T24- Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı ve Uluslararası Reklamcılık Derneği (IAA) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, sektör temsilcileri ve öğrencilere yaptığı konuşmada, “Şimdi yapılması gereken içine kapanıp, sorunların kapıyı çalmasını beklemek yerine, sokağa çıkıp çözüm üretmek” dedi.
İzmir Ticaret Odası (İTO) ile İzmir Reklamcılar Derneği (İRD) tarafından İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde (İEÜ) düzenlenen 1'inci Ulusal Pazarlama İletişimi Kongresi'nde ‘Yerelden Evrensele Reklam’ konulu panel düzenlendi. Panelin açılış konuşmasını yapan Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı ve Uluslararası Reklamcılık Derneği (IAA) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, İzmir'in zor günlerde hep çözüm platformu olduğunu vurguladı.
İTO'dan toplantı davetini aldığında İzmir ile ilgili olarak ilk aklına gelen şeyin, Cumhuriyet kurulmadan hemen öncesinde Büyük Önder Atatürk'ün ilk İktisat Kongresi'ni burada toplaması olduğunu belirten Yalçındağ, “Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin köklerini bilmede dünü anlamada ve bugünü kavramada ve yarına bakmada çok önemli ekonomik, toplumsal, siyasi ve hukuki bir nitelik taşıyor. Cumhuriyet'in hemen öncesi günleri düşündüğümüzde yaşanan zorlukların derecesini sanırım bugünle karşılaştırmak gereksiz bir abartı olur. Ancak benim aklıma gelmesi İzmir'le ilgili İzmir'in zor günler için çözüm platformu olmasıyla ilgili” dedi.
REKLAMI EN ÇOK OTOMOTİV SEKTÖRÜ KISTI
Yalçındağ, küresel ekonomik kriz nedeniyle şirketlerin reklam bütçelerinde tasarrufa yöneldiğini özellikle geçen yıl reklam sektörünün olumsuz etkilediğini belirterek, şöyle konuştu:
“Reklamcılar Derneği'nin açıklamasına göre 2009 yılında yüzde 15 küçülen sektör, son çeyrekteki büyümenin de etkisiyle 2010 için olumlu sinyaller veriyor. Finansal krizin etkisini göstermeye başladığı 2008 yılının Ekim ayından 2009 Ağustos'a kadar geçen 11 aylık dönemde reklam harcamaları önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 21 azaldı. Aynı dönemler arasındaki toplam reklam yatırım farkı ise 655 milyon lira oldu. 2009 yılının ilk sekiz ayında en çok reklam veren 10 sektör arasında yer alan otomotiv sektörü reklam harcamalarını en fazla kısan sektör olarak öne çıktı. 2010 yılında sektörde yüzde 14'lük büyüme öngörülüyor. Eylül ayından itibaren reklam verenlerde yavaş yavaş bir hareketlilik görülüyor. Mecra fiyatları krizle beraber yüzde 30 ila yüzde 50 oranında düşmüştü. Eylül ayından itibaren mecra fiyatlarının da artık yavaş yavaş eskiye döndüğünü görüyoruz.”
KRİZDE FERENE BASMAK ARABAYA TAKLA ATTIRIR
Yalçındağ, şimdi yapılması gerekenin içine kapanıp, sorunların kapıyı çalmasını bekleme yerine sokağa çıkıp çözüm üretme olduğunu dile getirerek, “Çünkü Türkiye yoluna devam ediyor. En küçük bir dalgalanmada Türkiye artık eskiden olduğu gibi ani ve sert düşüşler yaşamayacak” dedi.
Bireylerin ve kurumların içgüdüsel bir davranışla kendini korumak için aşırı tedbirli davranmasının en ufak bir olumsuzluğu bile krize dönüştürmede en büyük etken olduğunu ifade eden Yalçındağ, “Dolayısıyla hep birlikte bu yaklaşımı dışlamalıyız. Cumhuriyet tarihinde ilk kez üst üste yedi yıl, ortalama yüzde 7'lere yakın bir büyümenin ardından gelen küresel krizde frene sonuna kadar basmak arabaya takla attırır. Bunun bilincinde hareket etmek gerektiğini kriz günlerinde hep hatırlattık, faydalarını da hep birlikte görmeye başlayacağız. Kriz başlamadan hemen önce 2007 yılında, Türkiye'nin toplam reklam harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak, 4 milyar lirayı bulmuştu. Reklam sektörü büyüme potansiyelinin gerçek göstergesinin bu olmadığını düşünüyorum. Kriz öncesi son üç yılın büyüme ortalamasının yüzde 21 olması da istikrarlı büyümeyi gösteriyor” diye konuştu.
YABANCI SERMAYENİN ARTAN İLGİSİ
Mehmet Ali Yalçındağ, sektör için umut vaad ettiği konuşmasında yabancı yatırımcının Türkiye'ye olan ilgisine dikkat çekti. Yalçındağ, “Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biriyiz. 17'inci ülke olarak G-20 toplantılarındayız. Bu anlamda ülkemize yabancı yatırımcıların bakışı eskiye göre çok daha farklı. 2002 yılında sadece 495 olan uluslararası yabancı sermayeli firma sayısı 3 bin 677 gibi rekor bir sayıya ulaştı. Daha önce gelenler gibi bu yeni yatırımcıların da Türkiye'ye inanıp uzun vadede yatırımlarını devam ettireceğine eminim” dedi.
KRİZİ FIRSATA ÇEVİRENLER
Yalçındağ, tüketicinin talebine uygun programların geliştirilmesini şart koşarak şöyle devam etti:
“Pazarlama iletişimi sektör temsilcileri olarak çok önemli bir güce ve sorumluluğa sahibiz. Sektör olarak çalışmalarımızda kurumların taleplerini yönlendirip, tüketim ve üretimin şekillendirilmesinde etkin rol alıyoruz. Talebin nasıl yaratıldığı ve nasıl attırıldığı sizlerin zaten bildiğiniz konular. Ancak krizde deneyimlediğimiz gibi olası bir yavaşlamada birey ve kurumların daha seçici davrandığını biliyoruz. Bu durumda koşullar değişti diye beklemek yerine değişen koşullara göre uygun fırsatları tüketiciye sunmalıyız. Bu dönemde daha mı seçici davranıyor? Daha uzun vadeli ödeme planı mı istiyor? Tüm isteklere kulak vermeli, onları dinlemeliyiz. Çünkü istedikleri seçenekleri tüketiciye sunan ve bunları etkin şekilde duyuran kurumların kazanıp bu dönemi fırsata dönüştürdüğünü 94, 97 ve 2001 krizlerinde hep yaşadık. Böylesi dönemlerde bizler reklam sektörü olarak her zamanki farklılığımızı ortaya koyarak yapabileceklerimiz ve yöneteceklerimizle kurumlarımızı bu olumsuzluklardan korumalıyız. Hatta bu dönemleri fırsata dönüştürmeliyiz. Bizler bu güce sahibiz.”
Yalçındağ, Türkiye'de reklam verenlerin sayısının kısa zamanda katlandığını belirtti. Türkiye'nin yoluna devam ettiğini vergi indirimleri ve kampanyalarla derhal önlem alınabildiğini belirten Yalçındağ, “Krizi Avrupa'dan önce atlatmamız ne kadar hızlı önlem alabildiğimizi gösteriyor” dedi.
DÜNYANIN EN İYİ BEYİNLERİNİ YETİŞTİRMELİYİZ
Enflasyonun yine tek haneli rakamlara düştüğünü, büyüme için Dünya Bankası'ndan gelen rakamların umut verici olduğunu ifade eden Yalçındağ, “Bu yıl için yüzde 6-7'ler öngörülüyor. Türk reklamcılarının geleceği de Türk ekonomisi gibi umut vaad ediyor. Artık önümüze çıkan sorunlarla baş etmeyi yaratıcı çözümler üretmeyi öğrendik. Türkiye reklam sektöründe bine yakın reklam ajansı sayısı 20 bini aşan reklam verene hizmet veriyor. Henüz Avrupa ortalamasının altında da olsa 2004 yılında 10 bin civarında olan reklam veren sayısının kısa zamanda iki katına çıkmış olması aynı zamanda sektörün büyüme potansiyelini de ortaya koyuyor” dedi.
Yalçındağ, reklamcıların yeni beyinlere yatırım yapması gerektiğini dile getirerek, “Acı ama gerçek şu, işadamları bugün artık karlarının nerede oluştuğu ve işgücünün nerede yaratıldığı ile ilgilenmiyor. Bu bütün dünyada böyle. Çin donanımda Hindistan yazılımda rakipsiz kaldı. Sundukları avantajlarla tüm dünyayı gerek yabancı yatarım gerek üretim ve istihdam olarak kendilerine çekiyorlar. Demek ki bizim de yapmamız gereken hiçbir komplekse kapılmadan dünyanın en iyi beyinlerini yetiştirmek üzere yatırım almak” dedi.
REKLAM SEKTÖRÜ GEÇEN YIL YÜZDE 15 DARALDI
Panelin açılışında konuşan İTO Başkanı Ekrem Demirtaş da sektörün geçen yıl yüzde 15 daraldığına dikkat çekerek, “Farklı bir dünyadayız bu farklı dünya rekabet dünyası karlar minimize olmuş fiyatla rekabet son derece güç herkes birbirine yakın kalitede üretim yapıyor. Fark yaratmanın yolu çok değişik. Pazarlama ve reklamda da baş döndürücü gelişmeler var. Otobüslerin üstü, koltukları, tişörtler her şey bir reklam aracı. Hepimize günde onlarca mesaj geliyor. Sanal dünya reklamda yeni bir dönem de başlattı. Gelir azalınca reklamdan kesmek. 1994 yılında da 2001 yılında da öyle oldu. Reklamlarda düşme oldu. Geçen yıl sektörde yüzde 15 daralma meydana geldi. Sektörün kalbi İstanbul. Ancak Anadolu şehirlerinin de reklamdan pay alması gerekiyor” dedi.
Toplantının sonunda İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, Mehmet Ali Yalçındağ'a teşekkür plaketi sundu.