Dünya

Rusya bu kabadayılıkla bizi pes ettiremez

ABD Dışişleri Bakanı Rice, Kafkaslar’daki son gerginlikle ilgili bir makale yazdı. Makale, Avrupa ve Avrasya’da 30 ülkede yayımlandı

26 Eylül 2008 03:00

ABD Dışişleri Bakanı RiceABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Gürcistan-Rusya çatışmasıyla başlayan Kafkaslar’daki güncel krizle ilgili olarak kaleme aldığı makale, Avrupa ve Avrasya’da 30 ülkenin birer önde gelen gazetesinde yayımlanıyor. Türkiye’den Milliyet’i seçen Rice’ın makalesi şöyle:

Ağustos ayı boyunca, dünyanın gözleri Rusya’ya çevrilmişti. Rus saldırısından sonra, acil bir ilk adım olarak Gürcistan’ı desteklemek, ve bununla ilgili aşılması gereken zorlukların üstesinden gelme görevini üstlendik. Bu görevi şimdilik başarıyla yerine getiriyoruz. Önümüzdeki asıl yanıtlanması gereken soru ki, yakınlarda yaptığım bir konuşmada buna kapsamlı olarak değindim, geçtiğimiz ay gelişen olayların, Rusya’nın dünya ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ile ilişkileri bakımından ne anlama geldiğidir.

Gürcistan’a yapılan saldırı bizi kritik ama belirleyici olmayan - bir noktaya getirdi. Rusya’nın liderleri bazı talihsiz tercihler yapmaktadırlar. Ama farklı tercihler de yapabilirler. Rusya’nın geleceği Rusya’nın ellerindedir. Ama yaptığı tercihler, kısmen, başkalarının özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupalı müttefiklerimizin eylemleri ile şekillenecektir.

ABD ve Avrupa beraberliği

Bu hedef, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın kararlılığını ve beraberliğini gerektirecektir. Bazı Rus liderlerinin sahip olduğu izlenimi verilen önyargıları yani özgür ülkelere kabadayılık tehdit ve sert çıkışlar şeklinde baskı yapılırsa bizim irademizi zayıflatıp sonunda pes edeceğimiz gibi bir önyargıyı doğrulamayı göze alamayız. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın, bu tür davranışlara karşı durup, Rus saldırganlığının herhangi bir çıkar elde etmesine izin vermemeleri gerekiyor.

Biz ve Avrupalı müttefiklerimiz bu nedenle Gürcistan’a destek olma konusunda yekvücut hareket ediyoruz. Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa, kesin bir biçimde, Rusya’ya komşu ülkelerin egemenliklerini, bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini desteklemektedir. Avrupa-Atlantik toplumumuzun geleceğini de Rusya’nın veto tehdidi altında tutmasına izin vermeyeceğiz; ne hangi devletlere üyelik teklif ettiğimiz konusunda, ne de o devletlerin bunu kabul edip etmeme tercihleri konusunda.

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa, daha fazla enerji bağımsızlığına erişmek adına işbirliğimizi derinleştirmektedir. Açık bir küresel enerji ekonomisini genişleteceğiz ve bunu istismar edecek uygulamalardan koruyacağız.

Elbette Rus liderleri, hem uluslararası normlar, piyasalar ve kurumlardan çıkar elde edip, hem de tüm bunların esaslarına meydan okuyamazlar. Tam potansiyeline ulaşması için, Rusya’nın uluslararası siyasi ve ekonomik düzene tamamen entegre olması gerekiyor.

Rusya’nın konumu kötü

Halihazırda Rusya’nın liderleri, agresif davranışlarını sürdürdükleri takdirde nasıl bir geleceğin onları beklediğini görmektedirler. Gürcistan’ın konumunun aksine, Rusya’nın uluslararası konumu, 1991 yılından bu yana, hiç bir dönemde olmadığı kadar kötü. Rusya’nın Amerika Birleşik Devletleri ile sivil nükleer işbirliği şu anda hiç bir yere gitmiyor. Rusya’nın liderleri ülkelerinin ekonomisine acı çektiriyorlar. Dünya Ticaret Örgütü’ne ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na katılma süreçleri de tehlikeye girmiştir.

Ama belki de Moskova için bu durumun ortaya koyduğu en kötü sonuç, davranışları itibariyle, Rusya’nın geleceği hakkında kimin vizyonunun gerçekten ülkeyi yönetmekte olduğu konusunun sorgulanır hale gelmesidir. Yakın geçmişte, Rusya’nın yeni başkanı, ülkesi için olumlu, ileriye dönük bir vizyonu paylaşmıştı. Bu vizyon Rusya’nın zayıf noktalarını dikkate alırken, yurtiçinde reformların genişletilmesini ve en önemlisi, Rusya’nın dünya ile düşmanlık ve yabancılaşma üzerine kurulu bir ilişkiyi göze alamayacaklarını kabul ediyordu.

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa, terörle mücadele, İran’ın nükleer silah arayışını durdurmak, Ortadoğu’da barışı desteklemek, ve BM Güvenlik Konseyi’nin etkin olmasını teşvik etmek gibi ortak çıkarlarımız uğruna Rusya ile birlikte çalışmaya devam edecektir. Ama Rusya ile ilişkimiz çıkarlar seviyesinin üzerine çıkmadığı takdirde, gerçekten yazık olur çünkü devletler arasındaki en iyi ilişkiler, hedefler ve değerlerin de paylaşıldığı ilişkilerdir.

Rusya’nın liderlerinin 19. yüzyıl nostaljilerini aşıp aşmayacakları, ve 21. yüzyılın güç kaynakları ve bu çağda gücün kullanım şekli ile uzlaşıp uzlaşmayacakları henüz belli değil. Karar, sadece ve sadece Rusya’ya aittir. Rus halkı ve dünyanın iyiliği adına, Rusya’nın liderlerinin tercihlerini sorumlu bir şekilde yapacaklarını ümit ediyoruz. (Milliyet)