Emekli İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Özgen, Kanal İstanbul'un yalnızca İstanbul'u değil, başta Trakya bölgesi olmak üzere tüm ülkenin geleceğini ilgilendirdiğini belirterek, "Böylesine hayati bir konu tartışılmıyor, dayatmalarla yol alınıyor. Halbuki projenin ulusal hatta uluslararası çalıştaylar düzenlenerek bilimadamlarıyla tartışılması şart. İşin acı tarafı ülkenin geleceğini ilgilendiren, alabildiğine önemli bir konuda ilgili üniversite ve kurumlarından da yeterince ses çıkmıyor, büyük bir suskunluk yaşanıyor. Bunda tayinle gelen rektörlerin belirleyici olduğu yadsınamaz bir gerçek." diye yazdı.
Kanal İstanbul için açıklanan verilere bakıldığında, 864 milyon tonluk bir kazı ve nakliye gerektiğine işaret ederek, "Kanal yüzeylerinin en azından 1.5 m kalınlıkla oluşturulması düşünülürse 18 milyon m3 betonarme betonunun dökülmesi gereği ortaya çıkıyor. İstanbul çevresinde bu kapasite yok. Kentte beton için malzeme üreten tüm taş ocakları buraya yönlendirilse bile yeterli değil. Bu nedenle oluşacak büyük açığı kapatmak için Trakya yöresine yönelmek gerekecek. Bu durumda da açılacak yeni taş ocakları için yeni orman kıyımlarıyla elde kalan son yeşil alanlar da büyük ölçüde yok olacak.
Kanaldan çıkacak kazıyla Marmara Denizi’nde ada oluşturulacağı söyleniyor. Bu da o kadar basit değil. Çıkan kazı doğrudan denize dökülemez" ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...