Prof. Dr. İlber Ortaylı, Star gazetesi yazarı Selahaddin Çakırgil'in Çanakkale Savaşı'yla ilgili yazısını eleştirerek, "Bay Selahaddin’in Çanakkale yorumu belirli zümrenin Türklerin tarihine, kahramanlarına nasıl baktıklarını gösteriyor. Şuuraltı sorunları da zaten bu; Türk tarihinin ve kimliğinin mihenk noktalarına edepsizce bir taarruzla tahripkâr ve ilkel bir Türk düşmanlığı yapıyorlar" dedi.
Ortaylı'nın Hürriyet gazetesindeki yazısından ilgili bölüm şöyle:
- Star gazetesinde bir yazar (Selahaddin E. Çakırgil) Çanakkale Savaşı’ndan söz ediyor. Bendenize de dil uzatıyor ama o mühim değil, bu tip yazılara cevap vermiyorum. Mustafa Kemal Paşa’yı “M.K.” rumuzuyla zikrediyor. Başkası da ona benzer şekilde zikretse ne olur? Bay Selahaddin’in asıl cevheri şu: Çanakkale, Alman komutanlarla İngiliz komutanların arasındaki yarış ve mücadeleymiş. Kazım Karabekir, Mustafa Kemal, Cevat Paşa ve hele Balkan Savaşı’nın Yanya müdafii kahraman komutan Esad Paşa, ki Alman ordusundaki ölçüler içinde de tahsili ve bilgisi itibariyle birinci sınıf bir Prusya generali olarak kabul edilebilir, kendisinden şüphesiz çok daha değersiz (ama en azından Türklere karşı hakkını teslim eden dürüst bir komutan, hem de yeni türeyen sözde Türk yazarlardan daha fazla) Liman von Sanders’in maalesef komutası altındaydı. O zamanın İngiltere’sinin ve Almanya’sının bu tip sahte propagandasını bugün bizim art niyetliler tekrarlıyor.
Bay Selahaddin’in Çanakkale yorumu belirli zümrenin Türklerin tarihine, kahramanlarına nasıl baktıklarını gösteriyor. Şuuraltı sorunları da zaten bu; Türk tarihinin ve kimliğinin mihenk noktalarına edepsizce bir taarruzla tahripkâr ve ilkel bir Türk düşmanlığı yapıyorlar. Sadece okuyucuların ve gençlerin dikkatine arz ediyorum. Daha önceden fesli çılgının mütarekedeki İngiliz ve Yunan işgali için yazdıklarına da dikkatinizi çekerim.
Ne olmuştu?
Star gazetesi yazarı Çakırgil, Çanakkale kara muharebelerinde Conkbayırı ve Anarfatalar gibi kritik zaferleri kazanarak muharebenin kaderini değiştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü eleştirerek, "
Evet, 18 Mart günü, hemen bütün konuşmalarda ve hattâ o günkü ticarî reklamlarda bile, ‘Başta ……. olmak üzere..’ diye başlayan minnet ifadeleri.. Yahu, bu ne biçim bir tarih anlayışı.. Maksadım, Enver Paşa’yı yüceltmek değil. Ama, o muharebelerdeki yüzlerce subaydan sadece birisinin zoraki cilâlanıp parlatılmasınadır itirazım. Hele, o Yeni Zelanda’dan gelen Anzaklar ve diğer saldırganlar için ‘Onlar da bizim şehitlerimizle yan yana yatıyorlar, bizim misafirlerimiz artık’ gibi laflar?" ifadesini kullanmıştı.