Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bazı ülkelerde görülen domuz gribi (AH1N1) salgınıyla ilgili olarak yayın kuruluşlarına, “tüm haber ve yayınlarda Sağlık Bakanlığından bilgi alınması, sosyal, kültürel, ekonomi ve turizm gibi alanlarda bir takım yanlış beklenti ve hedefleri olanlara fırsat verilmemesi ve ülkenin uluslararası camiada yanlış tanıtılmamasına dikkat edilmesi” uyarısında bulundu.
RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, domuz gribi virüsünün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de televizyon ve radyo yayıncıların öncelikli gündem maddesi haline geldiği belirtildi.
Ülke açısından konunun yakından takip edilmesi ve kamuoyunun zamanında bilgilendirilmesi gereğinin vurgulandığı açıklamada, “Ancak hem halkı zamanında ve doğru bilgilendirme açısından hem de sağduyulu davranma ve gereksiz panik havası oluşturmama noktasında medyanın sorumluluğu ve sorumlu yayın anlayışının önemi daha da artmaktadır” denildi.
RTÜK, bu nedenle yayıncı kuruluşların genel yayın yönetmenleri ve müdürlerinden şu tedbirlerin alınmasını talep etti:
“-Konu ile ilgili yapılan tüm haber ve yayınlarda, Sağlık Bakanlığı'ndan bilgi alınmasına dikkat edilmesi,
-Konu hakkında kamuoyunu bilgilendiren kimselerin alanlarında güvenilir uzman kimseler olmasına dikkat edilmesi,
-Hastalıkla ilgili haberler yapılırken arşiv görüntüleri yayınlandığında bunun kesinlikle belirtilmesi ve kamuoyunu paniğe sevk edecek ifade ve görüntülere yer verilmemesi,
-Kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı ilgili kurumların hazırlayacakları spot filmlere 5727 sayılı Kanun'un 7. maddesinde belirtilen “Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolar, ayda en az doksan dakika tütün ürünleri ve sağlığa zararlı diğer alışkanlıkların zararları konusunda uyarıcı, eğitici mahiyette yayınlar yapmak zorundadır. Bu yayınlar, asgari otuz dakikası 17.00-22.00 saatleri arasında olmak üzere 08.00-22.00 saatleri arasında yapılır” hükmü gereğince yer verilmesi ve ilgili kurumların uyarılarının kamuoyuna doğru ve hızlı bir şekilde ulaştırılması için gerekli işbirliğine açık olunması,
-Bu konunun bahane edilerek sosyal, kültürel, ekonomi ve turizm gibi alanlarda bir takım yanlış beklenti ve hedefleri olanlara fırsat verilmemesi ve ülkemizin uluslar arası camiada yanlış tanıtılmamasına dikkat edilmesi.”