Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, spor müsabakalarının seyircili oynanabilme ihtimallerini ve liglerin oynanmaya devam etmesi halinde alınması gereken tedbirleri değerlendirirken, sonbahara doğru statlara kısıtlı da olsa seyirci alımlarının başlayabileceğini belirtti.
Goal'den Alp Çolak'ın sorularını yanıtlayan Ceyhan, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde ülkemizdeki spor organizasyonlarının akıbetini yorumladı.
Liglerin oynanmaya devam etmesi durumunda takımların kampa gireceğini ve kamp sürecinin de ciddi tedbirlerle ele alınması gerektiğine değinen Ceyhan, "Takımlara 3 haftalık kamp süresi verileceğini varsayalım. Hastalığın 2-14 gün arasında kuluçka süresi var ama büyük ölçüde 5.5 günlük bir kuluçka süresi var ve bunun 3. gününden itibaren hastalık bulaşabiliyor. Ardından belirtilerin ortaya çıktığı klinik süreç var. Hastalığı atlatanların da 14 gün boyunca virüsü bulaştırabileceği bir dönem söz konusu. Kısacası 14 günlük bir gözlem süresi gerekli. En tutucu tavırla kampların yapılacağı bir şehir ve oteller belirlenebilir ve o otellerde mümkün olduğu kadar minimum insan çalışır. Otel çalışanları da 14 gün süreyle gözlem altında tutulur ve ardından takımlar otele yerleşebilir. Kamp dönemi bittikten sonra testler yapılır ve herhangi bir sorun çıkmazsa ekipler maçlara götürülür ve stadyumlar dezenfekte edildikten sonra maçlar sıfıra yakın bir riskle oynatılabilir. Tabii, örneğin otelde çalışanlar dışarı çıkıp geliyorlar. Yüzde 5 de olsa bir risk oluşturacaktır, futbolculara teknik heyete hastalık bulaşma riski. Bunu göze alıyorum, dersiniz ve öyle yaparsınız" ifadelerini kullandı.
"Sonbahara doğru statlara kısıtlı olarak seyirci alınabilir"
Mehmet Ceyhan, "2020 yılı içinde bazı spor organizasyonlarının seyircili şekilde oynanma ihtimali var mı?" sorusuna "Bence var" yanıtını verdi ve şunları söyledi:
"Maçlar salgının üçüncü evresinde oynanacak gibi görünüyor. Bu dönemde virüs yavaş yavaş azaldığı için bazı tedbirler kaldırılmaya başlayacak, burada daha dikkatli olmak lazım. Ama bu salgının bir de dördüncü dönemi var. Hayatın normale dönmeye başladığı bir dönem. Önümüzdeki sezonki maçlar dördüncü dönemde oynanacak ve o zaman kadar virüsün nasıl davrandığını gözlemlemiş olacağız. Bunları gözledikten sonra seyircili maçlar oynanacaktır ama orada da durum eskisi gibi olmayabilir. Belki stat kapasitelerinin belli bir kısmı sosyal mesafe kurallarına göre kullanılacak ve seyirciler maskeli olacak. Eskisi gibi dolu statlarda maç oynanması için beşinci döneme girilmesi gerekiyor. O dönemde ya virüs bir mutasyona uğrayıp artık insandan insana bulaşmayacak, ya da etkili bir aşı geliştirilecek ve herkes aşı olduktan sonra eski hayatımıza dönebileceğiz.
"Tedbirler çok acele kaldırılmazsa, sonbahara kadar dördüncü döneme girip kısıtlı da olsa seyircili maçların oynanabileceğini düşünüyorum. Bu dönem de Eylül veya Ekim ayını bulabilir."
"Stadyum kapasitelerinin 3'te 1'i kullanılabilir"
Stadyumlara kısıtlı sayıda seyirci alınması durumunda kapasitelerin ne kadarının kullanılabileceğine dair soruyu yanıtlayan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Normalde insanlar arasında 1.5 metre mesafe olması gerekir. Statlardaki fiziki şartları tam kestiremiyorum ama tahmini olarak kısıtlı seyirci alımı durumunda kapasitelerin 3'te 1'i oranında bir seyirci alımı olabilir. Örneğin 50 bin kişilik bir stadyuma 17-18 bin kişi almanız gerekebilir" şeklinde konuştu.
"Maçların oynanabileceği tek merkez bence İstanbul"
Ceyhan, ligde kalan maçların tek bir merkezde oynanması senaryosunu ise şöyle yorumladı:
"Seyahatler önemli bir risk taşıyor. Ben olsam seyahat risklerini göze almam çünkü uçak çok büyük bir bulaş kaynağı. İnsanları bir defa yolculuk ettirip, maçları da tek bir merkezde oynatmaya çalışmak gerekir. Bunun yapılabileceği tek merkez de bana göre İstanbul. Çünkü liglerin devam etmesi durumunda aynı anda maçların oynanması gereken birçok stat gerekecek. Maçların Antalya'da oynanabileceği söyleniyor ama orada aynı anda o kadar maçı yapacak stat yok. Dolayısıyla bana İstanbul dışı bir senaryo bana pek mümkün görünmüyor."