Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk Akımı'nın inşası ile ilgili sürecin planlandığı gibi gittiğini belirterek, "Bu doğalgaz boru hattının 2019 sonuna kadar çalışmasını planlıyoruz." ifadesini kullandı.
Putin, yarın Sırbistan'a yapacağı ziyaret öncesinde, bu ülkedeki "Politika" ve "Vecernje Novosti" gazetelerine ortak röportaj verdi.
Röportajda Türk Akımı Projesi'ne değinen Rus lider, "Türk Akımı'nın inşası ile ilgili süreç planlandığı gibi gidiyor. Bu doğalgaz boru hattının 2019 sonuna kadar çalışmasını planlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Putin, Gasprom'un, bu boru hattının karadan Avrupa'ya uzatılması noktasında farklı varyasyonları değerlendirdiğini belirterek, "Bunlardan biri de Bulgaristan-Sırbistan-Macaristan üzerinden Avusturya'daki dağıtım merkezine bağlamak. Böyle bir durumda Sırbistan sadece Rus gazını kullanmayacak, aynı zamanda onun ulaştırılmasını da sağlayacak. Bu da Sırp ekonomisine önemli bir fayda sağlayacak" değerlendirmesinde bulundu.
"Yeni kilise siyasi ve seküler"
Putin, Ukrayna kilisesine bağımsızlık verilmesine de değinerek, ABD'nin ve Fener Rum Patrikhanesi'nin desteğine sahip Ukrayna yönetiminin bu hamlesinin, tamamen kilise yasalarına aykırı olduğunu belirtti.
Yeni kilise projesinin tamamen siyasi ve seküler bir proje olduğunu savunan Rus lider, "Onun başlıca amacı Rusya ve Ukrayna halklarını ayırmak, sadece ulusal değil, dini bir ayrılığın da tohumlarını atmaktır" yorumunda bulundu.
Putin, kilise meselesinde tehlikeli bir siyasileştirmenin söz konusu olduğunu ifade ederek, yeni Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin bağımsız olmadığını, zira tamamen İstanbul'daki Patrikhanenin kontrolü altında olduğunu vurguladı.
Rusya, yeni bir silahlanma savaşına sıcak bakmıyor
ABD'nin Orta ve Kısa Menzilli Füzeler Anlaşması'ndan çıkacağına dair açıklamaları da değerlendiren Putin, Rusya'nın güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturacak bir duruma göz yummayacaklarını ifade etti.
Rusya'nın sorumluluk sahibi ve sağlıklı düşünen bir ülke olarak yeni bir silahlanma savaşına sıcak bakmadığını kaydeden Putin, ABD'nin söz konusu anlaşmadan çıkmak istemesine rağmen diyaloğa devam etmeye açık olduklarını bildirdi.
Batı'ya "şantaj, tehdit ve provokasyon yöntemlerinden vazgeçme ve uluslararası hukuka saygı gösterme" çağrısında bulunan Putin, "Tam olarak bu, barışın korunması, küresel ve bölgesel güvenliğin ve istikrarın güçlendirilmesinin yoludur" ifadesini kullandı.