Korkusuz yazarı Can Ataklı, eline geçmesi gereken bir mektubun, aylardır eline ulaşmadığını söyledi. PTT'nin bu mektupları kasıtlı olarak göndermediğini iddia eden Ataklı, "Amaç; vatandaşın mektubunu 2 liraya göndermek yerine 15 lira vererek kurye sistemi ile gönderilmesini sağlamak" ifadesini kullandı.
Adi mektubu tanımlarken "Yani üzerinde sadece pul var" diyen Ataklı'nın bugünkü yazısının "Siz de mi postacılar" başlıklı bölümü şöyle:
Çocukluğumuzun en güzel şarkılarından biriydi.
“Bak postacı geliyor selam veriyor, herkes ona bakıyor merak ediyor” şarkısıyla sarardık mahallemize geldiğinde postacıları.
Kaç yıldı oldu hatırlamıyorum yazdığım bir yazıda “Türkiye'nin bozulmayan mesleklerinden biri postacılık” diye yazmıştım.
Çünkü teknolojideki gelişmelere rağmen postacılar her gün hiç bıkmadan usanmadan canla başla adi mektupları dağıtmaya devam ediyorlardı.
Son zamanlarda bu sihirli durumun bozulmaya başlamasından endişe ediyorum.
Çünkü merakla beklediğim bir mektup aylardır elime ulaşmıyor.
Adi mektup olarak gelecek bu mektup.
Yani üzerinde sadece pul var.
Verilirken, alınırken imza falan gerekmiyor, bildiğimiz mektupyani.
12 Ocak'ta postalanmış ilk mektup, ama ulaşmadı.
Mayıs ayı içinde yeniden postalandı. Ama o da gelmedi.
Bu yazıyı aslında yazmayacaktım.
Burada yazdıklarımı dün Tele1'de anlattım.
Ama yayından sonra elektronik posta adresime çok sayıda benzer mesaj geldiğini gördüm.
PTT'nin artık taşeron dağıtıcı kullandığı, adi mektupların çoğunun çöpe atıldığı, noter tebligatlarının bile ‘adreste bulunamadı' kaygı ile yerine götürülmediği ileri sürülüyor.
Yaygın kanaat PTT'nin bunu kasıtlı yaptığı yönünde.
Amaç; vatandaşın mektubunu 2 liraya göndermek yerine 15 lira vererek kurye sistemi ile gönderilmesini sağlamak.
Buna inanmak istemiyorum ama benim için önemli olan bir mektubun bir türlü gelmemesi ister istemez bende de “Sen de mi postacı” demek hissi uyandırıyor.