Gündem

Psikolog Doğan Cüceloğlu yaşamını yitirdi

16 Şubat 2021 15:58

Ünlü psikolog Doğan Cüceloğlu, İstanbul Beşiktaş’ta yaşadığı dairede ölü bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

DHA'nın haberine göre; 83 yaşındaki Cüceloğlu'nun ilk belirlemelere göre düşme sonucu öldüğü belirtildi.

Edinilen bilgiye göre, Cüceloğlu bugün Beşiktaş Akatlar'daki evinde yürürken ayağının takılması sonucu başının üzerine düştü. Evdeki görevli durumu sağlık ekiplerine haber verdi. Eve gelen sağlık ekipleri Cüceloğlu'nun hayatını kaybettiğini tespit etti.

Haberi alan Cüceoğlu'nun kızı da eve geldi. Cüceoğlu'nun oğlunun yurt dışında olduğu öğrenildi. Cüceoğlu'nun evinde adli tabip, savcı ve polis ekipleri incelemede bulundu. Evde yapılan incelemeler devam ediyor.

Kronik Kitap'tan Cüceloğlu'nun vefatına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Ülkemizin en değerli psikologlarından, ömrünü insanların iyiliğine adamış, hocamız, yazarımız Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu'nu kaybettik. Ailesinin, ülkemizin ve tüm sevenlerinin başı sağolsun."

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nün Twitter hesabından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Yolu Edebiyat Fakültesinden geçen güzel insanlardan birini daha, Doğan CÜCELOĞLU’nu kaybettik. Allah rahmet eylesin. Yakınlarına, dostlarına, meslektaşlarına, Türk bilim ve psikoloji camiasına başsağlığı diliyoruz."

Emniyet: Konu ile ilgili çalışmalar devam etmekte

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Doğan Cüceloğlu'nun ölümüne ilişkin kafa kısmında düşmeye bağlı kanamanın olduğu anlaşılmış olup, konu ile ilgili çalışmalar devam ettiğini bildirdi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Doğan Cüceloğlu kimdir?

İletişim psikolojisi uzmanı Doğan Cüceloğlu, kırktan fazla bilimsel makalesi ve çok sayıdaki kişisel gelişim kitabı ile tanınıyor.

Mersin'in Silifke ilçesinde 11 çocuklu bir ailenin 11. çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve ortaokulu orada bitirmiştir. Ankara ve Kırklareli'de liseyi bitirip İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olan Cüceloğlu, ABD'de Illinois Üniversitesi'nde Bilişsel Psikoloji doktorasını yapmıştır.

Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi iӀe Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışmış, Fulbright bursu ile Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bir sene görev almıştır.

1980-1996 yılları arasında ABD'deki Fullerton şehrinde California Eyalet Üniversitesi'nde görev yapmıştır. 1996'dan bu yana Türkiye'de üniversite öğrencilerine, öğretmenlere, ana-babalara ve iş adamlarına yönelik seminerler, konferanslar ve atölye çalışmaları düzenlemiştir.

Cüceloğlu, kişisel web sitesinde 'yaşam yolculuğu'nu şu sözlerle aktarmıştı:

"On bir çocuklu bir ailenin on birinci çocuğu olarak Mersin'in Silifke kasabasında doğmuşum. On yaşındayken annemi kaybettim ve ölümün ne demek olduğunu anladım: artık onu bir daha hiç göremeyecek, dokunamayacak, naz edemeyecektim.

Silifke'de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay olan ağabeylerimin yanında Ankara ve Kırklareli'nde okudum ve Kırklareli Lisesi'nden mezun oldum. Kırklareli lisesinde ilk aşk şiirimi yazdım.

Ankara Atatürk Lisesi'nde edebiyat ve kompozisyon öğretmenim olan Cahit Okurer bir gün ne olmak istediğim sordu; mühendis olmak istediğimi söyledim. Bilim adamı olmak istemez misin, dedi. Onun etkisi altında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne yazıldım ve oradan mezun olduktan sonra ABD'de Illinois Üniversitesi'nde doktoramı yaptım. Uzmanlık alanım iletişim psikolojisidir.

Amerika'da doktora öğrencisiyken, benim gibi doktora öğrencisi olan Kaliforniya'da doğmuş büyümüş Emily ile tanıştım ve evlendim. On bir yıl süren evliliğimizde üç çocuğumuz oldu: Ayşen, Elif ve Timur.

Evlendiğimde ne kendimi tanıyormuşum, ne de evliliğin ne olduğunu. Silifke'de büyürken çevremde gördüğüm evlilik, koca, baba modelleriyle Kaliforniya'da büyümüş feminist bir Amerikalı kıza kocalık yapmaya çalıştım. Sonuç: hem ben çok ıstırap çektim hem de Emily'e acı çektirdim. Benim şimdi yüreğimi en çok yakan çocuklarıma verdiğim acılar. Onlardan dört yıl ayrı yaşadım.

Yaşadığım acılar her şeyi bilmediğimi, öğrenmem gereken çok şey olduğunu gösterdi ve yalnız bilgi yönünden değil, insan olarak gelişmem gerektiğine ikna oldum.

Kendimi geliştirme süreci içinde kitap yazmaya başladım; ilk kitabım İnsan İnsana bu sürecin ilk ürünüdür. Gelişim süreci içinde kazandıklarımı kitaplar yoluyla paylaşmaya devam ediyorum.

Amerika'daki görevimden emekli olup ayrıldıktan sonra Türkiye'de kitap yazmayı sürdürdüm. Kitap yazmanın yanı sıra konferanslar ve seminerler verdim, televizyon programlarına başladım.

Şu devrede önceliğim kitap yazmak. Şu ana kadar kendi yazdığım onüç kitap var, bunlar hakkında kitaplar bölümünde bilgi alabilirsiniz. Bir de benim yaşamımın anlatıldığı, Canan Dila tarafından yazılmış bir kitap: İnsanı Ararken."