Halen devam eden 2008 Pekin Olimpiyatları'nda yüzmede şimdiden çok sayıda rekor kırıldı. Rekorların çoğunda büyük farklar söz konusu. Örneğin erkekler 100 metre rekoru 4 saniye ile kırıldı. Geçtiğimiz Nisan ayında Manchester'da yapılan dünya şampiyonasında da sekiz rekor kırılmıştı.
Bu beklenmedik rekorları kıran yüzücülerin ortak bir özelliği var: Hepsi de Speedo'nun yeni mayosu Fastskin LZR Racer'ı kullanıyor.
LZR Racer ileri teknoloji kullanan bir mayo. Speedo'nun Nasa'dan aldığı yardımlarla tasarladığı mayo, 100 farklı kumaş ve dünya çapındaki yüzücüler üzerinde yapılan denemeler sonucunda üretilmiş. Çok ince bir materyalden üretilen mayo suyu itiyor, kas titremelerini azaltıyor ve hidrodinamik çekimi %10 azaltıyor. Normalde birbirine dikilen mayonun parçaları kaynak yapılmış. Speedo mayonun oksijen verimliliğini artırdığını da iddia ediyor. Mayoyu giymek yaklaşık yarım saat sürse de, bir kere içine girdikten sonra rekor kırmaya hazır oluyorsunuz.
Kurallara aykırı mı?
Speedo'nun yeni mayosu bir teknoloji harikası olarak değerlendirilse de, kullanımı tartışma yaratıyor. Mayonun kullanılmasını istemeyenlerin iddialarına göre mayo yüzücünün su üzerinde kalmasını kolaylaştırıyor -ki bu yarış kurallarına aykırı olarak değerlendirilebilir. Ayrıca 500 dolarlık mayolar çok pahalı oldukları ve 10 kullanımda bir değiştirildikleri için de eleştiriliyor.
Bunun yanı sıra birçok yüzücü kontratları gereği LZR Racer mayosunu giyemiyor. Rakip bir markanın mayolarını kullanan İtalyan takımının koçu Alberto Castagnetti, mayoyu teknolojik bir doping olarak değerlendiriyor. Avusturalya koçu Forbes Carlise ise mayonun yasaklanması için bir açık mektup yazdı.
Speedo'dan Stuart Isaac, teknoloji sayesinde yeni rekorlar kırılmasını doğal bir süreç olarak değerlendiriyor. Isaac'a göre sporda kullanılan araçların performansı artırması normal.
LZR Racer giyerek bayanlar sırt üstü 100 metre yarışında dünya rekorunu kıran Zimbabweli Kirsty Coventry, yeni mayodan çok memnun olduğunu, yüzme sporunun teknoloji kullanarak ilerlemesi gerektiğini söylüyor.
Görünen o ki, teknolojinin insan gücünün sınırlarını zorlaması olgusu bundan böyle sıklıkla tartışma konusu olacak.
