Kandilli Rasathanesi öğretim üyesi Prof. Nurcan Meral Özel, 1506 depreminde 6 metre yüksekliğindeki dalgaların Yenikapı'ya ulaştığını ve 1894'te de dalgaların surları harap ettiğinin bilindiğini söyleyerek, "Hazırlıklı olmamız gerekiyor" dedi.
DHA'dan Enver Alas'ın haberine göre, Türk ve Japon bilimadamlarının işbirliği ile geçen yıl başlatılan 'Marmara Bölgesi'nde Deprem ve Tsunami Zararlarının Azaltılması ve Türkiye'de Eğitim Projesi' (MARDİM) kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bugün basın toplantısı düzenlendi.
Kandilli Rasathanesi'nde yapılan toplantıya katılan, aynı zamanda MARDİM Projesi'nin koordinatörlüğünü de yürüten Japon Prof. Yoshiyuki Kaneda ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Nurcan Meral Özel, proje kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Prof. Nurcan Meral Özel, proje ile amaçlarının, Marmara'da beklenen deprem için deniz ve kara gözlemlerini yaparak, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi içindeki hareketliliğinin gözlemlenmesi olduğunu söyledi.
Konuşmasında, ülkesinde 2011 yılında yaşanan tsunami felaketine de değinen Prof. Kaneda, Marmara Denizi içinde meydana gelebilecek bir depremin tsunami yaratma potansiyeli olduğunu vurguladı.
'Tsunami sadece okyanuslarda olmuyor'
Toplantının sonunda, Prof. Yoshiyuki Kaneda ve Prof. Dr. Nurcan Meral Özel basın mensuplarını sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Tsunaminin oluşabilmesi için büyük dalgalar gerekiyor. Marmara için böyle bir şey mümkün mü? Marmara Denizi göz önüne alındığında, oluşabilecek dalgaların boyu ne kadar olur?" şeklindeki sorusuna, Prof. Dr. Nurcan Meral Özel şu yanıtı verdi:
"Tsunami sadece okyanuslarda olmuyor. Deprem eğer denizin içindeyse, hemen hemen bütün deniz seviyelerinde yükselme oluyor. Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek tsunamilerin sebebi, toprak kaymaları sonucunda deniz suyunun yükselmesiyle olur. Tarihsel deprem kayıtlarına göre, 1506 yılında meydana gelen depremde deniz seviyesinden 6 metre yüksekliğindeki dalgaların Yenikapı'ya kadar ulaştığı konusunda tarihsel belgeler var.
Yine 1894 depreminde de, Marmara'da denizin yükseldiğini ve özellikle dalgaların surları harap ettiği konusunda tarihsel bilgilerimiz mevcut. Kocaeli depremi sırasında da, Gölcük'te deniz seviyesinde bir yükselme olduğunu biliyoruz. Yani bu tehlike Türkiye'yi çevreleyen denizlerde yok değildir. Pasifik ülkelerindeki tehlike kadar olmasa da, bizde de az bile olsa bir tehlike var. Bizim de buna hazırlıklı olmamız gerekiyor."