Vatan gazetesindeki görevine son verilen Ruhat Mengi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı işaret ederek, “Mısır’da, Irak’ta Suriye ’de özgürlük yok’ diyorsun, ancak ülkende eleştiren köşe yazarlarını işten attırıyorsun, televizyonları ve gazeteleri seçim öncesi ele geçiriyorsun” diyerek, "diğer arkadaşlarımızdan sonra sıranın bana geleceğini biliyordum. Fakat diğer arkadaşlardan bir farkım şu: Benim bugüne kadar hiçbir yazıma itiraz edilmedi" ifadelerini kullandı.
Vatan gazetesinin kurucuları arasında yer alan Ruhat Mengi’nin görevine son verildi.
Daha önce Can Ataklı ve Mustafa Mutlu’nun görevine son verilmesiyle Vatan gazetesinde yaşanan yaprak dökümünü Sözcü’ye değerlendiren Ruhat Mengi şunları söyledi:
“Diğer arkadaşlarımızdan sonra sıranın bana geleceğini biliyordum. Fakat diğer arkadaşlardan bir farkım şu: Benim bugüne kadar hiçbir yazıma itiraz edilmedi, tüm meslek hayatımda yayımlanmamış tek bir yazım yok. Bunun yanında, patrondan gelen ‘uyarı’ da olmadı. ‘Çünkü ben uluslararası basın ilkelerine saygılı, normal eleştiri sınırları içinde yazmaya son derece dikkat ettim. İlk yayından kaldırılan televizyon programı da (Her Açıdan) benim programımdı. Özgür medyası olmayan bir demokrasi olabilir mi? ‘Mısır’da, Irak’ta Suriye ’de özgürlük yok’ diyorsun, ancak ülkende eleştiren köşe yazarlarını işten attırıyorsun, televizyonları ve gazeteleri seçim öncesi ele geçiriyorsun.
Vatan’ın kurucu yazarlarındanım. Gazetenin devam etmesi için, ayakta kalması için ben bugüne kadar ayrılmadım. Sonunda işime son verildi. Başbakan veya Cumhurbaşkanı bu ülkede basın özgürlüğü var demesinler, ileri demokrasi demesinler.
Bu durum komediden farksızdır.
Hükümet baskısı dışında vurgulanması gereken şu; işadamlarının medya patronu olmak istemesi ülkeye zarar veriyor. Medya patronluğu sevdasından vazgeçmeleri gerekiyor. Kendim için olduğundan daha fazla ülkem için üzülüyorum.”