleri başladı, bunun ardından vize serbestîsi de geçmişteki gibi gelir mi? 

Cevap: Bu konuda acelece davranmamak gerekir. Vizesiz  geçişlere dönülmesi için birkaç meselenin çözülmesi gerekir.  Konsolosluk istişareleri kapsamında ele alınmalıdır. 

Soru: İki ülke vatandaşlarının gayrı menkul edinmelerine  ilişkin veri var mı? 

Cevap: Veri elimizde yok. Türkiye vatandaşlarına yönelik  gayrı menkul alımı konusunda sınırlama yok. Rusya  vatandaşları Türkiye’yi özellikle de Akdeniz kuşağını çok  seviyor ve gayrı menkul alıyorlar. Antalya  Başkonsolosluğumuza yapılan müracaatlardan fazla olduğunu  biliyoruz. İlişkilerin iyi olmadığı dönemde de gayrimenkul  alımında bir kısıtlama getirmedik. Bulgaristan’dan da birçok  vatandaşımız konut alıyor dinlenme amaçlı. 
Soru: Ne kadar zamanda iyileşme sağlanır?

Cevap: Bu sürecin kolay olmayacağını biz de biliyoruz. Özellikle ekonomik ilişkilerde bunun toparlanması 1­1,5 seneyi alır. Şu  anda üzerinde çalışılan orta vadeli plan, 2016 - ­2019 yıllarına  ilişkin planlamayla iyi bir yol alınacağını düşünüyoruz. İki  ülke arasında bir yol görevi üstlenecek bu plan. Bu program  oluştuktan sonra her iki Devlet Başkanı bakanlıkların ve  kurumların bu programa uyup uyulmadığını rahatlıkla  görecekler.  


Söyleşinin tamamı için tıklayın