Ekonomi

Resesyondaki İrlanda'nın başı işsizlikle dertte

Resesyondan etkilenen ilk Euro Bölgesi üyesi İrlanda, hızla artan işsizlik ve ülkeyi terk eden işgücüne karşı çıkar yol arıyor.

01 Eylül 2009 03:00

Resesyondan etkilenen ilk Euro Bölgesi üyesi İrlanda, hızla artan işsizlik ve ülkeyi terk eden işgücüne karşı çıkar yol arıyor.

Avrupa'nın en iyi performans gösteren ekonomisiyken geçen eylül ayında Euro Bölgesi'nin resesyona ilk giren ülkesi olan İrlanda'da 90'ların başında yaşanan beyin göçü küresel krizle yeniden patladı. Küresel krizde sona gelindiği umutları ile piyasaların son 6 aydır bayram yaptığı bir dönemde İrlanda'da temmuz ayı işsizlik oranı yüzde 12,2 ile son 14 yılın en yüksek seviyesine fırladı. İşsizlikte görülen bu tedirgin edici yükseliş ise beraberinde giderek büyüyen bir göç sorunu yaratmaya başladı. 1990'ların başında İngiltere'nin "patates tarlası" olduğu düşünülen ve ekonomisi tarım üzerine dayalı olan İrlanda o dönemde verdiği göçü, 90'ların sonunda yakaladığı emlak patlaması ile geri almıştı. Şimdi ise rekor işsizlik oranı, düşen ücretler ve azalan iş olanakları ile İrlanda yeni bir göç dalgasının tam ucunda. İnsan kaynakları şirketi Deloitte'un Dublin'deki direktörlerinden Mark O'Donnel'a göre İrlandalı şirketler için potansiyel çalışan adayı olan 20 bin İrlandalı yöneticinin yüzde 10'u artık ülke dışında iş arıyor. Oysa ki bu oran daha bir önceki seneye kadar yüzde 0 düzeyindeydi. Uzmanlar kriz yüzünden hızlanan göçün yılda 40 bin kişiyi, yani ülke işgücünün yüzde 2'sini bulabileceğini belirtiyor.

Öte yandan kriz nedeniyle izlenen kantitatif gevşetme politikaları yüzünden bütçe açığının bu yıl gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 10,75'ine kadar çıkması bekleniyor. Hükümetin bütçe açığını kapatmak için son dönemde harcama kesintilerinde gaza basması ise ekonomik toparlanma için bir risk. Bu nedenle de kimilerine göre yeniden başlayan bu göç dalgası, ülkede işsiz sayısının dolayısıyla da devlet tarafından ödenen işsizlik maaşlarının azalması anlamına geleceği için bütçe üzerinde olumlu bir etki bile yaratabilir.
 
ABD'ye iş için vize başvurusu patladı

İrlandalıların iş bulmak için akın ettikleri ilk merkez ise İngiltere'nin başkenti Londra. Londra'ya göç edenler arasında İrlandalı futbol oyuncuları da var, üst düzey yöneticiler de. ABD de çekici rotalardan biri. Dublin'deki ABD Başkonsolosluğu'nun yaptığı açıklamaya göre İrlanda vatandaşlarının geçen yıl ABD'de kısa süreli çalışma izni için yaptıkları başvurularda patlama görüldü. ABD'deki İrlanda göçmen büroları ise yeni başvuruların gelmeye devam ettiğini bildiriyor.

Oysa ki İrlanda yıllar yılı uyguladığı düşük vergi politikaları ile yabancı doğrudan yatırımcıyı çekmiş, bu sayede özellikle ilaç sektörü merkezli bir kalkınma sürecine girmişti. 1996-2007 yılları arasında AB ortalamasından 3 kat daha hızlı büyüyen İrlanda bu sayede "Kelt Kaplanı" lakabını kazanmıştı. Şimdi ise durum tam tersi. Ülke ekonomisinin önümüzdeki sene yüzde 0,75 daralması bekleniyor. Merkez bankasının tahminlerine göre ülkede ekonomi bu yıl sonunda yüzde 8,3 daralacak. Time dergisi geçen bahar yayınlanan bir sayısında İrlanda'ya geniş yer vermiş, ülkenin kendi başarısının kurbanı olduğunu iddia etmişti.

Artan gelirler ile beraber hükümetin izlediği yanlış politikaların ülkede krizle beraber hızla sönen bir emlak balonunun şişmesine neden olduğu düşünülüyor. ABD'den sonra emlak sektörünün en sert çakıldığı ülkelerden biri olan İrlanda'da zincirleme olarak inşaat sektörü de bu durumdan olumsuz etkilenmişti. 19'uncu yüzyılın ortalarında "Patates Kıtlığı" olarak bilinen kriz sırasında ülke nüfusunun 3'te 1'i göç etmişti. Ülkenin 1921 yılında İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasıyla göç hızlanmış, 1970'lerdeki büyüme sürecine kadar sürmüştü. 1990'ların sonunda şaha kalkan İrlanda ekonomisi, bu kez göç almaya başlamıştı. Özellikle AB'ye yeni üyelerin katılımı sonrası İrlanda bir çok Doğu Avrupalı'nın göç haritasında yer aldı.
 
Futbolcular da göç etti, sahalar oyuncusuz kaldı

Göç sorunu öyle bir noktaya geldi ki, ülkenin geleneksel futbol sporu bile göç dalgasından darbe almaya başladı. Öyle ki, işsizlik tavan yapıp ücretler bir türlü yükselmeyince futbol takımları, kulüplerini ve ülkeyi terkedenler yüzünden oyuncusuz kaldı. Ülkenin daha çok kırsal kesimlerinde oynanan ve futbol ve rugby karışımı bir oyun olan İrlanda futbolunun merkezi olan Ballycroy adlı kasaba 50 yıldır ilk kez 15 kişilik takım kurmak için oyuncu bulamıyor. Ülkenin en büyük kulüplerinden Ballina'dan 2008'den bu yana tam 8 oyuncu ayrıldı. Ata sporunu yöneten Gaelic Atletizm Birliği'nin verilerine göre ülkede 2 bin 500'den fazla futbol kulübü var. Bu kulüplerin bir çoğu ise maddi imkansızlıklardan ötürü oyuncu transfer edememeye ve varolan oyuncuların da paralarını ödeyememeye başladı.