Ankara, Su-34 tipi Rus bombardıman uçağının Türkiye hava sahasını ihlâl etmesinin ardından Moskova’dan izahat beklerken, Rusya Savunma Bakanlığı’nın olası hava düellosuna karşı Suriye’deki Lazkiye Havaüssü’ne dört modern Su-35 avcı uçağı gönderdiği ortaya çıktı. NATO standartlarına göre; “Flanker E+” olarak bilinen Su-35 çok amaçlı avcı uçağının elektronik parazit üreten donanım taşıdığı da kaydedildi.
Rus Kommersant gazetesinin, Rusya Savunma Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberde, “Suriye ile Türkiye arasında havada olası sıcak çatışma ihtimaline karşı Lazkiye’deki Hmeymim Üssü’ne 4 adet Su-35 savaş uçağı takviyesi yapıldı. Beşinci nesil savaş uçaklarına yakın 4++ sınıfına giren bu uçaklar Hazar üzerinden ve sırasıyla İran ve Irak topraklarından geçerek Suriye’deki üsse nakledildi” dendi.
Uçak sayısı 70'e yükseldi
30 Ocak tarihinde gerçekleştiği belirtilen nakil işleminin yine Tu-154M nakliye uçağından çekilmiş görüntüleri de yayınlanırken, haberde, “Yeni savaş uçaklarının üzerlerinde elektronik muharebe aracı, düşman uçaklarına hedef şaşırtmaya yarayan “Hibina-M” düzeneğinin monte edildiği de gözleniyor” ifadesi kullanıldı. Kommersant, 4 uçak da eklenince Lazkiye’deki Rus uçak filosunun 70’e ulaştığını yazdı.
"Ankara'nın bizim uçakları tekrar vurmaya kalkışacağını düşünmüyorum"
Rusya’nın son ihlalinin ardından Rusya parlamentosu senatörlerinden İgor Morozov, Türkiye ile Suriye arasındaki sınır çizgisinin tartışılır olduğunu iddia etti.
Yeni uçak kriziyle ilgili resmi RİA ajansına açıklama yapan Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi üyesi Morozov, “Türkiye’nin kendi toprağı saydığı bölge üzerindeki hava sahasına anlık girişler olsa bile Ankara’nın bizim uçakları tekrar vurmaya kalkışacağını düşünmüyorum. Çünkü birincisi Rus savaş uçağı vurma kararını Ankara değil, NATO karargâhı veriyor. Türkleri ikinci engelleyici unsur ise Rusya’nın Su-24 bombardıman uçağımızın vurulmasından sonra Suriye’ye yeni hava savunma sistemleri S-400 aktarmış olmasıdır” dedi.
Rus senatörün açıklamasında can alıcı nokta, “Türkiye’nin kendi toprağı saydığı bölge üzerindeki hava sahası” ifadesi oldu.