Yaşam

RTÜK: "UYGULAMA, MAHKEME KARARININ GEREĞİDİR" ANKARA (A.A)

31 Ağustos 2010 19:46

-RTÜK: "UYGULAMA, MAHKEME KARARININ GEREĞİDİR" ANKARA (A.A) - 31.08.2010 - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bazı basın yayın organlarında, "RTÜK'ün ATV'ye verilen cezalara af getirdiği ve ATV'nin satışı öncesi cezalarını sildiği, buna karşılık Star TV'nin aynı yöndeki talebini reddettiği" yönündeki haberlerle ilgili olarak, "ATV'ye ilişkin uygulama, mahkeme kararının gereğidir" görüşünü bildirdi. Üst kuruldan yapılan yazılı açıklamada, gerek Star TV, gerekse ATV'nin, TMSF satışı sonrası şimdiki sahiplerine intikal ettiği hatırlatıldı. ATV'nin TMSF tarafından hazırlanan satış şartnamesinde, Star TV'nin satış şartnamesinden farklı olarak, "3984 Sayılı Kanunun 33'ncü maddesi hükmü kapsamında RTÜK nezdindeki mükellefiyetler ve yaptırımlar ihaleyi kazanana geçmeyecektir" hükmüne yer verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu hükme rağmen, Üst Kurul 20.03.2008 tarihli toplantısında aldığı 2008/16-14 sayılı kararı ile eşit uygulama gereği ATV'nin önceki sicillerinin geçmesine karar vermiştir. Ancak, ATV'nin, önceki sicillerinin silinmesine yönelik başvurusunun reddedilmesine ilişkin Hukuk Müşavirliği işlemine karşı Ankara 11. İdare Mahkemesinde açtığı davada, Ankara Bölge İdare Mahkemesince yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Yine Üst Kurulca verilen idari para cezasına karşı ATV tarafından Ankara 6. İdare Mahkemesi nezdinde açılan dava neticesinde, şartnamede mükellefiyetlerin ve yaptırımların geçmeyeceğine ilişkin hüküm yer alması nedeniyle, mahkemece yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Haberlere konu olan Üst Kurul kararı, mahkeme kararlarının uygulanması bağlamında alınmıştır. İdari Yargılama Usulü Kanununun 28'inci ve Anayasanın 125'inci maddeleri gereği yargı kararlarının uygulanması zorunlu olup, anılan Üst Kurul kararı da bu çerçevede alınmıştır." Söz konusu mahkeme kararlarına karşı Üst Kurul tarafından itiraz edildiği, yargısal sürecin devam ettiği bildirilen açıklamada, Üst Kurul'un herhangi bir nedenle bahsi geçen kuruluşlar arasında bir ayrım yapmasının söz konusu olmadığı ifade edildi.